GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:34
Tarih:10.12.2022

MHP GRUBU ADINA SERMET ATAY (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin, İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına konuşmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

İçişleri Bakanlığımız, görev alanı olarak değerlendirildiğinde, bünyesinde bulundurduğu hizmet birimleriyle devletin, vatandaşın sosyal hayatına en çok dokunan bakanlığı olduğu tartışılmazdır. İç güvenlik ve asayiş hizmetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca icra edilmektedir. Bu teşkilatlarımız sahadaki faaliyetlerinde, Sayın Bakanımızın da bu konuda gösterdiği hassasiyetiyle, terör ve uyuşturucuya karşı topyekûn bir mücadele hâlindedir. Terör örgütü PKK ve uzantılarına karşı operasyonlar aralıksız icra edilmektedir. Yapılan operasyonlarda binlerce sığınak imha edilmiş, aşağılık bebek katillerinin beli kırılmıştır. Terörü kaynağında yok etmek, savunmadan ziyade taarruz anlayışıyla mücadeleyi sürdürmek meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu şekilde sahada alan hâkimiyeti kurmak suretiyle teröristlerin hareket kabiliyeti bitme noktasına gelmiştir. Yapılan operasyonlarda teröristlerin alan hâkimiyetleri engellendiği gibi maddi destekleri de kesilmiş, finans kaynakları tıkanmış ve lojistik destekleri engellenmiştir. Kolluk kuvvetlerimizin istihbarata dayalı, İHA, SİHA, insanlı keşif uçakları destekli etkin operasyonlarında muhtemel kayıplarımız en aza indirgenmiş, sözde üst düzey teröristlerin birçoğu etkisiz hâle getirilmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin teröre ve uyuşturucuya karşı tavizsiz duruşu, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun insanüstü çabasıyla terörün ve uyuşturucu destekçilerinin sonu yakındır. Bazı çevreler akıl tutulması yaşamakta, devletin İçişleri Bakanı ve kurumlarını uyuşturucu baronlarıyla ilişkilendirmeye varacak derecede ahlaksız iftiralar ortaya atmaktadırlar. Bunların asıl rahatsızlığı, terör örgütünün ve uyuşturucu kaçakçılarının köşeye sıkıştırılmış olmasıdır. Terör ve uyuşturucuyla mücadelede destanlar yazılmasının yol arkadaşlarına verdiği kaygıyı teskin etmek adına meyve veren ağaç taşlanmaktadır. Yani bu çevrelerin derdi, üzüm yemek değil bekçiyi dövmektir. Bu çaba beyhudedir, kimse boşa uğraşmasın, bekçiyi dövdürmeyiz. Yurt içi terörist varlığı ilk defa 120'nin altına düşürülmüştür. Bu bize yapılan mücadelenin doğru olduğunu göstermiştir. Bu sayfanın kapanması ve terör başlığının ülkemizin gündeminden silinmesi cumhuriyetimizin 100'üncü yılında milletimize en büyük hediye olacaktır. Buna yürekten inanıyor ve destekliyoruz.

Alçak terör örgütüne 93'ü büyük olmak üzere 116.699 operasyon yapılmış; 91 terörist ölü, 113'ü teslim, 535'i sağ veya yaralı, toplamda 739 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Gelinen bu noktaya kolay ulaşılmadığı aşikârdır. Kırsalda yapılan terör operasyonları yüzde 300 civarında artırılmıştır. Bu şekilde bir mücadele olağanüstü bir gayret olmadan mümkün değildir. Terör örgütüne yeni katılımların önünü kesmek için atılan adımlar da sonuç vermiş, 2014 yılında yeni katılım 5.558 iken 2022 Kasım ayı itibarıyla bu rakam 45'te kalmıştır. 2016 yılından bugüne 2.207 terörist teslim olmuştur, sadece bu yıl teslim olan terörist sayısı 113'tür.

