GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:34
Tarih:10.12.2022

CHP GRUBU ADINA MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine konuşacağım.

Değerli arkadaşlar, cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda Türkiye toplumu 2 tane savaştan çıkmış, hastalıklardan geçmiş; yaralılar, eli ayağı olmayanlar, gözü olmayanlar, tifodan, tifüsten, koleradan kırılan insanların olduğu böyle bir ortam. Tam da orada, Osmanlı'dan devralınan gerçekten güçlü bir sağlık sistemi ve yetişmiş hekimleri var Türkiye'nin, İstanbul'da, Ankara'da her tarafta. Bu arada, Hitler'den kaçan Yahudi hekimler ve üniversite hocaları gelmiş, onlar tıp eğitimini ciddi bir şekilde etkilemişler olumlu olarak. Ve çok kısa zamanda bütün bu hastalıklar, problemler, sıkıntılar dünyadan daha önce eradike edilmişti ve 60'lı yıllara gelindiği zaman -daha önce, tabii, Refik, Saydamların adını geçirmek gerekiyor- Nusret Fişek çıkmış, sosyalizasyon yapmış ve bütün dünyaya yıllarca örnek olan birinci basamak ve koruyucu hizmetlerin temelini atmış, buraya kadar gelinmişti. Şimdi övünüyorlar ya "Eğer şehir hastanelerini yapmasaydık Covid'de büyük sıkıntı çekerdik." diye; hayır Sayın Bakanım, eğer böyle bir sağlık altyapısı olmasaydı, bu Nusret Fişek ruhuyla çalışan hekimler ve diğer sağlık personeli olmasaydı bu Covid'le bu mücadele bu kadar başarılı olmazdı. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, şimdi bir bakalım, o sosyalizasyondan sonra gelinen yere bir bakalım. Kuduz aşısından insanlar ölüyor. Kuduz aşısı bu memlekette 1887'de yapılmış değerli arkadaşlar ama aşı yapan Refik Saydam Enstitüsünü kapatmış bu arkadaşlarımız 2011'de, şimdi aşıları dışarıdan alıyoruz ve memlekette aşı sıkıntısı var, hepatit aşısıyla ilgili çok ciddi sıkıntı var. Hastalar muayene olmak için günlerce, aylarca sıra bekliyor. Hastanelerde sıralar yok ama gece boyu, sabaha kadar "e-sıra"lar var yani elektronik sistem üzerinden randevu almaya çalışıyorlar. Randevu alıyor, gidiyor, muayene oluyor; diyelim ki MR isteniyor, bir buçuk iki ay sonra MR çekiliyor. Çekiliyor, bitmiyor iş, o MR okunmuyor değerli arkadaşlarım; bir ay, bir buçuk ay da onların okunması bekleniyor

Çok ciddi sıkıntılar var. İnsanlar ameliyat olamıyor, hele hele gariban, parası olmayan nitelikli ameliyat olamıyor çünkü devlet hastanelerinde nitelikli ameliyat yapan hekim kalmadı bunların uygulamış olduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle. Değerli arkadaşlar, niye oldu bu? Çok uzun bir şeyimiz yok, kısaca özetleyeyim nedir bu Sağlıkta Dönüşüm Programı. Sağlıkta Dönüşüm Programı şudur değerli arkadaşlarım: Şimdi, 1970'lerin sonunda bütün dünyada neoliberalizm şöyle bir şey yaptı. Ya, kapitalistler şimdiye kadar ticareti yapılan şeylerle yetinemiyor, doyamıyor, daha başka, bugüne kadar ticaretin konusu olmayan mallar, hizmetler bunların ticarileştirilmesi gerekiyor, işte, su, bir tanesi de sağlık. Değerli arkadaşlarım, 1960 Anayasası'nı beğenmeyiz, eleştiririz, sıkıntılıdır, vesayet anayasasıdır, 81 Anayasası da öyledir, sizin yaptığınız Anayasa da vesayet anayasasıdır ama orada çok ciddi bir cümle var, sağlığı bir kamu hizmeti olarak ortaya koyar yani ticaret şeyi değil. Siz geldiniz, sağlığı ticaretin aracı hâline getirdiniz, kamuculuğu ortadan kaldırdınız. Aslında 12 Eylül Anayasası'nda bu görülmüştü ama sizin programınızda da aynı şeyler var Sayın Bakanım.

