GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:34
Tarih:10.12.2022

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen sevgili halklarımız, cezaevindeki sevgili yoldaşlarım, arkadaşlarım; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ben bugün İçişleri Bakanlığı bütçesi hakkında görüşlerimi sizinle paylaşacağım. Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ve İnsan Hakları Günü'nde, Türkiye'de insan hakları ihlallerinin birinci derecede sorumlusu olan Bakanlığın ve Bakanlığın başındaki Sayın Bakanın uygulamalarını değerlendireceğiz.

Çok ayrıntılı şeyler söylemeyeceğim ama şunu söyleyeyim bu konuda: İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği, dün, Türkiye'deki hak ihlalleriyle ilgili, geldiği noktayla ilgili çok ayrıntılı bir rapor yayınladılar. Yaşam hakkı ihlalinden sistematik hâle gelen işkencelere, cezaevlerindeki hak ihlallerinden mültecilerin yaşadıkları sorunlara, kadınlardan LGBT bireylere kadar her alanda yaşanan hak ihlallerini çok ayrıntılı anlattılar, zamanınız olursa okuyun derim.

Şimdi, konuşmama önce kayyumlarla başlamak istiyorum. Unutturulmak istenen kayyumlar... Biz, kayyum siyasetini ilk günden itibaren darbe olarak nitelendirdik çünkü 27 Mayıs darbesinden de 12 Eylül darbesinden de hiçbir farkı yoktu. 27 Mayısta da 12 Eylülde de seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırılmıştı, yerlerine asker ve subaylar belediye başkanı olarak görevlendirilmişti, seçilmiş belediye meclisleri de lağvedilmişti. AKP döneminde de Sayın Bakanın döneminde de belediye başkanlarımız görevden uzaklaştırıldı, yerlerine atanmış valiler ve kaymakamlar kayyum olarak görevlendirildi, çoğunlukta olduğumuz belediye meclislerinin tamamı da fiilî olarak lağvedilmiş oldu.

Şimdi, bu arada diyebilirsiniz ki: "Kayyum siyasetinin askerî darbelerle ne alakası var?" Ben size birkaç tane resim göstereyim. Bakın, burası Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin önü, Mardin Büyükşehir Belediyesi var, diğer belediyeler var; burası da Akpınar Belediyesinin önü -görüyorsunuz değil mi- zırhlı araçlar, askerî araçlar, yüzlerce polis kuşatması altında belediyeler işgal edilmiş. Daha dramatik bir şey söyleyeceğim size. Kars kayyumu belediyeye girmeden önce ne yaptı biliyor musunuz? Bakın, dikkatli bakın; fetih duası okuttu, fetih namazı kıldırdı Kars Belediyesini işgal ettiği gün. İşte, siz belediyelerimizi bu şekilde gasbettiniz, bu şekilde ele geçirmeye çalıştınız.

Kayyumların hırsızlıklarından, yolsuzluklarından bahsetmeyeceğim; bizim anlatmamıza gerek yok, yüzlerce Sayıştay raporu var bu konuda ve bir kısmı bu hırsızlık ve yolsuzluklar nedeniyle görevden uzaklaştırıldı İçişleri Bakanlığı tarafından çünkü artık mızrak çuvala sığmıyordu ama sakın görevden uzaklaştırılıp, el etek çektirilip bir yere gönderildiğini düşünmeyin. Örneğin Mustafa Yaman, yolsuzluk nedeniyle hakkında soruşturma olan; daha önce usulsüzlük nedeniyle hapis cezası almış, cezası ertelenmiş Mustafa Yaman şimdi yolsuzlukları, hırsızlıkları araştırsın diye İçişleri Bakanlığında mülkiye başmüfettişi yapılmış; yakışır Sayın Bakana(!) [HDP sıralarından "Yakışır(!)" sesleri, alkışlar(!)]

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yakışır, yakışır(!)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, belediye başkanlarımız hakkında bırakın kesinleşmiş bir hapis cezasını, bırakın soruşturmayı, henüz hiçbir soruşturma yokken onları görevden aldınız; hiçbir soruşturma yok, hiçbir dava yok. Peki, belediye başkanı AKP'li olunca bakalım Sayın Bakan ne yapmış?

