| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 09.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA MURAT SARISAÇ (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Cezaevlerinde, sürgünlerde ve evlerinde ekran başında bizi izleyen sevgili yoldaşlarımı ve tüm halklarımızı saygıyla selamlıyorum.
AKP'nin neredeyse iktidarı döneminde yapılan bütün bütçelere, özellikle de yedi yıldır her bütçeye biz bir "savaş bütçesi" diyoruz. Bunu geçen günkü konuşmasında Sayın Canikli neredeyse kanıtlarcasına çıkıp buradan bize deklare etti. "3 ülkede asker bulunduruyoruz, milyonlarca dolar harcıyoruz, F-16'lardan atılan bombalarda 1 milyon 200 bin dolar gidiyor." dedi. Yine, diğer güdümlü füzelerde, akıllı füzelerde milyon dolarlardan bahsederek yani milyarlarca doların, bu toplumun milyarlarca dolarının savaşa, savaş bütçesine ayrıldığını söylüyordu. Evet, biz her zaman söylüyoruz, AKP'nin yaptığı bütçede kadınlar yok, gençler yok, işçiler, emekçiler yok ve dolayısıyla, Kürt sorununda çözüm yok; patrona rant var, yine savaşa büyük yatırımlar var. Şimdi buradan Sayın Bakana ben sorayım -muhatabı kendisi çünkü en çok savaşa bütçe ayrılıyor bu ülkede- Sayın Millî Savunma Bakanı, bahsettiği 3 ülke İsrail, ABD, Rusya mı yoksa Orta Doğu'da 45 milyon nüfusu olan Kürtlerin bulunduğu yerlerde Kürtler bir hak talep etmesin diye, Kürtler bir statü sahibi olmasın diye mi bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin bütçesi bu kadar silaha ayrılıyor? Diğer boyutuyla da evet, biz biliyoruz ki AKP bu bütçeyi toplum için yapmıyor; bu bütçeyi kendi iktidarını sağlama almak için, kendi bekası için, ancak savaş politikalarıyla kendisini ayakta tutabildiği için yapıyor. Bundan dolayı da her yerde Kürt sorununu çok işlevsel bir şekilde kullanıyor; muhalefete karşı, yine, kendi toplumuna karşı işlevsel bir tehdit olarak kullanıyor ve şiddet kullanma gücünü her zaman elinde bulunduruyor. Biz, AKP'nin Kürt sorununa bakış açısını zaten biliyoruz ama bir de bu Kürt sorunundaki çözümsüzlükte sadece insanlar ölmüyor, doğaya da çok büyük tahribatlar veriliyor yani sadece insanına değil; kültürüne, diline, kurduna kuşuna, suyuna, ağacına, her şeye düşman bir politika yürütülüyor bu ülkede. En basitinden, Millî Savunma Bakanına sorduk ama Tarım Bakanı ya... "Tarım Bakanı" denilince insanın aklına tarım gelir, hayvancılık gelir, ağaçlar gelir, ormanlar gelir, ülkenin güzelleşmesi gelir. Şimdi buradan Sayın Tarım ve Orman Bakanına da sormak istiyorum: Sayın Bakan, çok merak ediyorum, sizin bu yaban keçileriyle alıp veremediğiniz nedir? (HDP sıralarından alkışlar) Yani, Dersim'de "av turizmi" adı altında bir kampanya başlattınız, bir ihale açtınız; Konya'da, Mersin'de, Hatay'da, diğer birçok ilde açtınız. Kamuoyu baskıları sonucunda bu ihaleler iptal edildi. Şimdi, hâlâ, bir inatla bu sefer Van Gürpınar'da oradaki yaban keçilerini yine "av turizmi" adı altında katletmeye çalışıyorsunuz. Ya, bir Tarım ve Orman Bakanı olarak Van gibi bu kadar zengin bir tarihe, zengin bir kültüre, hem küçükbaş hayvancılıkta birinci olan hem Van Gölü gibi bu kadar muhteşem bir şeye sahip olan bir yerde, siz Hükûmet olarak turizmi geliştireceğinize, yine, tarımı geliştireceğinize, hayvancılığı geliştireceğinize, yine bir Tarım Bakanı olarak sadece tek çareyi katliamlarda mı görüyorsunuz? Tek projeniz yine katliam mı? Evet. Buna büyük ihtimalle cevap vermeyeceğinizi biliyorum.
Şimdi, bir diğer sorum da... Aslında, biz, evet, "Kürt sorunu" diyoruz. Kürt sorununun Türkiye'de ne anlam ifade ettiğini belki de en iyi anlatacak karelerden bir tanesi. Bu, Van'ın Gevaş girişinde Van Gölü kıyısındaki o muazzam dağlara Orman Genel Müdürlüğünün yazmış olduğu yazı: "Vatan Bölünmez. Orman Genel Müdürlüğü."
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Neye zararı var?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Bir tane ağaç yok, bir tane ağaç yok.
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Vatana bu kadar sevdalı, bu kadar vatanını koruyan... Tek bir dikili ağacı yok, tek bir dikili ağacı yok.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sen ay yıldızdan rahatsızsın ya!
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Sayın Bakan, bakabilir misiniz buna? Bence bununla gurur duymalısınız. Ben gerçi şeyden de şüpheleniyorum....
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Teşekkürler Başkanım.
Sanki Millî Savunma Bakanı sizin görevlerinizi gasbetmiş durumda. Oradaki sizin kurumları da Millî Savunma Bakanı yönetiyormuş gibi geliyor. Çünkü ne zaman ki bizim ağaçlarımızı yaksanız, ne zaman ki ormanlarımızı, doğamızı katletseniz gerekçeleriniz belli. İşte, Şırnak'ta, Cudi'de, Gabar'da kestiğiniz ağaçlara "Gençleştirme." diyorsunuz. Yine, valilik ihaleleriyle koruculara peşkeş çektirdiğiniz ağaçlarımıza da bu verilen cevaplarda ya güvenlik gerekçesi ya da gençleştirme gerekçeleri sunuyorsunuz.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - PKK da ekoloji örgütü zaten(!)
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Onu bilmiyorum da sizin ekoloji düşmanı olduğunuzu biz de halkımız da çok iyi biliyoruz.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Onun vesayetiyle siyaset...
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Ama size rağmen...
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sen onun vesayetiyle siyaset yapıp bize hiç ekolojiden, insandan bahsetme.
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Size rağmen demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü politikalarımızla sizin doğamızı talan etmenize izin vermeyeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Hipokrasi, çok fazla hipokrasi.
MURAT SARISAÇ (Devamla) - Bu halkın bütçesini savaşa ayırmanıza da izin vermeyeceğiz, siz istediğiniz kadar söyleyin.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)