GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:06.03.2013

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sözlerime başlarken saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bu elektrik piyasası özelleştirildikten sonra son derece önemli sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Özellikle rekabetin ortadan kalkması, hâliyle ticari işletmelerin, haklı olarak, kendi ticari çıkarlarını düşünmesi sıkıntılar yaratmıştır. Mesela, çiftçilerimiz daha önceleri elektrik borçlarını hasat sonrasında ödemekteydiler ancak özelleştirmeden sonra faturaları aylık olarak gönderilmeye başlanmıştır; ki siz geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında bu konuda bir açıklama yaparak çiftçilerin dönemsel elektrik faturalarının 3 defa değişiklik gösterdiğini, ancak bundan böyle kendilerine aylık olarak fatura gönderileceğini ve tahsilatın buna göre yapılacağını belirtmiştiniz.

Bugün birçok çiftçimiz elektrik borcundan tarlasını, bahçesini sulayamamakta, dolayısıyla üretim yapamamaktadır, sulama kooperatifleri de aynı durumdadır. Ülkemiz genelinde sulama kooperatiflerinin yaklaşık yüzde 40'ı borçlarından dolayı kuyularını çalıştıramamaktadır. Elektrik dağıtım ihalelerinden sonra, sulama kooperatifini bekleyen tehlike daha da büyümüştür. Eğer bu birlikler kapanırsa tarım alanları susuz kalacaktır. Eskiden devlet elektrik borçlarında tolerans tanıyordu ancak birçok elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesi ve şirketlerin bu konuda tolerans da göstermemesi ve kazanç sağlamak amacıyla konuyu farklı şekilde değerlendirmeleri köylünün pompalarının elektriklerinin kesilmesine sebep olmuş ve zaten gırtlağına kadar borç içerisinde bulunan çiftçimizin bitmesi anlamına gelen, tarımımızın bitmesi anlamına gelen bir sonuç ortaya çıkmıştır. Nitekim bugün samanı bile ithal edecek hâle gelmiş durumdayız. Bu durum da devam edecek olursa, sulama imkânı olmazsa hemen her şeyi ithal edecek duruma geleceğiz. Bu konunun çözümlenmesi gerekmektedir. Çiftçinin dönemsel gelir elde ettiği dikkate alınarak tarımsal sulama amaçlı elektrik kullanımına ilişkin faturaların eskiden olduğu gibi hasat dönemlerine endeksli olarak yılda 2 defa düzenlenmesi önem taşımaktadır. Öte yandan, iletim sistemi kullanım bedelinin çiftçilerin üzerinden kaldırılması yerinde olur.

Bugün, Türkiye'de toplam 418 adet sulama birliği bulunmaktadır. Bu birliklerde yaklaşık 4 bin kişi çalışıyor. Birliklerin toplam borcu 800 milyon liraya ulaşmıştır. Türkiye'deki 410 bin hektar tarım arazisi sulama birliklerinin aracılığıyla sulanmaktadır. Elektrik borçları yüzünden 2 milyon çiftçinin tarım arazisi şimdi tehlike altındadır. Kayseri'de Bünyan, Develi, Pınarbaşı, Yeşilhisar ve Yahyalı'da sulama kooperatiflerine ait kuyuların birçoğu yüksek elektrik borçlarından dolayı kapalı durumdadır.

Öte yandan, Türkiye'deki illeri hava kirliliği açısından da bir değerlendirmek istiyorum, ki Kayseri bunların başında gelmektedir. Özellikle karbondioksit ve partiküler madde ortalamalarının en yüksek olduğu iller arasında Kayseri de yer almaktadır. Mesela, kükürtdioksit olarak Kayseri 5'inci sırada, partikül madde olarak da 2'nci sırada yer almaktadır.

Sayın Bakanım, Kayseri'ye gittiğiniz bir dönemde, Erciyes Dağı'ndan, akşam saatlerinde -gerekiyorsa Hacılar tarafından bir inin-. Kayseri'nin, gerçekten, üzerine nasıl bir duman çöktüğünü, sapsarı bir duman çöktüğünü ve kirli olduğunu zaten muhtemelen biliyorsunuz ama bunun bir çözümünü bulmamız gerekiyor. Çözüm bulmak için de aslında yapılacak çok önemli birtakım hususlar var.

Şimdi, hepimizin bildiği gibi, Kayseri'de doğal gaz kojenerasyon santralinin 2006 tarihi itibarıyla elektrik üretimi 1 milyar 95 milyon 85 bin 908 kilovatsaattir. Üretilen bu elektrik miktarına karşılık tüketilen doğal gaz miktarı da 252 milyon 961 bin 575 santimetreküptür.

Şimdi, tabii ki rüzgâr türbinleri meselesi gündeme gelmiştir ve siz bunun araştırmasını da yaptırdınız. Mesela, Pınarbaşı, Gürün ve Yahyalı'da bununla ilgili önemli birtakım potansiyelin olduğu biliniyor. Bir an önce bunların devreye sokulması gerekmekte. Nitekim, eğer rüzgâr türbinleri yapılacak olursa bunların kükürt veya diğer zararlı madde salınımı çok daha aza düşecektir.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)