Bakın, Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi AKP'li 2 belediye başkanını yargılıyor, belediye başkanlarına tabii ki, yolsuzluktan üç yıldan dört yıl beş aya kadar hapis cezası veriyor. Mahkeme İçişleri Bakanlığına yazı yazıyor. Ne için? "Görevden alın." diyor aslında. Peki, İçişleri Bakanı ne yapıyor? AKP'li Uludere Belediye Başkanı Sait Ürek ve AKP'li Hilal Belediye Başkanı Cevher Benek'le her zaman yaptığı gibi hatıra fotoğrafı çektiriyor Sayın Bakan. [HDP sıralarından alkışlar(!)]

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yakışır(!)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Neden? Çünkü Sayın Bakan, siz, masumları değil, suçluları seviyorsunuz çünkü siz, suçlularla fotoğraf çektirmekten özel bir haz alıyorsunuz. Çok değil, emin olun, en geç altı ay sonra kayyum siyasetinize son vereceğiz, altı ay sonra darbe rejiminize son vereceğiz; altı ay sonra seçilmiş belediye başkanlarımızı davullarla, zurnalarla, halaylarla görevlerine iade edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kiminle yapacaksınız bunu? Ortaklarınız kim?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sayın Bakan, ülkemizin kalıcı bir OHAL rejimiyle yönetildiğinin canlı kanıtısınız siz. Sizin Bakanlığınızda, sizin döneminizde demokratik protesto hakkı tamamen askıya alınmış durumda.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hangi ittifakla yapacaksınız bunu? Hangi ittifak, hangi ittifak?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Siyasi partiler yürüyüş mü yapacak; hemen yasaklıyorsunuz. Kadınlar gece yürüyüşü mü yapacak; hemen yasaklıyorsunuz. Köylüler toprağına mı sahip çıkacak; hop, bir yasak kararı. İşçiler greve mi gidecek; hemen bir yasak kararı. 25 Kasımda, 8 Martta kadınlar bir etkinlik mi gerçekleştirecek; hemen yasak kararı. 10 Ekimde, Gar katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları bir anma mı gerçekleştirecek; hemen yasak kararı. Bin beş yüz gün süren yasak kararları var, bin beş yüz gün. Hakkâri'de, Van'da darbeden bu yana bütün gösteri yürüyüşleri, toplantı, her tür protesto hakkı yasak. Daha ilgincini söyleyeyim, bakın, 2021'de bir kampanya yürütmüştük: Herkes için aş, herkes için iş "Herkes İçin Adalet" kampanyası. Batman Valisi bizim, bu kampanya sırasında bu sloganların yer aldığı afişleri asmamızı engelledi. Neden? Çünkü vatandaşta "Adalet yok." algısı yaratabilirmiş. Yasak buraya kadar geldi, her şeyi yasakladınız Sayın Bakan, siz ve emrinizdekiler. Sadece demokratik protesto hakkını değil, bakın, her şeyi yasakladınız.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - PKK'ya verirsiniz!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bu yaz dört ay içerisinde onlarca konseri, onlarca festivali yasakladınız; gençlerin müzik dinlemesine bile tahammülünüz yok. Yasaklarla mücadele edecektiniz, şimdi, yasakların içerisinde debelenip duruyorsunuz, iktidarınızı böyle sürdürüyorsunuz.

Daha ilginç bir örnek vereyim: Bakın, hiçbir mahkeme kararı olmadan milletvekillerinin yurt dışına çıkışını yasaklıyor Sayın Bakan keyfî biçimde. Bir milletvekili pasaportuyla yurt dışına çıkamıyor. Neden? İçişleri Bakanı istemiyormuş. İşte, yasağın sınırı bu kadar. (HDP sıralarından alkışlar)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Perukla yakalandı, perukla.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, bir konuya daha temas edeceğim: Uyuşturucu meselesi.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, ne yapalım, yasaklamasak perukla çıkıyorsunuz.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bakın, 90'lardan sonra Türkiye ikinci kez uyuşturucuyla anılır oldu.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sakal bıraksanız da yakalıyoruz, peruk taksanız da. Affı yok, isterseniz peçe takın.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Düşünün, Latin Amerika'dan Güney Amerika'dan gelip Avrupa'da satılacak uyuşturucu İspanya'da, Portekiz'de, İtalya'da, Fransa'da, Yunanistan'da bütün Akdeniz ülkelerinde değil, binlerce kilometre geçip Türkiye'ye getiriliyor, Türkiye üzerinden Orta Doğu'ya Avrupa'ya satılıyor.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sen uyuşturucuyu PKK'ya sor, oradaki arkadaşlarına sor.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Siz, bakmayın, Bakanı dinlemeyin. "Terörö, terörö, terörö." diyecek.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sen PKK'ya sor, PKK'ya!

