| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 11.12.2022 |
MHP GRUBU ADINA MEMET BÜLENT KARATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce Gazi Meclisimizin takdirleriyle hayata geçecek olan ve cumhuriyetimizin 100'üncü yıl bütçesi niteliğindeki 2023 yılı bütçemizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Yüce heyetinizi ve bu çatı altında birlikte görev yaptığımız tüm mesai arkadaşlarımı, kıymetli personelimizi ve bu fedakârlığı paylaşan kıymetli ailelerini saygıyla selamlıyorum.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu'na ilişkin Milliyetçi Hareket Partisi olarak hazırladığımız ek görüş raporumuzu da sizinle paylaşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, hepimizin bildiği üzere dünyamızın son yüzyılındaki en derin krizlerden birini yaşıyoruz. Tüm ülkeler elli yıldır görmedikleri yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmeye çalışıyor. Bu krizin yanı sıra Coronavirüs salgınından Rusya-Ukrayna savaşına, gıda ve enerji darboğazından ticaret savaşlarına uzanan farklı problemlerin iç içe geçtiği bir dönemdeyiz. Yaşanan bütün bu sorunlarla beraber küresel değer ve tedarik zincirleri yeniden şekillenmeye başlamış ve teknoloji alanında da yeniliklere öncülük etmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğu ortaya çıkmıştır. Küresel ekonomide görülen tüm zorluklara rağmen Türkiye salgın sürecini güçlü sağlık ve sanayi altyapısıyla uyguladığı politikalar sayesinde başarıyla yönetmiş, gıpta edilecek bir performans ortaya koymuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomide istikrarlı bir büyümenin sağlanması sürdürülebilir sanayi üretiminden geçmektedir. Türkiye, 2020 yılını yüzde 1,8 oranında tamamlayarak 2021 yılını yüzde 11'in üzerinde büyüme oranıyla tamamlamış, büyüme eğilimini sürdürerek 2022'nin ilk yarısında da yüzde 7'yi aşmayı başarmıştır. Büyüme oranlarında görülen bu başarının arkasındaki asıl itici güç, kuşkusuz, sahip olduğumuz güçlü sanayi altyapısıdır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, sanayi ve teknoloji alanında güçlü bir vizyon ortaya koyarak birçok yeniliğe imza atmış, atmaya da devam etmektedir. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi, teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısının artırılması, dijital dönüşüm merkezlerinin kurulması, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi, organize sanayi bölgelerinin sayısının artırılması, yerli patent başvurularının yükselmesi bunlardan bazılarıdır. Türkiye'nin ilk yerli ve millî elektrikli otomobili olan Togg'u üretmeyi başarması da bu kapsamdadır. Fikrî ve sınai mülkiyet hakları Türkiye'ye ait olan millî ve yerli bir otomobil markasına sahip olmamız bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir. Ülkemiz için gerek güvenlik gerekse ekonomik açıdan büyük öneme sahip olan savunma sanayisinin gösterdiği performans da hepimiz için gurur kaynağıdır. Bugün millî ve yerli silah sanayimiz imrenilecek bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye 170 ülkeye savunma sanayisi ürünleri ihraç eden bir konuma gelmiştir. Ayrıca, Türkiye Uzay Ajansı tarafından geliştirilen teknolojilerle, Türkiye kendi savaş yönetim sistemiyle denizaltısından kendi torpidosunu güdüleyebilen 4 ülkeden 1'i hâline gelmiştir. Savunma sanayisinde yapılan bu çalışmaların diğer sanayilerle entegre olan bir yapıya kavuşturulması da önemli bir kazanım olacaktır.
Kıymetli milletvekilleri, son dönemde iş ortamının iyileştirilmesi konusunda reform niteliğinde çeşitli düzenlemeler hayata geçirilmiş ve bu alanda ilerleme kaydedilmiştir. 2022 yılının ilk on ayında 14.214 yeni işletme sanayi sicil sistemine kaydolarak üretime başlamıştır. Organize sanayi bölge sayısının 345'e çıkması, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen yerli patent sayısının 3.342'ye yükselmesi ve bölgesel kalkınma politikası çerçevesinde 154 projeye destek verilmesi, çevre dostu üretim, sanayi ekonomisini güçlendirilmeye yönelik faaliyetlerin sonucudur.
