GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:30
Tarih:06.12.2022

HDP GRUBU ADINA DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün toplumun yüzde 16'sını gençler oluşturuyor fakat bu bütçede de gençlere yer yok. Gençler, başını sokacak bir çatı, karnını doyuracak bir lokma ekmek ararken AKP-MHP iktidarı halkların kaynağını savaşa ve yandaşa harcıyor.

Türkiye'de öğrencilerin ve gençlerin barınma sorunu artık kronik hâle geldi. Öğrenciler binbir zorlukla yerleştikleri üniversiteye gidince ilk olarak barınma sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Bu yıl da onlarca öğrenci barınamadığı için parklarda sabahlayıp sesini duyurmaya çalıştı ama bu iktidar gençlerin sesine kulağını tıkadı. 3,8 milyon örgün öğrencinin olduğu ülkede sadece 773 yurt var. Bulduğu her boş arsaya binalar dikip üniversite tabelası koyan iktidar, bu üniversitelere yerleşen öğrencilere ne barınma imkânı sağladı ne de sağlıklı beslenme haklarını karşıladı. Bir yılda 155 binden fazla öğrenci barınamadığı için eğitimine ara verdi. Tüm bu imkânsızlıklar yetmezmiş gibi, 850 TL'yle geçinmeyi reva gördüğünüz gençler yurt ücretini geç yatırınca anında yurttan atılıyor. Esenyurt KYK yurdunda kalan Burak Başer yurt ücretini bir ay ödeyemediği için yurttan atıldı ve Burak, en temel hakkı olan barınma hakkı için tam iki haftadır yurt önünde oturma eylemi yapıyor. Burak gibi daha nice öğrenci 850 lirayla barınamıyor, beslenemiyor ve geçinemiyor. Ayrıca "Faizleri sildik." aldatmacasına da inanmıyor; o borçlar hâlâ duruyor. "Ama"sız, "fakat"sız, öğrenci borçları silinmelidir.

Öğrenciler okuyabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. İnönü Üniversitesi öğrencisi 22 yaşındaki Bünyamin Berker de okuyabilmek için çalışmak zorunda kalan öğrencilerden birisiydi ve motokurye olarak çalıştığı sırada motorunun çukura düşmesiyle hayatını kaybetti. Tüm ülkelerde eğitim hayat kurtarırken bu ülkede eğitim ve yarattığı "survivor" ortamı can alıyor.

Milyonlarca genç işsizlik ve yoksullukla boğuşuyor. Genç işsizlik oranı yüzde 41'lere ulaşmış durumda. 2022 yılı itibarıyla atama bekleyen öğretmen sayısı 500 bin civarında ve bu öğretmenlerin binlercesi asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalıyor. Ataması yapılmayan öğretmen inşaatta, geçinemeyen öğrenci maden ocağında, mevsimlik tarım işçisi gençler yollarda ömrünü geçiriyor. Oysa iktidara göre dünya krizlerle boğuşuyor, kendisi ise destan yazıyor.

Yine, işsizlikle en çok boğuşan kesim de genç kadınlar oluyor; her 3 genç kadından 1'isi ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. Yüz binlerce genç kadın işsiz ve yine yüz binlercesi asgari ücretin altında güvencesiz çalışıyor.

Genç kadınların eğitim hakkı da tıpkı yaşam hakları gibi ayaklar altına alınıyor. Genç kadınlar her gün taciz, tecavüz ve öldürülme korkusuyla yaşıyor.

ARZU AYDIN (Bolu) - Dağdakilere ne yapıyorlar?

DERSİM DAĞ (Devamla) - Türkiye'de her gün en az 2 kadın öldürülüyor ve onlarcası tacize, tecavüze maruz kalıyor.

ARZU AYDIN (Bolu) - Dağdakilere ne yapıyorlar?

DERSİM DAĞ (Devamla) - AKP-MHP iktidarı döneminde en az 8 bin kadın öldürüldü ve şüpheli kadın ölümleri maalesef her geçen gün artıyor. Üniversiteler artık ürettiği bilimle değil, tacizlerle gündeme geliyor. Daha geçen gün, İstanbul Üniversitesinde görevli bir akademisyen eski doktora öğrencisinin odasını basarak tehdit ve tacizde bulundu. AKP-MHP'nin kadın düşmanlarını koruyan ve kollayan politikası kendisini bu olayda da yeniden gösterdi. Gözaltına alınan erkek kısa bir süre sonra bırakıldı; iktidarın yargısı her zamanki gibi adaletten yana değil, erkekten yana tavır aldı.