(HDP sıralarından gürültüler)

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Elini kaldırma, elini kaldırma!

BAŞKAN - Sayın Bakan...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bütün dünya biliyor, arkadaşlar, bütün dünya biliyor.

Türkiye'yi uyuşturucu üssü hâline getirmiştir Sayın Bakan; nokta, bitti. (HDP sıralarından alkışlar)

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Elini kaldırma! Sen PKK'ya sor! (HDP sıralarından gürültüler)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Uyuşturucunun sonunu getirince kaynakları azalıyor PKK'nın.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, bunun böyle, sakın şey olduğunu düşünmeyin, Sedat Peker'in itiraflarıyla falan ortaya çıktığını düşünmeyin.

SALİH CORA (Trabzon) - "Uyuşturucu" deyince akla PKK gelir.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sevgili Timur Soykan, henüz Sedat Peker konuşmadan önce bütün ayrıntılarını yazdı, bu trafiğin Avrupa'daki büyük operasyonlar sonucu Türkiye'ye nasıl geldiğini yazdı ama Sayın Bakan ve İçişleri Bakanlığı bununla ilgilenmedi. Neyle ilgilendi? 300-500 torbacıyı yakalayarak uyuşturucuyla mücadele edeceğini sanıyor, edemiyor; hepimiz buna tanığız.

SALİH CORA (Trabzon) - Sen PKK'ya sor bunları ya, PKK'ya sor!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, bakın, bir konuya daha temas edeceğim. Diyarbakır Milletvekilimiz Semra Güzel, İstanbul'un ortasında bir sosyal tesiste gözaltına alındı.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Nasıl alındı?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Gözaltına alındığında milletvekiliydi hâlâ, milletvekili ama Sayın Bakanın da Sayın Bakanın emrindekilerin de ne Türkiye Büyük Millet Meclisine ne de milletvekillerine zerre kadar saygısı olmadığı için ne yaptılar?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Nasıl alındı, perukla mı?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Beraber Anayasa'yı değiştirin, kayyumu kaldırın.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Aktif bir milletvekilinden bahsediyoruz. Ters kelepçeyle kelepçelediler, boynunu eğmeye çalıştılar ama Semra Güzel'in boynunu eğemezler. Neden? Çünkü biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki... (HDP sıralarından alkışlar)

(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun fotoğraf göstermesi)

SALİH CORA (Trabzon) - Semra Güzel orada, bak.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Bak, bak, Semra Güzel orada, bak.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Biz Kürtlerin piri Seyit Rıza'nın geleneğinden geliyoruz, hiçbir Kürt'ün başını, boynunu eğemeyeceksiniz. (HDP sıralarından alkışlar)

SALİH CORA (Trabzon) - Ruştu Bey, bak, Semra Güzel orada, bak, bak, bak.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Arkana bak, arkana bak!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bak, bak!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Peruğa Semra Güzel'in ihtiyacı yok.

(HDP sıralarından gürültüler)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Peruk takacaksa Sayın Bakan taksın, Semra Güzel hayatı boyunca peruk takmadı. (HDP sıralarından alkışlar)

SALİH CORA (Trabzon) - Bak, bak, Sayın Güzel'e bak!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, Semra Güzel gözaltına alındığında Sayın Bakan bir "tweet" attı. Şöyle diyor: "Sayın Kılıçdaroğlu sana üzücü bir haberimiz var. HDPKK'lı Semra Güzel enselendi."