Diyarbakır Anneleri eylemi, tüm teslim ve iddialarda önemli ve olumlu bir etki oluşturmuştur. Eylem hâlâ 331 ailenin katılımıyla sürmektedir. Şu ana kadar ailelerden 38'inin yakını yürütülen ikna çalışmaları sonucunda ailelerine kavuşmuştur. Terörle mücadelede sergilenen kararlı ve korkusuz mücadelenin tavizsiz bir şekilde sürdürülmesi en samimi, içten dileğimizdir. Zira, karşımızdaki terör musibetinin toplumsal, ekonomik ve siyasi faturası çok ağırdır. Suriye ve Irak'taki otorite boşlukları, PKK ve başka isimlerle faaliyet gösteren varyantları buralarda yuvalanmakta ve ülkemize karşı mütecaviz girişimlerine devam etme gayretiyle hareket etmektedir. Kesintisiz operasyonlarla, terörün kaynağında olan bölgelerden ülkemize yönelen tehditler bir bir engellenmektedir. Küresel güç baronlarının vekâleten piyasaya sürdüğü bu alçaklara gereken ders verilecek, terör bataklığı kurutulacaktır; Türk devleti ve Türk milleti buna muktedirdir. Ülkemizin güneyinde Suriye topraklarında oluşturulmak istenen, Türkiye'nin millî güvenliğini ve egemenlik haklarını tehdit eden terör örgütü oluşumu uluslararası hukukun verdiği imkân çerçevesinde Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekâtlarıyla bertaraf edilmiştir. Pençe, Kıran, Kapan, Yıldırım Operasyonları terörün belini kırmakla kalmamış, Türk devletinin kudretini göstermiştir. Artık terörün sonuna yaklaşılmaktadır. Eli kanlı terör örgütünün dağ kadrosu her geçen gün erimekte; kırmızı, mavi, yeşil, turuncu ve gri listelerde yer alan elebaşları bir bir imha edilerek sarı torbalarda hak ettikleri sona kavuşturulmaktadır. Bu kanlı süreç nihayete ermekte, iç barış ve huzur ortamı güçlü bir şeklide tesis edilmektedir.

Teröristlere ve yardakçılarına buradan açık açık Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin sözleriyle sesleniyoruz: "Ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi müstahak olduğunuz sonuçlarla billahi yüzleştireceğiz." Bu kaçınılmaz son yakındır diyoruz. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Terörle mücadele sürecinde, idari tedbirler kapsamında, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak gibi terör suçlarından haklarında devam eden adli ve idari süreçler göz önünde bulundurularak Anayasa'nın 127'inci maddesi ve Belediye Kanunu'nun 47'nci maddelerine istinaden 49 belediye başkanı görevden uzaklaştırılmıştır. Belediye Kanunu 45 ve 46'ncı maddeleri uyarınca, bu belediyelere belediye başkan vekili görevlendirilmesi yapılmıştır. Görevden uzaklaştırılmış durumda bulunan belediye başkanları hakkında terör örgütü suçları kapsamında toplam 9 soruşturma ve 49 kovuşturma devam etmektedir. Son iki dönemde görevden uzaklaştırılan belediye başkanı sayısı 151'dir; bunlardan 98'inin yargılamaları neticesinde toplam yedi yüz doksan beş yıl bin kırk altı ay dört yüz elli altı gün hapis cezasına hükmedilmiştir; diğer belediye başkanlarının adli ve idari işlemleri devam etmektedir. İnanıyoruz ki İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana Büyükşehir ve bazı ilçe belediyelerinde terör örgütüyle iltisaklı görevliler hakkında yürütülen soruşturmalar da titizlikle neticelendirilecektir. Kamu kaynaklarını belediyeler aracılığıyla terör örgütüne peşkeş çekenler bir bir cezalandırılacak, belediyeler teröristlerden temizlenecektir.

PKK'yla mücadele devam ederken diğer bir terör örgütü DEAŞ'la mücadele de hız kesmemiştir. Yapılan operasyonlar sayesinde bu eli kanlı terör örgütü 31 Aralık 2016 tarihinden bu yana bir tek eylem dahi yapamamıştır. Yapılan istihbarat ve önleme faaliyetleri kapsamında binlerce iltisaklı şahıs gözaltına alınmış ve Türk adaletine teslim edilmiştir. Yapılan bu hummalı çalışmalar neticesinde, son üç yılda ülkemizi kana bulamak üzere olan 25 terör eylemi engellenmiş, örgüt eylem yapamaz noktaya gelmiştir. Sol terör örgütleri DHKP-C, MLKP, MKP, TKP/ML kırsaldan tamamen silinmiştir. Şehirlerde eylem planları, örgütsel faaliyetleri engellenmiştir; ciddi kadro kayıpları, örgütsel daralma ve gerileme yaşanmaktadır.

