| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 11.12.2022 |
CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün 2023 yılı merkezî bütçesinde Millî Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçelerini görüşüyoruz, ülkenin gelişmişliği açısından en önemli 2 Bakanlık. Bir tarafta insanımızın eğitimiyle, eğitim kalitesiyle direkt ilgili bir Bakanlık; bir taraftan da milletimizin, eğitilmiş bireylerin, iş insanlarının ülke ekonomisinde çağdaş ve ileri seviyelere ulaşabilme yolunda çalışma mücadelesi vermesi gereken bir Bakanlık. Esasen bu 2 Bakanlık da siyasetüstü ele alınması gereken 2 Bakanlık; iktidarın siyasetini değil milletin, devletin siyasetini öncelemesi gereken Bakanlıklar. Ancak gelin görün ki tabii ki durum böyle değil. İktidara göre hatta Bakana göre politika değiştiren Bakanlıklar olduklarını görüyoruz. Eğitimin kalitesinin maalesef yerlerde süründüğü; katma değeri yüksek, bilime, teknolojiye dayalı ürün oranının, ihracat yaptığımız ürün oranının sadece yüzde 2,9 olduğu bir ülke durumundayız.
Siyasetin bilime etkisi, katkısı var mıdır? Siyasetin tercihleri doğru olur ise, siyaset eğitimde ve bilimsel çalışmalarda doğru tercihleri seçerse mutlaka vardır. İşte, bilim ve siyasetin bağı, köprüsü doğru kurulmalıdır. Burada doğru bir tercih yapmak zorundayız. Ülkemizi dünyanın en ucuz emek ve iş gücü deposuna çeviren, halkı yoksullaştıran; rantçı, bilimden uzak ekonomik anlayışla ve tercihlerle mi yönetilmeye devam edilecek yoksa hak temelli bir kalkınmayla emeğe ve üretime değer veren yeni bir anlayışla çağı yakalayan, "Bugün, gelişen dünyada biz de varız." diyen yeni bir kalkınma anlayışını mı tercih edecek? CHP olarak bizim tercihimiz çok açık ve belli: Türkiye'yi cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında yeniden biz kalkındıracağız. (CHP sıralarından alkışlar) Millet İttifakı olarak toplumun tüm kesimleriyle birlikte halkımızı biz zenginleştireceğiz. Bugün, yaşanan bu ağır yıkımı biz ortadan kaldıracağız.
Bugün, 3,5 milyon insanımız işsiz, iş arıyor ve bulamıyor. Yaklaşık 3 milyon insanımız, gencimiz arasa da iş bulma umudunu kaybettiği için artık iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Özellikle gençlerimiz, bu iktidarın yarattığı tablodan dolayı gelecekle ilgili ümitlerini kaybetmiş durumdalar. Yetişmiş gençlerimiz, doktor, mühendis, teknik eleman olmuş gençlerimiz yurt dışında gelecek arama peşindeler. Gençlerimizin yurt dışına gitmelerindeki nedenler açıklanamamıştır, hâlâ nedenleri nedir belli değil. (CHP sıralarından alkışlar) Bu konuda samimi bir çalışma yapılmalı, bunun önüne geçilmelidir. Sınırlarımız yol geçen hanına dönmüş vaziyette. Kim olduğu belli olmayanlar ülkede dolaşırken yetişkin gençlerimiz, birikimli gençlerimiz yurt dışına gitmeye devam etmekte. Ancak bu mesele sadece bir ekonomi, iş kaygısı meselesi değildir, iktidarın yarattığı tablodan dolayı yaşanan bir vakadır. Demokrasi azaldıkça, hukuka güven azaldıkça, özgürlükler kısıtlandıkça bu böyle olmaya devam eder.
Bugün geldiğimiz süreçte dünya yeni bir devrimin eşiğinde. Bu devrim bilgiye, veriye, bilginin üretildiği yeşil ve yeni teknolojilere dayanıyor. İşte, iktidarımızda biz, bu devrimin seyircisi değil, öncüsü olacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Böylece gençlerimizin geleceğe dair umudunu yeniden yeşerteceğiz. Üretimimizin ve ihracat ettiğimiz ürünlerin niteliğini artıracağız. İktidarımızda ülkemizde adil bir dönüşümü gerçekleştirdiğimizde, işte, temiz fonlar ülkemize gelecek. Böylece, güvenli ve nitelikli istihdam sağlayıp yeni yatırımların önünü açacağız. Ülkemizi girişimci ve dinamik bir devlet anlayışıyla yönetmeye geleceğiz. Bu süreçte üretimi dönüştürecek 3 temel hedefimiz; güvenli ve kaliteli işler yaratmak, teknolojik dönüşümü sağlamak ve üretimi yeşil yapmak yani adil bir dönüşüm gerçekleştireceğiz.
