GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN İLE ORMAN KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S: 428)
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:05.03.2013

CHP GRUBU ADINA İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ile Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum. Gecenin ilerleyen bu saatinde hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Bu yasa teklifi içine hazineye ait tarım arazilerinin satışı da konmuştur. AKP Hükûmeti Meclise getirdiği tüm kanun tasarısı ve kanun tekliflerinin arasına mutlaka ilgisi olmayan teklifler serpiştirmektedir. Orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesiyle ilgili yasa teklifine tarım arazilerinin satışının da konulması bunun bir örneğidir. Bu örnekle hazineye ait tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasına olanak sağlanacaktır. Çünkü hazineye ait tarım arazilerinin satılacak miktarı 2/B arazilerinin toplamının 3 katıdır. Değişik bir ifadeyle, satılacak tarım arazisi 925 bin hektardır.

Değerli milletvekilleri, tarım arazileri il emlak müdürlükleri tarafından satılmakta ve kiraya verilmektedir. Bu tekliflerle ne amaç güdüldüğü kanımca belli değildir. Rayiç bedelinin yüzde 50'ye indirilmesinde bile bu tarım arazilerini işleyen, bunlarla geçimini sağlayan, kiralayan çiftçilerimizin bu bedellerle bile bu arazileri alma şansı yoktur?

ÖNDER MATLI (Bursa) - Var, var?

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - ?çünkü çiftçiler, köylüler kahvehaneye çıkamıyorlar. Kahvehanenin camlarında icra tebligatları var, masalarda ise köşe yazarlarının belirttiği gibi, takım elbiseli, çantalı kişiler oturuyor. Banka avukatı falanca, icra memuru filanca, ziraai ilaç bayisi çalışanı, gübre firması senetçisi, traktör tamircisi. Kahvede kim yok? Köylü yok, tahsilatçı çok. Köylü, çiftçi Hükûmet Programı'nda da yok. Sayın Tarım Bakanının gündeminde de yok. Gündemde olan, Fransa Hükûmetinden alınan şövalye liyakat nişanı. Üç yıl önce tarım ve hayvancılıkta sıkıntılı günler yaşayan, eylem yapan, ürünlerini satamayan Fransız çiftçilerin imdadına Tarım Bakanımız yetişiyor. 2010-2012 döneminde yaklaşık 250 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleşiyor.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - İhracatı söylesene.

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - Hayvanlarımıza saman bulamıyoruz ama biz Suudi Arabistan'a 6 milyon baş canlı hayvan gönderiyoruz.

MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Çiğ makarna veriyoruz.

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - 33 milyon tarım arazisini ekmiyor, çiftçi tarlasından uzaklaşıyor, Tarım Bakanı 5 milyon dönüm Sudan'dan arazi kiralıyor. Değişiklik teklifimizin son fıkrasında "satıştan sonra on yıl süreyle tarım dışı amaçlarla kullanılamaz" ibaresinin tapuya konma talebi bundandır, tarım alanlarının korunmasıdır. O zaman ortaya tarım arazilerinin el değiştirmesi ve tarım topraklarının amaç dışı kullanılması gündeme gelecektir. AKP Hükûmetinin isteği de budur. Çıkarmış olduğu tüm yasaların tarım topraklarının, tarım sektörünün aleyhine olduğunu görebiliriz. Kentsel dönüşüm, afet riskli alanların dönüştürülmesinde olduğu gibi, tarım alanlarının, meraların, yaylak ve kışlakların elden çıkarılmasına olanak sağlanmıştır.

Büyükşehir Yasası ile köy tüzel kişiliklerini ortadan kaldırarak tarıma, çiftçiye ve köylüye bir kez daha köstek vurulmuştur. Mera, yayla ve kışlaklarda inşaat yapılma izni, çiftçilerin ruhsatlı olarak kullandıkları derin kuyu pompalarına saat takılması da tarıma ve çiftçiye verilen bir cezadır.

ÖNDER MATLI (Bursa) - Hallettik onu.

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - Bunun sonucu, zarar eden, ürettiğinin karşılığı olmayan, girdi maliyetinin yüksek oluşu nedeniyle uğraşan çiftçilerimiz maalesef tarım alanlarından uzaklaşmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bölgem Bursa'da, kanun çıktığında kesinleşmiş olan 2/B arazilerinin 14.294 parsel olduğunu, metrekare olarak da 50 milyon 903 bin metrekare olduğunu ifade etmek isterim. Bu parsellerden büyük bir kısmı? Millî Emlak müdürü, defterdar ve memurların sayesinde 9.329 kişi müracaat etmiş ama geriye kalan ilgililer maalesef müracaat edememiştir. 26 şubatta sona eren bu yasayla bu geri kalan parsel sahiplerinin hangi anlamda nelerle karşılaşacağını hep beraber ileriki günlerde göreceğiz.

