| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 11.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de YÖK ve ÖSYM bütçesi üzerine partim adına söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, YÖK'ün yani Yükseköğretim Kurulunun Türkiye'deki üniversitelere bir karabasan gibi çöktüğünün 41'inci yılını geçtik ve her gelen iktidar "YÖK'ü kaldıracağız." iddiasıyla geldi ama bir geldiler, bir baktılar ki YÖK bir arpalık, üniversiteler bir arpalık ve burası kadrolaşma için uygun bir alan ve sonuna kadar kullan babam, kullan. AKP için de bu dönem maalesef tam da buna evrildi. Evet, YÖK bir karabasandı ama AKP bunu zifiri karanlığa çevirdi.
Bakın, bugün Türkiye'deki üniversitelerin tüm rektörleri tek bir kişi tarafından atanıyor ve bu tek kişi, sadece ve sadece partiye bağlılığına bakarak, eskiden AKP yandaşlığı yapmış olan AKP vekillerini birer birer üniversitelere atıyor. AKP'den milletvekili olamayanlara ya da cemaatlere, tarikatlara sus payı olarak rektörlükler dağıtılıyor. Peki, bu rektörler ne yapıyor? Bu rektörler, bakın, Türkiye'de tek adam diyoruz ya, bu rektörler de tek adamın üniversitedeki tek adamı.
Üniversite kurullarının hiçbiri çalışmıyor. Bakın, ana bilim dalından tutun da üniversite senatosuna kadar hiçbir kurul çalışmıyor. Biz üniversitedeyken, bakın, normalde bir bölüme, ana bilim dalına bir kişi alınırken ana bilim dalı oluru olmadan o bölüme öğretim üyesi alınmazdı ama şimdi bırakın ana bilim dalını, dekanın haberi olmuyor, üniversite senatosunun haberi olmuyor ve tam bir nepotizm yaşanıyor.
Sayın YÖK Başkanı, şu başlıklardan memnun musunuz? "Üniversitelerde nepotizm bilimi öldürüyor." "Üniversitelerde garip nepotizm hikâyeleri." Üniversitelerde gelin, damat, oğul, amca çocuğu, akraba, hepsi üniversitelerde kürsüyü paylaşıyor. (HDP sıralarından alkışlar)
Bakın, üniversitelerde herkes rektörün iki dudağı arasına bakıyor, üniversitede hiç kimse memnun değil. İdari teknik personelin adını anan yok. Araştırma görevlisi, her türlü angaryayı yapmakla yükümlü, hiçbir hakkı yok çünkü bir aykırı laf ettiğinde kendisini kapının önünde buluyor.
Değerli arkadaşlar, Türkiye üniversiteleri çöküşü yaşıyor, var olan iyi üniversiteleri de kötülükte eşitliyorsunuz. Boğaziçi'ni, ODTÜ'yü bitirdiniz. Bakın, şimdi yeni proje başlatmışlar: Üniversitelerde Akademik Hareketlilik Projesi. Gelişmiş üniversitelerin hocalarını 2006 sonrasında kurulan üniversitelere göndereceklermiş! Gönüllülük esası yok, zorunlu sürgün. Gelişmiş üniversiteleri de gelişmemişlere eşitlemek için yapıyorlar. Öğretim üyelerini sürgüne gönderiyorlar; uymayan, istifa etmiş sayılacak.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bakın, bir üniversitede eğer akademik, mali özgürlük yoksa orada üretim olmaz. Türkiye'de bilim üretimi bitmiştir. Şu anda üniversiteler birer yüksek lisedir -YÖK'e göre de böyle- sadece eğitim ve öğretim yapılan kurumlardır. Öğretim üyesini gönderecek Şırnak'a; laboratuvar var mı? Yok. Kütüphane var mı? Yok. Peki, nasıl bilim üretecek? "Önemli değil, bize aykırı ses çıkarıyor ya, sürgün edelim de kötülükte eşitleyelim üniversiteleri." diyor.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bakın, temel bilimleri bitirdiniz, temel bilimleri. Nerede fizik, kimya, matematik, biyoloji? Yok ettiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Ben bir akademisyen olarak şu anda dönüp baktığımda üniversiteler, gerçekten tükenmişliği yaşıyor.
Sayın Başkan, son olarak da ÖSYM'nin üzerine birkaç şey söylemek istiyorum.
ÖSYM darphane arkadaşlar. Biz üniversiteye güvenirken ÖSYM'de sahtekârlık olacağı aklımızın ucundan geçmezdi ama bugün, güvenle yapılan bir sınav yok, her sınav kuşkulu. Çünkü ÖSYM'nin başına ya tarikat adamını ya cemaat adamını gönderiyorlar. Bakın "darphane" dedim, son beş yıl içinde 3,3 milyar TL öğrenciden para alınmış. Geçenlerde Millî Eğitim Bakanı veya ÖSYM yetkilileri şunu söylüyorlar, diyorlar ki sınav ücretleri düşük olursa ÖSYM'de sınavların güvenilirliği zedelenirmiş! Ya, siz nasıl güvenilirliğini paraya endekslediniz? Ayıp değil mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Toğrul.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Üniversitelerin güvenilirliği, doğru, sizin atamalarınızla yerle bir oldu, bunu bilin. Üniversitesinde bilim olmayan bir ülke çökmeye mahkûmdur.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)