Gençlerimize eşit fırsatlarla nitelikli ve ücretsiz eğitime erişim hakkı güvencesi sağlayacağız. Gençlerin, genç girişimcilerin imkânları artırılacak, yeteneklerini kullanmaları sağlanacak ve gençlerin cesaretini ve umudunu artıracağız. Gençlerin fikirlerini hayata geçirebilmeleri için ilk finans desteğini biz vereceğiz. Yani ülkemizi hep birlikte kalkındıracağız, hep birlikte zenginleşeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Üretimimizin, sanayinin 4.0 devrimin yakalaması için yeni bir bilim, yenilik ve teknoloji politikasına ihtiyacımız var. Önümüzdeki en kısa zamanda yapılacak ilk seçim sonrası halkın, üretimin, kalkınmanın zamanı başlayacak, ortak bir geleceği kurmanın zamanı başlıyor. İşte, biz, bu büyük üretimin dönüşümüyle Türkiye'yi 2'nci yüzyıla taşıyacağız. Zenginleşen rekabetçi Türkiye'de sanayimizin, Endüstri 4.0 dinamikleriyle dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm ışığında yüksek teknolojili, katma değerli bir yapıya dönüşmesini destekleyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu hususların yapılabilmesi, gerçekleşebilmesi için, ilk önce, gençlerimizi çağın gerektirdiği yetenekle donatacak bir Millî Eğitim politikasına ihtiyaç var.
Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi, 2023 yılı merkezî bütçede 2016 yılında yüzde 19,24 iken bugün yüzde 14,53 oranına gerilemiş durumda. Bununla birlikte, öncelikle burada bütçe rakamlarından çok zihniyetin konuşulması gerekir. Bugün, Millî Eğitim Bakanlığı olarak eğitim politikasında ve millî eğitimde çağdaş, medeni ülkeler arasına girecek bir politikanın belirlenmesi daha önceliklidir. Gençlerimiz, okul öncesinden başlayarak dünyaya açılan, dünyadaki gelişmeleri izleyebilen, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilecek derecede olan gençlerimiz olmalı. Özellikle Millî Eğitimde liyakatli bir düzen olmalı diyoruz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Peki, gerçek öyle mi? Değil. Sayıştayın raporlarında diyor ki: "İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları taşımayan kişiler atanmakta." Yine, Sayıştay raporunda diyor ki: "Akademik kadro ilanlarında objektif olmayan kriterlere yer verilmekte." Peki, bunun anlamı ne? Bunun anlamı yani objektif olmayan kriter demek, torpil demek, kayırma demek. İşte, biz bunun önüne geçeceğiz değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Peki, eğitimin kalitesini nasıl ölçeriz? Eğitimin kalitesini -en basit yöntem- üniversite sınavına giren çocuklarımızın sınavlardaki ortalamalarından görebiliriz. Örneğin, temel yeterlilik sınavında, bakın, matematikte 40 tane soruda 2019'dan 2022 yılına kadar Türkiye ortalaması 5,6; 5,5; 6,9. Fen bilimleri ortalaması ne aynı yıllarda? 20 soruda 2,2; 2,6; 3,2. Peki, alan yeterlilik testinde doğru ortalama sayısı, matematikte yine aynı oranları görebilmekteyiz. İşte, eğitimin kalitesini buralardan ölçebiliriz değerli arkadaşlar.
Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyorum: Dünyada üniversitelerde ilk 500'e girebilen kaç üniversitemiz kaldı? İşte, eğitimin kalitesini yine buralardan ölçebiliriz. Sadece üniversite açmakla iş bitmiyor. Bakın, 2021-2022 döneminde 129 devlet üniversitesi var, 75 vakıf üniversitesi; 2002-2003 eğitim öğretim döneminde ise 53 devlet üniversitesi, 23 vakıf üniversitesi vardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
CAVİT ARI (Devamla) - Bitiriyorum.
Şimdi, üniversite sayısını artırdınız da eğitimin kalitesini artırabildiniz mi? Hayır.
Son cümle olarak, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması"ndaki mesajı gibi, halkımıza ve özellikle gençlerimize seslenmek gerekirse, iktidarımızda -söz veriyoruz- bu ülkeye hak, hukuk, adalet mutlaka yeniden gelecek. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu ülke yeniden doğacak. Atatürk'ün çağdaş uygarlık seviyesine yükselme vizyonunu hayata geçireceğiz. Yaşama sevincimizi geri alacağız. Ancak biz kazanırsak Türkiye kazanır. (CHP sıralarından alkışlar) Dünyanın gözünün içine bakarak diyeceğiz: Ey dünya, Türkiye senin ucuz iş gücü alanın olmayacak; Türkiye senin mülteci kampın olmayacak; Türkiye senin çöp depolama alanın olmayacak. Ben sana rakip olacağım, sana rakip olmak için geliyoruz. Türkiye bir yıldız gibi parlayacak. Yeni Türkiye hayalimiz için yola çıkıyoruz diyorum.
Hepinize teşekkürler. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)