Terörle mücadelenin en temel noktalarından biri terör örgütlerinin finans kaynaklarının kesilmesidir. Terör örgütlerinin finansman ihtiyacı, sadece bir terör eylemi yapmak için gerekli olan paradan ibaret değildir. Örgütler, ideolojik propaganda yapmaktan alandaki örgüt elemanlarına destek sağlamaya, ulaşım giderlerinden yeni eleman eğitmeye, sahte doküman üretmekten silah satın almaya, gıda temininden bomba malzemeleri temin etmeye kadar geniş bir yelpazede finansman ihtiyacı duyarlar. Bu örgütler, ihtiyaçları olan parayı, mali sistemin kullanılması, "hawala" sistemi, nakit kuryelerin kullanılması, yasal ticari işletmelerin kullanılması, kâr amacı gütmeyen kuruluşların kullanılması, değerli maden ve taşların kullanılması ve sanal paraların kullanılması yöntemiyle temin etmektedir. Terör örgütlerinin bu faaliyetlerine yönelik yapılan başarılı operasyonlar neticesinde iki yılda 10 milyon lira civarında para ele geçirilmiştir. Operasyonlarla birlikte, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin ilgili birimleriyle ortak yapılan çalışmalar neticesinde birçok sayıda finansman kaynağı yok edilmiştir; sadece terörün finansmanı değil, tüm suç gelirleriyle de aynı hassasiyet ve kararlılıkla mücadele edilmektedir. Operasyonların yoğunluğu ve mücadeledeki kararlılık sonuç vermiş, sadece 2022 yılında 157 adet terör eylemi herhangi bir facia yaşanmadan engellenmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz, 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaşla zorla yerinden edilmiş bir göçmen akınıyla karşılaşmış ve dünyada en fazla sığınmacı kabul eden ülke konumuna gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi "sınır aşan göç" konusunda yaptığı akademik çalışmalarla en hazırlıklı parti konumundadır.

Ülkemizde bulunan sığınmacı nüfusun en temel insan hakkı olan kendi vatanlarında yaşamasının sağlanması için ülkelerine dönmesi ve bu gerçekleşinceye kadar uluslararası düzeyde adil yük paylaşımı sağlanarak diğer ülkelere gönderilmeleri konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Türkiye'de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin "Gönüllü, Güvenli ve Onurlu Geri Dönüş" politikası kapsamında yaklaşık 530 bin kişi ülkelerine geri dönmüştür. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin gönüllü geri dönüşünün desteklenmesi amacıyla AFAD koordinasyonunda, yerel sivil toplum kuruluşlarıyla, uluslararası yardım kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde, Suriye'nin güvenli bölgelerinde yapımı projelendirilen briket evlerin büyük çoğunluğu tamamlanmıştır. 1 milyon Suriyelinin geri dönmesi için 8 aşamalı plan da uygulamaya konulmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığımız bünyesinde yürütülen çalışmalar içerisinde en önemli olanlardan bir tanesi de uyuşturucuyla mücadeledir. 2022 yılı uyuşturucu raporunda yer alan verilere göre, 2020 yılında dünya genelinde yakalanan eroinin yüzde 12'si ülkemiz kolluk birimleri tarafından yakalanmıştır. Uyuşturucu maddelerle mücadele, terörle mücadeleyle eşdeğer görülmekte ve çalışmalar buna göre sürdürülmektedir. Dünyanın en önemli uyuşturucu rotalarından biri olan ülkemizde, bu mücadelenin başka bir bakış açısıyla yürütülmesi mümkün değildir. Güvenlik güçlerimizin temel hedef olarak belirlediği, içeriden yakalamayı artırıp talebi baskılamak suretiyle ülkemiz üzerinden geçen rotayı engellemek ve yönünü değiştirmek esaslı hareket tarzı takdire şayan bir şekilde icra edilmektedir. 2022 Yılı Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre, 2020 yılı uyuşturucu bağlantılı ölümlerin 1 milyon kişi başına düşen Avrupa Birliği ortalaması yüzde 16,7 iken bu sayı ülkemizde 5 kişidir. Norveç bu listede 85 kişiyle en üst sırada yer alırken Avusturya, Almanya, Fransa gibi ülkelerde bu sayı Türkiye'den katbekat fazladır.

