| Konu: | Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 22.11.2022 |
AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen değerli yurttaşlarımız; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Karkamış'taki hain terör saldırısında şehit düşen İzmir Milletvekilimiz Mahir Polat'ın yeğeni ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı diliyoruz ve buradan her türlü terör saldırısını da lanetlediğimi belirtmek istiyorum.
Görüşülmekte olan yasa teklifinin 5'inci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken onca yokluk, yoksulluk ve birçok imkânsızlığa rağmen canıyla, kanıyla bu vatan için bedel ödeyen Ulu Önderimiz Atatürk başta olmak üzere aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi de minnetle anıyoruz.
Biliyorsunuz değerli arkadaşlar, şehitlik, inancımıza göre en büyük mertebedir. Şehit şehittir, gazi gazidir. Aralarında hiçbir ayrımcılık olmaz. Ancak AKP iktidarı, şehitlerimiz ve gazilerimiz arasında bile ayrımcılık yapıyor. AKP iktidarı, bir grubun sorununu çözerken diğerini de mağdur ediyor. Şehit ailelerimiz yakınıyor, "Ona sağlanan imkân ile bana sağlanan imkân arasında dağlar kadar fark var." diye sitem ediyor. Şehit yakınları ve gazilerin devletle bütün işlerini görmek üzere şehit yakınları ve gazileri yüksek kurulunun kurulmasını istiyoruz. Şehitlerin anne ve babalarına bağlanan aylıkların en düşük memur aylığına eşitlenmesini talep ediyoruz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin hepimize emanet ettiği çocuklarının bütün eğitim masraflarının devlet tarafından karşılanmasını talep ediyoruz, işsiz çocuklarının da sayı sınırlaması olmadan devlette istihdam edilmesini bekliyoruz. Gaziye protez veriyorlar, bozuluyor ama yenisi için bin dereden su getiriyorlar; bu ve buna benzer sorunların da çözümünü bekliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir de kayıp silahlar konusu var. 2014 yılında 14 bin silahın kayıp olarak açıklandığı Türkiye'de, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından bu sayının 100 bini aştığı raporlarda yer alıyor; bu çok vahim bir durumdur, vahimin de ötesinde bir durumdur. Türkiye, geçmişte büyük acılar yaşadı ancak bunlardan hâlâ gerekli derslerin çıkartılamadığı görülüyor. Geçmişinde faili meçhul cinayetlerin, suikastların ve katliamların yaşandığı güzel ülkemizde bu vahşetler tam olarak aydınlatılamaz iken kayıp silahlarla ilgili tüyler ürpertici iddialar karşısında sessiz kalınıyor. Biliyoruz ki devletin ilgili birimleri tarafından hazırlanan raporlar korkunç gerçeği tüm çıplaklığıyla göstermektedir. Geçmişte yaşanan acıların tekrarlanmaması, ülkemizde kaosun da egemen olmaması için bu iddiaları araştırıp, soruşturup gereğini yapmayan iktidar artık başını kuma gömmesin. Milletimizin bu yüce Meclisinde bir kez daha İçişleri Bakanlığını ve Cumhurbaşkanlığını göreve davet ediyoruz.
Türkiye'de 2014 yılında 14 bin silah kayıpken bu sayı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 100 bini aşmış durumda. Bu korkunç ve vahim konuyla ilgili derhâl adım atın. Bu namluların da yarın kime döneceği meçhuldür. Yaşanacak her olumsuzlukta sorumluluk sizindir.
Değerli arkadaşlar, polisler derinleşen sorunlarına çözüm için feryat ediyor, sizlere seslerini duyurmak için, haklarını almak için feryadı figan içerisinde bulunuyorlar. Ağır çalışma koşulları, baskı ve mobbinge dayanamıyorlar. Haftada kırk saat çalışması gereken polisler, altmış saatten fazla çalışmaktadır. Ağır çalışma şartları nedeniyle polislerin psikolojisi bozuluyor. Yetersiz özlük hakları, ekonomik haklarının kötülüğü de polisleri derin kaygıya itiyor. Gelin, polislerimizin haklarını verin, özlük haklarını, çalışma koşullarını iyileştirip onları yaşama bağlayalım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)