Değerli arkadaşlar, her alanda olduğu gibi sporda da kadınlar, erkek egemen sistem tarafından geri planda tutulmakta ve cinsiyetçi söylemlere maruz kalmakta. Buna rağmen, genç kadınlar spor alanını erkeklere teslim etmiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının "Başının çaresine bak." dediği millî sporculardan 21 yaşındaki Erivan Barut dünya boks şampiyonu oldu. Merve Akpınar, Nergis Zeynep Karadağ ve onlarca genç kadın "yapamazsın" söylemlerine rağmen sporda başarılar elde etti ve tüm cinsiyetçi söylemleri yerle bir etti.

İktidarın spor politikası cinsiyetçi ama bir o kadar da siyasal, Kürtlere yönelik ırkçı yaklaşım sporda da kendini gösteriyor. Fenerbahçe'yle sözleşme imzalayan Ozan Suncak'ın sözleşmesi sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek iki gün sonra feshedildi.

Yine, Galatasaray'a transfer için görüşülen Kürt futbolcu Deniz Undav'ın da sosyal medya paylaşımlarının dolaşıma sokulmasının ardından transferinden vazgeçildi.

Bu tür ayrıştırıcı ve ötekileştirici uygulamaların yanı sıra Amedspor'a dönük saldırılara da her geçen gün bir başkası ekleniyor. Türkiye'de deplasman taraftarı yasağının en uzun süre uygulandığı ve uygulanmaya devam ettiği takım Amedspor. Bu tavır elbette güvenlik veya başka gerekçelerle örtülemez. Bu karar, iktidarın siyasal yaklaşımının sonucudur. Afyonspor-Amedspor maçı öncesi İl Jandarma Komutanının sözleri hâlâ hafızalarımızda yer alıyor.

Madde bağımlılığı gün geçtikçe artıyor ve madde kullanımı yaşı 11 yaşına kadar düşmüş durumda. İktidar uyuşturucuyla mücadele ettiğini iddia ediyor ama her nedense bu mücadele sonucunda ne madde satımını engelleyecek politikalar uygulanıyor ne madde satıcıları tutuklanıyor ne de madde kullanımı azalıyor. Madde kullanımının özellikle Kürt illerinde artış göstermesi, bunun sistematik olarak yürütülen özel savaş politikalarından bağımsız olmadığını da gözler önüne seriyor.

Ülkede hâl böyleyken gençler umutsuz ve geleceklerini göremez hâldeler. Gençler, AKP-MHP iktidarının hüküm sürdüğü bu ülkede yaşamak istemiyor. Gençlerin yüzde 73'ü yurt dışına gitmek istiyor yani her 4 gençten 3'ü AKP iktidarının Hükûmet olduğu bu ülkede yaşamak istemiyor.

Sevgili gençler, buradan hepinize sesleniyorum: Umutsuz olmayın, ülkeyi terk etmeyin çünkü bizler umudun ta kendisiyiz. (HDP sıralarından alkışlar) En kısa zamanda iktidarı gönderecek ve gençlerin yönetimde olduğu düzeni kuracağız. Hep beraber bizleri yoksulluğa, açlığa mahkûm edenleri kaybetmeye mahkûm edeceğiz. Liyakatsizliği esas alanlara karşı bizler liyakati esas alacağız. Gençleri işsiz bırakanlara karşı bizler istihdam alanları yaratacağız. Kadın katillerini koruyanlara, kadınlara ve kazanımlarına saldıranlara karşı bizler İstanbul Sözleşmesi'ni uygulayacak, özgür eş yaşamı yaratacağız. Belediyelerden üniversitelere, halkın, gençlerin iradesini hiçe sayanlara karşı bizler halk iradesini esas alacağız. Kaz Dağları'ndan Şırnak'a doğayı talan edenlere karşı bizler ekolojik bir yaşamı yaratacağız. Gençler AKP ve MHP iktidarına mahkûm ve mecbur değil, bizler genç siyaseti hep beraber yapacağız. "Genç başladık." diyen bir geleneğiz. Gençlerin en fazla temsil edildiği, kendilerine has meclis ve örgütünün olduğu alan yine HDP ama bunlardan dolayı değil elbet gençlerin HDP'yi tercih etmesi, şüphesiz en önemli sebep siyaset yapma şanslarıdır. Statükoyu, kapitalizmi ve siyasetsizliği aşmanın yolu her şeyden önce genç düşünmedir diyoruz. Genç düşünme, genç kalma mücadelemiz ve HDP ısrarımız sürecektir.

Tüm genç yoldaşlarımızı buradan bir kez daha selamlıyorum, ilk seçimde AKP'ye gereken cevabı vereceğimizi bir kez daha belirtiyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)