Uyuşturucuyla mücadelede devletimiz önemli hizmetler yapmakta, etkili sonuçlar elde etmektedir. Bu mücadelede şüphesiz en önemli unsur ailelerin mücadeleye destek olması, çocuklarımıza sahip çıkmasıdır. Bununla beraber, mücadelede yapılan çalışmalarda öncelikler iyi belirlenmeli, vatandaşlarımız da bu süreci tavizsiz desteklemelidir. İçişleri Bakanlığımızın bu konuda uyguladığı projeler genişletilmeli "En İyi Narkotik Polisi Anne" "Narkotim" "UYUMA" gibi uyuşturucuyla mücadele projeleri kapsamında çalışmalar genişletilmelidir. Ülkemizin geleceği çocuklarımızın ve gençlerimizin bu uyuşturucu illetinden uzak tutulması için gecesini gündüzüne katan, teröristlere vatan toprağını dar eden, devletimize ve insanımıza yönelik mütecaviz girişimlerin önünde bir kale gibi duran polis teşkilatımıza, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatımıza, tüm güvenlik güçlerimize Sayın Bakanımız Süleyman Soylu nezdinde teşekkür ediyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak emniyet hizmetleri sınıfında yönetici personelin ek göstergelerinin iyileştirilmesi, polis memurlarının ek göstergelerinin 3600'e yükseltilmesi, uzman jandarma ve uzman erbaşların da 3600 ek göstergeye kavuşturulması; ayrıca mülki idare amirlerinin özlük haklarının iyileştirilmesi, görev, yetki ve sorumlulukları ile aylıklar arasındaki dengenin sağlanması konularında söz verdik, seçim beyannamemizde vadettik ve bunları sürekli gündeme getirerek talep ettik. Bu yıl temmuz ayında kabul edilen 7417 sayılı Kanun'la yapılan ek gösterge düzenlemesinde emniyet güçlerimizin ek göstergeleri iyileştirilmiş; polis memurlarımız, uzman jandarmalarımız, uzman erbaşlarımız, bekçilerimiz umutla bekledikleri 3600 ek göstergeye kavuşturulmuşlardır. Millî İstihbarat, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet teşkilatı, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatları emeklilerinden ek göstergeleri 3600 rakamının altında olup makam tazminatını hak kazananlara her ay emekli aylıklarıyla birlikte 1.200 Türk lirası tutarında bir ilave ödeme yapılması kabul edilmiştir. Mülki idare amirliği hizmetleri sınıfının ek ödeme oranları yükseltilerek valilerimizin ve kaymakamlarımızın aylıklarında iyileştirme yapılmıştır.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı çalışan personelimiz, kimlik, pasaport, ehliyet gibi hizmetlerin ivedi sunulması gereken alanlarda gerektiğinde fazla mesai yapmak durumunda kalmaktadır. Fazla mesai için ödenen ücretler, normal mesai için ödenen ücretlerin bile gerisinde kalmıştır. Bu taleplere de kulak verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Güvenlik korucularımızın aylık ücretlerinin asgari ücretin altına düşmesi hâlinde aradaki farkın tazminat olarak ödenmesi hükme bağlanmıştır fakat kahraman güvenlik korucularının kendilerine özgü kanun çıkarılması, en düşük devlet memuru aylığıyla ücretlendirmesi, emekli ikramiyesi ve harcırahlarının artırılması talepleri de mevcuttur.

Jandarma teşkilatında görev alan uzman jandarmalarımız uzman çavuşlar ile astsubaylar arasında bir rütbede görev icra etmektedirler. 2012 yılında uzman jandarma okulu kapatılarak uzman jandarmaların bir üst rütbe olan astsubaylığa yükseltilmesi planlanmıştır. Uzman jandarmalarımızın fiilen icra ettikleri görevleri ve sorumlulukları astsubaylarla aynıdır. Subay ve astsubayların eğitimde geçen sürelerinin tamamı fiilî hizmetten sayılarak hesaplanmaktadır, muvazzaf bir uzman jandarmamız bu durumdan farklı olup eşitsizlik doğurulmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

SERMET ATAY (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

Ayrıca, şehit ve gazi olan kahramanlarımızın aileleri orduevlerinden faydalanamamaktadırlar, bu konuda yasal düzenleme yapılması gerektiği kanaatindeyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzman çavuşların taleplerini daha önce de defaatle dile getirdik, bu hususları tekraren dikkatinize sunmak isterim. Uzman çavuşlarımız görev yaptıkları Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarında hep en önde bulunmaktadır; güvenlik güçlerimizin en fazla şehit veren fedakâr ve cefakâr personelidir. Görevlerini sözleşmeyle yaptıklarından dolayı herhangi bir iş güvenceleri yoktur. (MHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Uzman çavuşlarımızın birtakım haklı talepleri vardır. Savaşın kartalı, barışın güvercini bu yiğitlerin sözleşmeyle çalıştırılmalarına son verilmeli ve kadroları ihdas edilerek güvenceleri sağlanmalıdır. Görevde olanların da emekli olanların da orduevlerinden faydalanmalarıyla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatan savunmasının sözleşmesi olmaz diyoruz, kahramanlarımızı milletin kürsüsünden selamlıyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle öncelikle vatan savunmasında şehit olanlara Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa diliyorum. 2023 yılı bütçesi İçişleri Bakanlığımıza hayırlı olsun. (MHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; AK PARTİ sıralarından alkışlar)