GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:27
Tarih:30.11.2022

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; Tütün Yasası'yla ilgili çok güzel tartışmaların ve ilgiyle izlenen tartışmaların ardından ben de bazı bilgileri vermek istiyorum. Tütün, Türkiye'nin temel üretim, temel geçim kaynaklarından biriydi. 1945'te 183 bin olan tütüncü ailesi 1965 yılında 379 bine ulaştı ve tütün özelleştirilinceye kadar, 1998 yılına kadar Türkiye'de 622 bin aile tütünle yaşamını sürdürüyordu. Aslında burada Adıyaman, Bitlis, Malatya tartışılıyor ama bu üreticilerin en önemli bölümü 334 bin aileyle Ege Bölgesi'ndeydi; Manisa'dan tutun, İzmir'in bütün bölgelerinde en kaliteli tütünün üretim merkezi Ege Bölgesi'ydi; 146 bini Güneydoğu Anadolu'da, 97 bini Karadeniz Bölgesi'nde, 29 bini Doğu Anadolu'da, 16 bini de Marmara Bölgesi'ndeydi.

O dönemde, çok önemli bir ismin, Tekel Genel Müdürü Recai Dıblan'ın 1973 yılında şunları yazdığını hatırlatmak isterim: "Tütünün Türkiye için ifade ettiği hakiki mana ve değeri anlamayanlar, aşağılık kompleksine sahip olanlar veya bu dalda dönen büyük menfaatlerin cazibelerine kendilerini kaptıranlar rahatlıkla bu millî ürünümüzün endüstrisinin yabancılara teslimini müdafaa etmişlerdir." İşte, asıl burada "Abraham'dan mı yanasın, İbrahim'den mi yanasın?" sözünün 1973'te söylendiği nokta; yabancılara teslim edilmiş bir yapı, yabancılara teslim edilmiş fabrikalar, yabancılara teslim edilmiş tütün. Şu anda Türkiye'nin tütününün, sigara sektörünün -sigara sağlığa zararlıdır- yüzde 87,9'unu Amerikan emperyalizmine, yabancıların eline teslim ettik.

Bakın, Recai Dıblan yine ne diyor: "Türk tütünü, dünyanın her tarafında aranan bir meta hâline gelmiştir. Bu suretle de 'Türk tütünü bitti, Virginia tütünü ekilmelidir.' diyenlere bunun böyle olmadığı ispat edilmiştir. Çünkü Virginia tütünü ekimini teşvik eden davranışlarda Virginia tütününü ekmekle beraber yabancı sigara imalatçılarına 'Türkiye'de istediğiniz sigarayı yapma ve dışarıdan yurda istediğiniz sigarayı getirme daveti de mevcuttur.'" 1973 yılında bunu söyledi, AKP iktidarı döneminde bütün bunlar gerçekleşti.

"Türkiye'de 'tütün' denilince Ege Bölgesi akla gelir." denirdi ya, genç bir gazeteciyken, bugün rahmetle andığım Mahmut Türkmenoğlu'nun tütün başfiyatını açıkladığı gün bütün Ege, herkes yollara düşer, o sigara, yaprak tütün fabrikasının orada toplanır ve sigara, tütün başfiyatının açıklanmasında tütün üreticisi heyecanla onu, sözlerini beklerdi. Kendisini rahmetle anıyorum, bütün tütün üreticilerine de şunu söylemek istiyorum: Üretmeye devam edin. Bu AKP'nin bu zulmü bitecektir, o hapis cezaları bitecektir, bitireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Ve Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Adıyaman'da tütün üreticilerine diyor ki: "İlk yüz gün içinde sigara fabrikasının Adıyaman'da temelini atıp işletmeye biz alacağız, biz açacağız." (CHP sıralarından alkışlar) Kendisine "Biz yerliyiz ve millîyiz." diyenlere şunu söylemek istiyorum: Teslim olmuşsunuz, Amerika'ya teslim olmuşsunuz. Sigaradan elde ettiğiniz tutarla, sigaradan elde ettiğiniz kârla Türkiye'de içinde ne olduğunu bilmediğiniz o tütünü Türk içicisine sunan Amerika'nın uşaklığını yapıyorsunuz ve Türk tütüncüsüne de ceza kesiyorsunuz. Ben Adıyaman'ı çok severim, Malatya'yı da Bitlis'i de. O bölgede çok bulundum gazeteci olarak ve şunu söylüyorum: Oradaki tütüncü Cumhuriyet Halk Partisine bu dönemde büyük destek verecektir.

Saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)