Ayrıca, KOSGEB tarafından da yılbaşından bu yana KOBİ'lere 8,3 milyar lira kaynak sağlanmış, bu kaynağın yaklaşık 7 milyar lirası Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı kapsamında, pandemiden etkilenen 47.615 işletmeye aktarılmıştır. Bu desteklerin etkinliğinin artırılması ve ilgili taraflardaki farkındalık ve kapasitenin geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, günümüzde yenilikçi teknolojilerin üretim yapısına entegre edilmesi ve bilimin aydınlık yolundan faydalanılması verimliliğin artışı için önem taşımaktadır. Bu sebeple, her şeyden önce bilimsel düşüncenin hayat bulacağı ve itibar göreceği bir iklim oluşturulmalı, araştırmacı insan gücü kapasitesi artırılmalıdır. Bu anlamda, önemli çalışmalara imza atan TÜBİTAK'ın ve Türkiye Bilimler Akademisinin çalışmalarını yakından takip ediyoruz. TÜBİTAK tarafından bu yıl 2.500'ü KOBİ olmak üzere 3 bin işletmeye, 177 üniversitenin 8 binin üzerinde AR-GE projesine 2 milyar liraya yakın destek sağlamıştır. Ayrıca, yerli haberleşme uydusu, elektrikli lokomotif, akıllı su altı silah ve savunma sistemleri gibi kamunun yararlanıcı olduğu kritik projelere yine bu yıl 1 milyar liraya yakın kaynak aktarılmıştır. Türkiye Bilimler Akademisi ise sağlık bilimlerinden beslenmeye, Rusya-Ukrayna savaşından biyokütle enerjisine kadar güncel ve tematik birçok başlıkta bilimsel rapor ve eserleri kamuoyuyla paylaşmıştır. Bunların yanı sıra, Türk mali sanayi ürünlerinin kalitesinin yükselmesine katkı sağlayan ve ülkemizin küresel rekabet gücünü artıran Türk Standartları Enstitüsü tarafından da 110 binden fazla deney gerçekleştirildiğinin ve 2.316 standart yayımlandığının da altını çizmek isterim.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin dünyada stratejik ve ekonomik ağırlığının artarak etkin bir güç hâline gelebilmesi bakımından Türk cumhuriyetleriyle ekonomik ve sosyal iş birliklerinin yanında, özellikle bilimsel ve teknolojik iş birliklerinin geliştirilmesine ayrıca özen gösterilmektedir. Ekonomide uzun dönemde istikrarlı bir büyümenin sağlanması sanayide ihracat ve istihdamın artırılması bakımından özel sektör yatırımlarının desteklenmesi önem arz etmektedir.
İş ve yatırım ortamı reformları ile kamu politikalarında şeffaflık, istikrar, güvenilirlik ve öngörülebilirlik sağlanarak rekabetçi ortamın geliştirilmesi, etkin teşvik programları uygulanarak üretim yapısının güçlendirilmesi, ekonomide teknolojik dönüşümü sağlayacak yatırımların artırılarak Türkiye'nin bölgesel üretim merkezi hâline getirilmesi temel amaçtır.
Kıymetli milletvekilleri, Türkiye'nin küresel bir güç hâline gelmesi, dünya bilim ve teknolojisine katkıda bulunan ülkeler arasında saygınlığa sahip olan bir ülke konumuna gelmesinden geçmektedir. Bu kapsamda bilim ve teknoloji üretme kapasitesi daha arttırılmalı, kalkınmaya ve sosyal refaha dönüşmesi sağlanmalıdır. Ülkemiz, nitelikli adımlarla bu alanda önemli bir aşama kaydetmiştir, Türk sanayisi ve teknolojisinde atılan tarihî adımlar ve alınan mesafe dikkate alındığında Türkiye'nin önü açık, geleceği aydınlıktır.
Bu vesileyle sözlerime son verirken Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. 2023 bütçemizin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. (MHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; AK PARTİ sıralarından alkışlar)