Bakın, iyi şeyler de yapıldı bu arada. Mesela, yatak kapasitesi artırıldı, kaliteler artırıldı ve en önemlisi genel sağlık sigortası çıkarıldı değerli arkadaşlarım. Genel sağlık sigortası dünyanın en geniş, en kapsayıcı, en derin genel sağlık sigortasıdır. Bunu açık bir şekilde söylüyorum, bundan dolayı da kendini tebrik ediyorum ama bunun finans şeyi düşünülmediğinden dolayı genel sağlık sigortası çok kısa bir sürede çökmüştür. Genel sağlık sigortasıyla beraber "SUT" diye "Sağlık Uygulama Tebliği" diye bir şey çıkarıldı, genel sağlık sigortasıyla muayene olan insanlara, tedavi gören insanlara SGK ödeme yapıyordu. Zamanında eşit ödemeler yaptı Sağlık Bakanlığına, üniversite hastanelerine, özel hastanelere ve insanlar özel hastanelere gitti. O "sağlıkta memnuniyet" dediğiniz şey bunların sonucunda oldu ama çok kısa bir sürede bunlar tıkandı ve Sağlık Bakanlığı, Hükûmet müdahale etti; devlet hastanelerine yüklü ödemeler yapılırken SUT'tan, üniversite hastanelerine ve özel hastanelere yapılmadı ama özel hastanelere ne yapıldı? "Fark alabilirsiniz." denildi; önce yüzde 30, sonra yüzde 50, yüzde 100, yüzde 200; sonra da bıraktılar "İstediğin kadar al, al." dediler ama üniversite ve devlet hastanelerine gerekli düzenlemeleri yapmadılar. Tam da bu noktada "Bu hekimler niye özel hastaneye gidiyor?" diye hekimleri ve sağlık personelini dinleyeceği yerde tam gün yasasını uyguladı ve hekimlerin bütünüyle üniversitelerden ve diğer hastanelerden ayrılmasına sebebiyet verdiler, bu kuyruklar şimdi onun sonucunda değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakın, bunlar sağlıkla çok seçim kazandılar var ya, bugün sağlıkla kaybedecekler; onun için İçişleri Bakanıyla uğraşmayın değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin şu anda sağlık sisteminin gelmiş olduğu durumu, nasıl çürüdüğünü, nasıl çöktüğünü anlatalım; insanlar bunu zaten biliyor.

Bakın, arkadaşlar, GSS yani genel sağlık sigortasının işleyebilmesi için kaynak ayırmanız gerekiyor. Hükûmetin ayırdığı kaynak, değerli arkadaşlarım, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,5'u. Sayın Bakan diyor ki: "Yüzde 5." Evet, özeli de katarsan yüzde 5 ama OECD'de kamunun sağlığa vermiş olduğu para ortalama yüzde 7,4; Amerika'da ise yüzde 15,9 değerli arkadaşlarım. Ona rağmen Covid'de iyi gitmediler. Niye? Çünkü bizim gibi kahraman hekimleri ve sağlık personeli yoktu değerli arkadaşlarım, onun için çöktüler.

Bakın, faize 582 milyar ayrılan bütçede "vergi indirimi" adıyla yani "zenginlere, tüccarlara teşvik" adıyla filan 1 trilyona yakın -994 milyar- vergiden vazgeçiliyor; KÖİ'lere 102 milyar, şehir hastanelerine 47 milyar ayrılıyor; bir de "kur korumalı mevduat" diye ayrıca faiz var, o da -Hazinenin verdiği- 100 milyar TL oldu değerli arkadaşlarım ama Merkez Bankası ne kadar oldu, bunu söylemiyor Merkez Bankası Başkanı. Niye? Çünkü kendisini Meclisin üstünde görüyor beyefendi. (CHP sıralarından alkışlar) Niye öyle görüyor? İşte, bu tek adam sistemi... "Beni bu adam atadı, ona hesap veririm; millet, muhalefet filan beni ilgilendirmez." diyor değerli arkadaşlarım.