Değerli milletvekilleri?

ÖNDER MATLI (Bursa) - Bakan geliyor, Bakan burada.

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - Vallahi, biraz daha saygı istiyoruz arkadaşlar. Hele Bursa milletvekilleri, sizin bilhassa?

Bursa'da yapmış olduğumuz çalışmalarda, aynı özellikleri taşıyan 2/B arazilerinin arasında korkunç fark olduğu? Gözede'de iki parsel arasında birinin 20 bin, diğerinin 5 bin TL olduğu örneğini verebiliriz. Ayrıca birbirine çok yakın 2/B arazilerinin olduğu bazı köylerimizde anormal derecede rayiç bedel farklılıklarının olduğunu da ifade etmek isterim. Büyükşehir belediyesi, belediye ve TOKİ, 2/B arazileri üzerinde gerekli inceleme ve notlarını aldı, bu yerler satılmıyor. Bu yandaşlara yetmedi mi rayiç bedellerin yüksekliğinden vazgeçmiyor, önerimizi reddediyorsunuz? Ne yapmak istiyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesiyle ilgili bu yasa teklifinin içerisine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11'inci maddesine bir bent eklenmiştir. Eklenen bentte sağlık ve eğitim tesisleri yapılması maksadıyla verilen izinlere konu tesislerin kamu-özel işbirliği modeli ile kurulması düşünülmektedir. Bu konunun tekrar gözden geçirilmesini sağlamalıyız. Artık ormanlarımızın, isteyen, proje yapan yandaşlara sağlık ve eğitim adı altında açıldığını hep beraber görmeliyiz.

Bu eklenen maddeye neden ihtiyaç duyulduğunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Bugüne kadar Orman Genel Müdürlüğü bu tür sağlık, eğitim projelerinde, plan değişikliğiyle bu bölgelere tesis yapılmasına izin verdiği hâlde bu maddeye niye ihtiyaç duyulmuştur? O zaman istediği şekilde, istediği bölgelerde projelerle ormanları tahrip edecektir.

Maden İşletme Genel Müdürlüğü, MİGEM'in yaptığı gibi, örneğin Bursa'da, Bursa'yı çevreleyen tüm dağ, tepe, yamaçlar maden arama, taş ocakları ruhsatları verilerek parsellenmiştir. Siyah çantalılar tarafından bu bölgeler gezilerek parsellenen dağlarımız şimdi de yeşil çantalılar tarafından parsellenecek ve ormanlarımız tahrip edilecektir.

Vatandaşımıza çözüm sunmak amacıyla tüm partililerin barış anlamında ortaya koyduğu ancak her zamanki tavırlarıyla AKP'nin bu yasa teklifini de ne hâle getirdiğini hep beraber görüyoruz. Antalya'da köylülerin 2/B protestosuyla karşılaşan Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu vatandaşları azarlıyor: "Devlet size arazi satıyor, işinize gelirse alın, işinize gelmezse almayın." Devletin arazisi, ayrıca vatandaşlarımıza "Dinlesene, dinleyeceksen dinle, dinlemeyeceksen çık, git." gibi ifadeler kullanıyor.

MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Ne yapsaydı yani?

İLHAN DEMİRÖZ (Devamla) - Onu öğretirim ne yapacağını.

Sayın Bakan, Bursa'da Uludağ projeleriyle ilgili yargı konusunda yakınarak "Zamanla yarışıyoruz, vaktimiz çok kısıtlı." diyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin zamanı çok mu? Görüşmeden, meslek odalarından görüş almadan, muhalefeti dinlemeden, yasa teklifi getiriyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisini meşgul ederek, 3'üncü defa değişikliğe gidiyorsunuz, gidecekleriniz hariç.

Sayın Bakana bu konuda bir tavsiyem olacak: Sayın Bakan, kanun tekliflerinin gerek komisyon gerekse Genel Kurul görüşmelerinde, başta ana muhalefet partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisinin ve diğer siyasi partilerin görüş ve önerilerine lütfen kulak verin. Bizleri dinlerseniz çok daha iyi olur diyor, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun var olun. [(CHP ve MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından alkışlar(!)]