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Güzel çıkmış mı, bir bak!

SALİH CORA (Trabzon) - Bak, kimin yanında ya!

BAŞKAN - Arkadaşlar, biraz sakin, lütfen... Biraz sakin...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - "Güzel, sahte pasaport ve A.G. isimli Göçmen Kaçakçısı ve örgüt propagandası yapan kişi ile Edirne'ye giderken MİT ve İstanbul Emniyeti'nin başarılı operasyonu ile yakalandı." Şimdi, Semra Güzel'in gözaltına alınması ile Sayın Kılıçdaroğlu arasında nasıl bir ilişki var, nasıl bir ilişki kurdu, anlamak mümkün değil; biz o zekâ seviyesine sahip değiliz. Ama ben size şunu söyleyeyim mi, bakın, Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması için...

SALİH CORA (Trabzon) - Bak, bak, Semra Güzel'in fotoğrafı var! Orada, bak, bak!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bak, bak, orada, orada!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Fotoğraflara geleceğim, merak etme, hiç merak etme.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilişki kurmaya çalıştınız ya... "Bakın, ana muhalefet partisi, Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması için oy kullandı; Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisi 'Semra Güzel'in dokunulmazlığı kaldırılsın.' demedi."

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Biz söyledikten sonra! Sonra, sonra!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Ama neden? Tek işiniz algı operasyonu, başka hiçbir şey yapmıyorsunuz ama sorun, başka bir şey.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama algı değil ya, gerçek! Fotoğraflar sahte mi?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bakın, sanırsınız memleketin sınırları eleğe çevrilmemiş, sanırsınız bu Hükûmet döneminde dünyanın dört bir yanından çeteler, sözde cihatçılar elini kolunu sallayarak Türkiye üzerinden Irak'a, Suriye'ye gitmemiş; bir tek kaçak Semra Güzel, Semra Güzel yakalanmış. Ya, memleketin sınırlarını eleğe çevirdiniz Sayın Bakan, eleğe çevirdiniz. (HDP sıralarından alkışlar)

SALİH CORA (Trabzon) - Semra Güzel dağa niye çıktı? Semra Güzel dağa niye çıktı? Silahların gölgesinde nasıl bir aşk yaşadı? Öyle bir şey var mı ya!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Salih Cora, bir dinlemeyi öğren! Salih Cora...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, ben Sayın Bakan döneminde yurt dışına kimlerin elini kolunu sallayarak kaçtığını söyleyeceğim. Sezgin Baran Korkmaz kaçtı, kaçmadan Sayın Bakanla görüştüğü iddia edildi. (HDP sıralarından alkışlar)

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yüzünü saklama, yüzünü! Yüzünü saklama, yüzünü saklama!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hadi bakalım onu da fotoğrafla! Hadi bakalım onu da fotoğrafla!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sedat Peker kaçtı, hatta kaçışı için Sayın Bakanın Reşat Hafızoğlu üzerinden haber gönderdiği söylendi. Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katilleri elini kolunu sallayarak, gizlice değil, pasaportlarıyla -belki diplomatik pasaportlarıyla- elini kolunu sallayarak çıktı. Çiftlik Bank dolandırıcısı binlerce kişiyi dolandırdıktan sonra elini kolunu sallayarak kaçtı. Thodex dolandırıcısı kaçtı.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Yakalandı.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Cinayet azmettiricisi olduğu iddia edilen Galip Öztürk kaçtı. Antalya Adliyesinin İcra Müdürü 13 milyon lira çarparak kaçtı.

PERO DUNDAR (Mardin) - Zehra'nın eşi de kaçtı.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Tuğba nasıl gitti, onu anlat.

SALİH CORA (Trabzon) - Hepsi yakalandılar...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Geldi onlar, geldi.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Tuğba niye gitti, onu anlat.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - İllegal bahis kumar çetelerinden "Derkan Başer" diye birisi kaçtı. 7 kişinin katil zanlısı kaçtı. Gri pasaportla yurttaşları yurt dışına kaçıran AKP'li belediyelerden hiç söz etmeyeceğim.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Bir Semra kaçamadı.