Bakın, 2 tane temel problem var, bunlardan söz edeyim. Bunlardan bir tanesi, vahim olan... Yani sağlık sistemi çökmüştür, düzeltiriz ama zor düzelteceğiz değerli arkadaşlarım çünkü esas çöken tıp eğitimidir; üniversite hastanelerini bitirdiler. Üniversite hastanesi olmayan tıp fakültesinde öğrenci yetiştirilmez. Nitelikli ameliyat yapan hocaların tamamı özele gittiler. Dolayısıyla, orada ihtisas veriliyor ama bu ameliyatları yeteri kadar yapamıyorlar, öğrenemiyorlar.

Bu "SUT" dediğimiz Sağlık Uygulama Tebliği'yle bile bile üniversiteleri batırdılar. Niye batırdılar biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Çünkü bunların kafasında özelleştirmeler vardı; önce tamamen özel hastanelere göndereceklerdi, sonra bu özel hastanelerin zincirlerini anlarız ama bu kâr, bu para belli zenginlerin eline gidecek... "Şehir hastaneleri" dediğimiz entegre kampüsler de buradan çıkmıştır. Şimdi, sadece zincir hastaneler değil, zincir eczaneler... Aynı zincir AVM'ler gibi bir sistem kurdular; bundan dolayı gitti. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, ilaç bulunamıyor eczanelerde, kıyamet... Gidin bakın, ilaç bulunamıyor, her gün ilaç için "Depoları, şu depoyu ara." diye bizi arıyorlar, sizi de arıyorlardır. Niye değerli arkadaşlarım? Sayın Sağlık Bakanımız dedi ki: "Bizim ilaç ve tıbbi cihaz ithalat ve ihracatımız arasında şu kadar karşılama oranı var." Öyle bir şey yok değerli arkadaşlarım. Türkiye'de maalesef ilaç ve tıbbi cihazlarla ilgili yatırımlar yapılmamıştır. Bunu Hükûmete yakın bazı insanlar da fark ettiğinden dolayı Devlet Denetleme Kurulu bu konuda bir rapor hazırlamış ama kaç sene geçti Sayın Bakanım, bu raporun gereğini niye yapamıyorsunuz, niye yapmıyorsunuz, kim var? Ya, sizin özel hastaneleriniz filan değildir, bu zincirler, daha büyükleri var. Siz de zincir mi kuruyorsunuz yoksa? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, en temel problem sağlık eğitimidir. Personelle ilgili yapılacak şey şu arkadaşlar: Bu arkadaşlar, tabipler ve diğer sağlık personeli öyle büyük paralar filan istemiyorlar ama performansla "Şu kadar çalışırsan şu kadar para veririz."le ayıptır. Bakın arkadaşlar, bakanlıkların arasında şeye baktım, ortalama personelin aldığı şey nedir? 2021 yılında Sağlık Bakanlığında 47 bin lira, Sayın Bakanım, burada tabii döner sermaye falan yok. Aylık ne kadara geliyor? Tabii, bu ortalamadır ama mesela Millî Eğitim Bakanlığında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Bitiriyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu hekimler falan böyle soyguncu moyguncu falan değil. Bu hekimler insan gibi yaşamak istiyorlar ve diğer sağlık personeli; en ağır görevleri yapıyorlar. Pandemide hiç yoğun bakımda yatan arkadaşlarım var mı arkadaşlar? Vicdanını böyle şey yapsın ve insanlara anlatsın sağlık personeli nasıl çalışıyor. Çalışmalarının karşılığını istiyorlar, böyle memleketi falan terk etmek istemiyorlar bu insanlar. Dışarıda kazanılanın en az yarısı devlette verilsin, hepsi gelir, devlete cansiperane bir şekilde hizmet eder bu kahraman insanlar. Dolayısıyla "Efendim, biz getirdik, yine personele bağladık, hem de bir tane kurul oluşturacağız. O kurul bakacak, ne kadar çalışıyor, saçı nasıldır, eteği nasıldır, sakalı nasıldır, boyu nasıldır, hangi partiye oy veriyor; ona göre performans yazacak..." Böyle bir şey olur mu Sayın Bakanım ya, böyle bir şey var mı? (CHP sıralarından alkışlar)

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Öyle bir şey yok zaten.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Sağlık personeline hakarettir ve bu millete hakarettir bu.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Böyle bir reform var, onların maaşlarını düzenledik.

MEHMET BEKAROĞLU (Devamla) - Çökmüştür bunların sağlık sistemi değerli arkadaşlarım, bunu konuşun; bırakın Soylu'yu ya, kendi kendine bağırsın, çağırsın. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)