GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde şehit düşen Uzman Çavuş Nedim Korkmaz'a, Türk kadınının siyasal haklarını kazanmasının 87'nci yıl dönümüne, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne, çocuklardaki yoksulluğa ilişkin OECD'nin yayımladığı rapora, sosyal yardımlara, partili Cumhurbaşkanlığı sistemine ve 1 Aralık 2022 tarihli Resmî Gazete'deki karara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:28
Tarih:01.12.2022

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde bölücü teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen kahraman evladımız Uzman Çavuş Nedim Korkmaz'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.

Bugün 1 Aralık, 1935 tarihinde Türk kadınının siyasal haklarını kazanmasının 87'nci yıl dönümü. Başta Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener olmak üzere Meclisteki tüm kadın milletvekillerimizin nezdinde kadınlarımızın bu önemli gününü tebrik ediyorum. Dönemin şartları içerisinde gelişmiş birçok Avrupa ülkesinden daha önce Türk kadınına bu hakkı tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve mücadele arkadaşlarını bir kez daha saygı ve minnetle yâd ediyorum.

Yaklaşmakta olan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü şimdiden tebrik ederim. Tüm engellerden arınmış ve engelsiz bir yaşam temenni ediyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, OECD'nin yayınladığı rapora göre, Türkiye, yüzde 12,4'le OECD ülkeleri arasında çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu 2'nci ülkedir. Ülkem ve milletim adına üzülerek söylüyorum, evlatlarımız adına üzülerek ifade ediyorum ki Türkiye çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ülkelerden biri olmakla anılmamalıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ülkemizi sürüklediği nokta maalesef budur. Anaların evlatlarına tencere kaynatamadığı, çocuklarımızın yastığa başını aç koyduğu, hane halkının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı bir Türkiye gerçeğiyle maalesef karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Türkiye'de her 100 çocuktan 22'si yoksulluk içinde büyümektedir. Bir yanda 5 maaşlı danışmanlar var, bir yanda evladının en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan aileler. Adalet bu Türkiye tablosunun neresindedir, kalkınma bu Türkiye tablosunun neresindedir?

TÜİK verilerine göre 1,5 milyon evladımız okula gidemiyor. İktidar partisinin mensupları devlet yönetme sorumluluğuyla acaba kendilerine sormuşlar mıdır "Bu çocuklar okula neden gidemiyor?" diye. Kimi evlatlarımız defter, kitap masraflarını, kimi evlatlarımız da okuldaki bir tek öğünün külfetini karşılayamıyor. Türkiye'de 3 milyon çocuk yeterli proteini alamıyor ve maalesef düzgün beslenemiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Dış güçler, karanlık lobiler, sinsi kumpaslar gibi bahanelere sığınmayı bırakın da milletimizin evlatlarını düşürdüğünüz şu duruma bir bakın ve gerçekleri lütfen görün. Hiç değilse iktidarınızın son günlerinde kapanmış yaraları deşmek yerine kanayan yaralara merhem olmaya çalışın ama milletin yaşadığı gerçekler ve gündem başka, sarayın ve sizin gündeminiz başka. Derin yoksulluk ve yoksulluktan dolayı sosyal yardımlara muhtaç hâle gelen vatandaşlarımızın sayısında da her geçen gün artış yaşanmaktadır. Bize inanmıyorsanız Cumhurbaşkanlığının 2022 programında yayınladığı verilere bakın. Türkiye'de sosyal yardım alan hane sayısı son bir yılda ikiye katlanmıştır. Belki siyaseten içinde bulunduğunuz çaresizliğe bir cevap üretmek mecburiyetiyle içinizden bu yakıcı veriyle övünenler dahi çıkabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun, tamamlayın sözlerinizi.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Refah, üretmek, paylaşmak ve zenginleşmek varken fukaralığı yöneten bir siyasi iktidarsınız. Ancak biz, milletin gerçeklerini tekrar ve tekrar ederek size hatırlatmaya devam edeceğiz.

Normal şartlar altında, herkes bilir ki yetki ve sorumlulukta paralellik vardır. Bu partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte iktidarda yetki ve salahiyet çok ama sorumluluk hiç yoktur. Sizin durumunuz Newton'un eylemsizlik yasası gibi; etki eden bir kuvvet olmadığı hâlde ya hiçbir şey yapmadan öylece yerinizde duruyor ya da sabit bir hızla aynı propagandaları tekrarlıyorsunuz.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Saygıdeğer milletvekilleri, biraz sonra görüşülecek olan araştırma önergemizde detaylarını gündeme taşıyacağımız önemli bir konuya da değinmek istiyorum.

Bilindiği gibi 1 Aralık 2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan kararda, DEAŞ örgütüyle iltisaklı olduğu tespit edilen 17 kişinin mal varlıklarına el konulduğu ifade edilmektedir. DEAŞ'la bağlantısı olduğu tespit edilen 17 kişinin 4'ünün sonradan Türk vatandaşlığı kazanmış olması Türkiye'nin, iktidarın göç politikası sebebiyle nasıl bir güvenlik zafiyetiyle karşı karşıya bırakıldığını açıkça ortaya koymaktadır. İçişleri Bakanlığı, istisnai yollarla vatandaşlık verdiği yabancıların terör örgütleriyle ilişki içinde olduğunu dahi bilmemektedir. Ciddi ve saygın bir ülkede bu kadar kontrolsüz vatandaşlık dağıtılamaz. Türkiye'de terör hücreleriyle bağlantılı bu kişilere vatandaşlık verilirken güvenlik soruşturması yapılmadı mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Son, bitiriyorum efendim.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Yapıldıysa DEAŞ'la bağlantıları tespit edilmedi mi? Daha da önemlisi, terör örgütüyle bağlantılı olup ülkemizde serbestçe dolaşan acaba kaç terörist var? Tüm bu soruların cevaplarını iktidar yetkililerinden talep ediyoruz. Gerek sığınmacılara gerekse istisnai yollarla diğer yabancı uyruklu kişilere verilen kitlesel vatandaşlıklar sonucunda Türkiye'nin maruz kaldığı güvenlik risklerinin mutlaka araştırılması icap etmektedir. Bu hususa dikkatinizi çekiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, zatıalinize teşekkür ediyorum Sayın Başkan.