GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:33
Tarih:09.12.2022

HDP GRUBU ADINA REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Teşekkürler Başkan.

Halkımızı saygıyla selamlıyorum.

2023 yılı bütçe görüşmelerini gerçekleştiriyoruz. Öncelikle belirtmek istiyoruz ki bu bütçe halkın bütçesi değildir. İktidarın yirmi yıllık politikalarından, altyapıdan sosyal politikalara, siyasi operasyonlardan kültürel boyuta kadar her alanda eşitsizlik çığ gibi büyürken bu sorunlara hiçbir çözüm üretilmiyor.

Diyarbakır'a kayyum atanmasının ardından siyasi operasyonlarla birlikte kültürel bir kırım da yaşanıyor, yaşatılmak isteniyor. Öyle ki yandaş bir gazeteci siyasi operasyonların kültürel etkisinin olmadığı itirafında bulundu. Tabii, bu kırım sürecine pratikte kolluk ve yargının eşlik ettiğini görüyoruz. Tek bir partinin ve yandaşlarının çıkarlarına kültürel hâkimiyet kurmaya çalışan eril politikalar oluşturuluyor, iktidarda kalmak için tüm olanaklar kullanılıyor, bunun için savaş politikalarından medet umuluyor, toplumda ise baskı politikaları artırılıyor. 2015 yılından bugüne toplumun yaşadığı acılarla yüzleşmek yerine derinleştiriliyor. Diyarbakır kayyumu, 2015 yılından bugüne gerek sosyal gerek ekolojik tahribatların yaşandığı Sur'da, yurttaşların fikri alınmadan Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte festival düzenledi. Festivale katılan Dicle Üniversitesi öğrencileri derslerinden muaf tutuldu, hatta festival boyunca programlarda yoklama alındı ve hatta "Festivale gelmezseniz dersimden kalırsınız." tehditleri yapıldı. Kayyumların kadın kurumlarını, Kürt halkının dilini, kültürünü, coğrafyasını hedef aldığını defalarca dile getirmiştik. Bu sefer, çeşitli bakanlarca bu yağma ve talan düzeni devam ediyor. Kültür Bakanlığı eliyle düzenlenen festival ve ardından mitingde Kürt halkının seçilmişlerine dil uzatıldı. Miting öncesi "Size yardım edeceğiz." denilerek insanlar AKP'ye üye yapılmaya çalışıldı. Festivalin ardından, toplu açılış töreni öncesi onlarca yurttaş gözaltına alındı. Amed'de 9 Ekim ve 14 Ekimde gözaltına alınan 90'a yakın yurttaş hakkında ne gözaltı kararı ne de soruşturma dosyası ortada yok. 21 Kasımda ise savaş politikalarına karşı basın açıklaması yapmak isteyen arkadaşlarımız hukuksuzca gözaltına alındı, gözaltına alınan 5 öğretmen açığa alındı.

Anayasal haklarını kullanmak isteyen tüm yurttaşlara yapılan uygulamaları kılıfına uydurma gereği bile duyulmuyor. Birkaç hafta önce, arama kararı bulunan Hüseyin Kocakaya yerine kolon kanseri olan ikizi Hasan Kocakaya'nın tutuklandığını duyduk. Hasan Kocakaya üzerinde kimliğinin olmasına rağmen, karakoldaki parmak izi tespitinde Hasan Kocakaya olduğu tespit edilmesine rağmen, kolluk tarafından Hüseyin Kocakaya olduğu gerekçesiyle savcılığa sevk edilip tutuklandı. Rehin uygulaması gibi "Hüseyin'i getirin, Hasan'ı alın." deniliyor, savcılık ise bu suça ortak oluyor.

Gözaltı ve tutuklamalar devam ederken kadınlar ise şiddetle karşı karşıya kaldı. 25 Kasım eylemlerinde ülke genelinde yüzlerce kadın gözaltına alındı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde kadınlara yapılanlar, kadın mücadelesi yürüten, direnen kadınların hedef alınması ve düşmanlaştırılması iktidarın eril politikalarının yansımasıdır. Bu iktidarın yıllardır devam eden baskı politikalarına karşı en kararlı duruşu sergileyenler kadınlar oldu. Bundan dolayıdır ki kadın mücadelesi hedef alınıyor. Bu baskıcı ve eril politikaları bulunduğumuz her yerde teşhir etmeye devam edeceğiz. Kadın mücadelesinden, demokratik siyaset mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz ve mutlaka kazananlar bizler olacağız ve mutlaka kazananlar kadınlar olacaktır. (HDP sıralarından alkışlar)