SALİH CORA (Trabzon) - Bir Semra kaçamadı, öyle mi? Bir Semra Güzel kaçamadı.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, bütün suçlular elini kolunu sallayarak yurt dışına kaçacak, bir kısmına Sayın Bakanın yol verdiği yönünde iddialar olacak ama Sayın Bakan...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Albümün geldi, albümün.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - ...aktif bir milletvekilini İstanbul'da gözaltına almasından kahramanlık çıkaracak.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Soylu, albümün geldi, albümün.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Her şeyin çakması olur da koskoca İçişleri Bakanlığının, Emniyet Genel Müdürlüğünün, MİT'in çakma kahramanlara ihtiyacı olur mu?

(HDP milletvekilleri tarafından fotoğraf gösterilmesi)

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bak, bak, bak...

SALİH CORA (Trabzon) - Siz oraya bakın, oraya, oraya.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Batan geminin malları bunlar.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, çok önemli bir şey söyleyeceğim: Şimdi, Semra Güzel niye tartışıldı bu kadar anımsıyor musunuz?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Batan geminin malları bunlar.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Niçin dokunulmazlığı kaldırıldı, niçin gözaltına alındı, niçin tutuklandı?

SALİH CORA (Trabzon) - Bak, bak, fotoğraflara bak; siz oraya bakın.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sayın Bakan, gözaltına alınmasını nasıl kahramanlık mertebesine çıkarmak istedi?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Batan geminin malları... Buyurun.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Niçin yapıldı bütün bunlar hatırlıyor musunuz? Elinde tuttuğu fotoğraflar yüzünden. Bakın, Semra Güzel'in sadece fotoğrafları gerekçe gösterilerek dokunulmazlığı kaldırıldı ve "Milletvekilliği düşürülsün." dendi.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hangi fotoğraflar, hangi fotoğraflar?

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Hangi fotoğraflar?

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Tek, bir örgüt üyesiyle olan fotoğraflarından dolayı "Semra Güzel'in dokunulmazlığı kaldırılsın, vekilliği düşürülsün." diyeceksiniz...

SALİH CORA (Trabzon) - Siz dağdaki fotoğraflarınızı da göreceksiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Normal bir fotoğrafı yok ki zaten...

SALİH CORA (Trabzon) - Sizin dağdaki fotoğraflarınızı göstereceğiz şimdi, dağdaki fotoğraflarınızı. Sizin de dağdaki fotoğraflarınızı göstereceğiz.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - ...albümü suç örgütü liderleriyle, tacizcilerle, tecavüzcülerle, uyuşturucu satıcılarıyla dolu hepsinin idolü olan İçişleri Bakanından kahraman çıkaracaksınız, öyle mi? Alın size kahraman! (HDP sıralarından alkışlar)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Semra Güzel'in başka fotoğrafı yok ki, hep dağda!

SALİH CORA (Trabzon) - Sizin dağdaki fotoğraflarınız nerede? Dağdaki fotoğraflarınızı çıkarın!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi, size 2 tane cinayetten bahsedeceğim arkadaşlar.

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Semra Güzel fotoğrafı nerede çektirmiş, kiminle çektirmiş? Bir cevap versene!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Niye gerçekleri dinlemiyorsunuz ya? Ne bağırıyorsunuz ya? Dinleyin bir!

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Dağ manzaralı olanlar yok mu, dağ manzaralı olanlar? Onları da gösterin!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bir tanesi, Deniz Poyraz cinayeti. Bakın, bir katil, tasarlayarak, günlerce keşif yaparak, yirmi dört saat polis gözetiminde olan İzmir il binamıza giriyor, bir çalışma arkadaşımızı katlediyor, delilleri ortadan kaldırmaya çalışıyor, bina içerisinde kat kat geziyor, yarım saat-bir saat sonra dışarı çıkıyor ve gözaltına alınıyor. Şimdi, Sayın Bakanın emrindeki güvenlik görevlileri bu süre boyunca yalnızca izliyorlar. Katil binadan çıkarken bir polis onu kucaklıyor, ters kelepçe takmıyor, boynunu eğmiyor. Polis memurları "Ağabeyciğim, adın ne?" diyor. Şimdi, sizin, Komisyonda, Genel Kurulda ve sosyal medyada hedef gösterdiğiniz partimizin binasına elinde silahla giren katile işte o yüzden polis memuru "Ağabeyciğim, adın ne?" diye hitap ediyor çünkü siz bunu fiilen teşvik etmiş oluyorsunuz.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Bak, bak! Arkaya bak, arkaya bak!

SALİH CORA (Trabzon) - Bak, bak!

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Asıl albüm burada, burada! Albüm burada!

SALİH CORA (Trabzon) - Arkadaşına bir daha bak! Arkadaşların dağda!

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Bak, gör!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Teknoloji ne kadar güzel bir şey, değil mi Sayın Bakan? Biz bunları teknoloji sayesinde öğreniyoruz ama Sayın Bakan, siz teknolojiden rahatsızsınız.

SALİH CORA (Trabzon) - Arkadaşlarınız hep dağda!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bu görüntüler ortaya çıkmasın, yayınlanmasın diye bir genelge yayınladınız. Ne dediniz?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Suratını saklama, suratını saklama!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - "Polislerin güvenliği için, hiç kimse polislerin operasyonlarını telefonuyla kayıt altına alamaz." dediniz. Dediniz, değil mi? Genelge yayınladınız. Allah'tan Danıştay vardı, bu genelgeyi iptal etti ve şimdi herkes her türlü hukuksuzluğunuzu kameraya çekebiliyor.

Deniz Poyraz'ın katilini on sekiz saat içerisinde tutukladınız. Gözaltı, Emniyet ifadesi, savcılık, sulh ceza hâkimliği; toplam on sekiz saat. Hiçbir ilişkisini araştırmadınız, neden? Ucu kime dokunacaktı, SADAT'a mı dokunacaktı, devletin derin dehlizlerindeki birilerine mi dokunacaktı? Suriye'de, El Bab'da, Azez'de, bilmem nerede, askerî alanlarda bu katilin fotoğrafı çıktı, neden araştırmadınız Sayın Bakan, neden araştırmadınız? Katilin karanlık ilişkilerin bir parçası olduğu yönünde, SADAT'la ilişkisi olduğu yönünde ciddi kuşkular olan bir atış poligonunda aylarca silahlı eğitim aldığı ortaya çıktı, neden araştırmadınız Sayın Bakan? Neden o poligonla ilgili hiçbir şey yapmadınız? Zengin bir ailenin çocuğu değildi ve o arada işsizdi, aylarca beş yıldızlı otellerde kalmış, bu otellerde kimlerle kaldı, kimler finanse etti, neden araştırmadınız Sayın Bakan? Bu cinayetin ucunun kimlere dokunma ihtimali var? Bir "tweet" attığı için sekiz gün gözaltında tutuyorsunuz eski bir milletvekilimizi.

(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun fotoğraf göstermesi)

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sizi böyle olmaktan kurtardım, dua edin.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Neden on sekiz saat içerisinde, yirmi dört saat geçmeden HTS kayıtlarını incelemediniz? Neden "Bunun arkasında kim var?" diye incelemediniz? Neden apar topar bu katili tek başına gözaltına alıp tutukladınız, yanında hiç kimseyi gözaltına almadınız, neden? Çünkü ucu size dokunacak diye korkuyorsunuz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hadi oradan! Çok zorlama!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bakın Sayın Bakan, Solingen katliamını herkes biliyordur, hepiniz biliyorsunuz.

SALİH CORA (Trabzon) - Onun da sorumlusu biz miyiz(!)

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - 29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya'nın Solingen şehrinde bir Türk aile Durmuş ve Mevlüde Genç'in evi Neonaziler tarafından kundaklanmış, ailenin 5 üyesi Gürsün İnce, Hatice, Hülya, Saime Genç ile Gülistan Öztürk yaşamını yitirmişti. 4 aşırı sağcı Alman tarafından gerçekleştirilen bu katliama karşı Avrupa'nın dört bir yanında, Türkiye'nin dört bir yanında anma etkinlikleri gerçekleştirildi. 2008 yılından bu yana Türk-Alman Sağlık Vakfı tarafından bu aileye ithafen "Genç Ödülü" veriliyor. 5 yakınını kaybeden Mevlüde Genç, önceki ay, 30 Ekim tarihinde vefat etti, cenazesi memleketi Samsun'da defnedildi; Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Benzer bir katliam Türkiye'de yaşandı. Konya'nın Meram ilçesinde 12 Mayıs 2021 tarihinde Keleş ve Çalık ailelerinin ırkçı saldırısına uğradı Dedeoğlu ailesi. Irkçı diyorum çünkü telefon konuşmalarının tamamı Dedeoğlu ailesinin Kürtlüğüne vurgu yapıyordu, ırkçı saldırı diyorum çünkü ilk saldırı esnasında saldırganlar ısrarla "Biz ülkücüyüz, sizi yok edeceğiz." diyordu.

Sayın Bakan, bunu size söylüyorum, o fotoğraflardan daha önemli bir şey söyleyeceğim.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Yalan söylüyorsun, istismar ediyorsun, bölücülük yapıyorsun!

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Sensin yalancı! Yalan makinesisin sen!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sayın Bakan, size söylüyorum, ben size söyleyeceğim: Bakın, aile 4 Temmuz günü resmî tikli hesabınızdan size 1 kez doğrudan başvurmuş; burada arkadaşlar, bütün kayıtlar burada. (HDP sıralarından alkışlar)

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Başaramadınız, kirli emellerinizi başaramadınız!

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Aldın mı cevabını, aldın mı! Hadi! Ahlaksız!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Sayın Bakana, katliamdan önce, 4 Temmuzda mavi tikli hesaptan başvurmuş, 5 Temmuzda 3 kez başvurmuş, 6 Temmuzda 2 kez başvurmuş, 7 Temmuzda Bakana 2 kez başvurmuş, 10 Temmuzda 1 kez başvurmuş, 13 Temmuzda 1 kez başvurmuş, 18 Temmuzda 1 kez başvurmuş. Ne yapmış Sayın Bakan?

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Ne "Sayın"ı ya! Ne "Bakan"ı ya!

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - LGBT'ci seni! Cinsiyetsiz! Küfretme, oradan küfretme!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Hiçbir şey yapmamış. Bakın, aile saldırıdan önce, 14 Mayıs günü CİMER'e başvurmuş bu katliamdan önce, 12 Temmuzda Cumhurbaşkanlığına, Adalet Bakanlığına ve Konya Başsavcılığına bu başvuruyu göndermiş.

SALİH CORA (Trabzon) - Oradan size ekmek çıkmaz, istismar ediyorsun, oradan size ekmek çıkmaz!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Dedeoğlu ailesinin avukatı 17 Haziran 2021 tarihinde, bu katliamdan önce Konya Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuş.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - İstismar ediyorsun! Yalan söylüyorsun!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şüphelilerin tutuklanmasını istemiş, olay tarihindeki HTS kayıtlarının tespitini istemiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bitiriyorum.

Şüpheliler tehditlerine devam ediyor. "Uzaklaştırma ve koruma kararı alınsın." demiş. Siz hiçbir şey yapmamışsınız, emrinizdeki adli kolluk hiçbir şey yapmamış ve Dedeoğlu ailesi katledilmiş.

SALİH CORA (Trabzon) - Yalan konuşuyorsunuz, yalan konuşuyorsunuz!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Şimdi buradan soruyorum: Bu olayın aynı Solingen faciasından önce Almanya'da yaşansaydı, o aile İçişleri Bakanlığına başvursaydı, o aile Alman Şansölyesine başvursaydı, o aile Solingen savcılığına başvursaydı ve buna rağmen o katliam gerçekleşseydi ne diyecektiniz? Hepsine "Bu cinayete ortaksınız." diyecektiniz. Biz de Sayın Bakana söylüyoruz: Bu cinayete ortaksın, engellemedin. (HDP sıralarından alkışlar)

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Ortak değil, başsorumlu, başsorumlu; başsorumlusu!

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Hiç kimsenin kuşkusu olmasın; Sayın Bakana da, bu cinayetlerin arkasında olan herkese de mutlaka hukuk önünde hesap soracağız diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)