GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in 362 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 363 sıra sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin altıncı tur görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:35
Tarih:11.12.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bugün burada şöyle bir acı durumu gördük: Bir atanmış Sayın Bakanın nasıl millete ve milletvekillerine, milletin temsilcisi olan milletvekillerine hakaret ettiğini çok net bir şekilde ve üzüntüyle müşahede ettik. Bu tutumundan dolayı ben kendisini kınadığımı ifade etmek istiyorum, başka da bir şey söylemeye gerek yok. Yalnız, bu -işte arkadaşlar, değerli arkadaşlar, özellikle AK PARTİ'li arkadaşlara söylüyorum- bu sistemin çarpıklığının en büyük tezahürlerinden bir tanesidir.

Şimdi, tabii, Sayın Bakan çok hırçındı, niye hırçındı, onu anlamaya çalıştım. Hırçınlığının nedeni belli, hırçınlığının nedeni başarısızlık, hırçınlığının nedeni tükenmişlik. Bunun tezahürünü burada çok net bir şekilde gördük.

Şimdi, iki tane ana konuyu söyleyeceğim. Bakın, bir tanesi: Özellikle, Türkiye'yi son bir yıldır yangın yerine çeviren "Türkiye ekonomi modeli" diye bir model ortaya koydular, yüzde 19'la aldıkları enflasyonu yüzde 85'e getirdiler, 9 lira olan dolar kurunu 18 liraya getirdiler, cari açık fırladı, Türkiye'nin bütün ekonomik dengeleri bozuldu, millet yoksullaştı, fakirleşti. "Cari fazla vereceğiz." dedikleri bir dönemde Türkiye, tarihinin en yüksek cari açığını veriyor. Bu kadar öngörüsüzlük, bu kadar başarısızlık olmaz. Hırçınlığının birinci nedeni bu.

İkinci nedeni: "2023 hedefleri" diye birtakım hedefler konuldu. Bu hedefler konulduğu zaman ben teknisyen olarak çalıştım değerli arkadaşlar. 2011 yılında bu hedefler konulduğunda iddialıydı ama gerçekleştirilebilir hedeflerdi. Şimdi, bakın, 2023 hedefleri ne oldu demiyorum, bugüne kadar onu sorduk. Ya, 2023 hedeflerinin konulduğu 2011 yılının gerisine düştü bugün 2022 yılında Türkiye arkadaşlar. Bakın, 25 bin dolar nerede diye sormuyorum. 2011 yılında Türkiye'nin 11.289 dolar kişi başı geliri vardı nominal olarak, bunu 2022 dolar fiyatlarına getirdiğimiz zaman 14.849 dolar ediyor; 2022 fiyatlarıyla, bugün, kendilerinin söylediği kişi başı gelir 9.485 dolar. Tabii, burada, hedeflerin konulduğu 2011 yılının 5.364 dolar gerisine düşünce böyle hırçınlık görüyoruz, böyle hakaret görüyoruz.

Aynı şeyi millî gelir açısından da görmek mümkündür. 838 milyar dolardı 2011 yılında Türkiye'nin millî geliri. Niye 2011 diyorum? Çünkü 2023 hedefleri 2011 yılında konuldu, Türkiye'yi uçuracaktık. Şimdi, onun reel olarak bugünkü karşılığı 1 trilyon 102 milyar dolar Sayın Bakan. Siz kaç lira olacak diyorsunuz şimdi 2022'de? 808 milyar dolar. Türkiye'nin 300 milyar doları kimin cebine gitti, bunun hesabını veremediğiniz için siz burada hırçınsınız.

Şimdi, fabrikalardan bahsediliyor, elbette Türkiye'de fabrikalar var; sizin yarattığınız ekonomik istikrarsızlığa rağmen bu fabrikaları yapan özel sektör yatırımcılarının ben alnından öpüyorum, hepsini tebrik ediyorum. Size rağmen bu yatırımlar yapıldı; sizin bozucu faaliyetlerinize rağmen, piyasa mekanizmasını aksatmanıza rağmen, yandaşları kayırmanıza rağmen yapıldı bunlar. Şimdi, yirmi yıllık bir dönemde üretim ile ihracatın teknoloji yoğunluğu... Ya, yüzde 6,1'le aldığınız yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 3'e düşürdünüz. Siz önce bunun hesabını verin, bunun hesabını vermeyince gidiyorsunuz hırçınlaşıyorsunuz.

Şimdi, TOGG bize bir şey gösterdi; TOGG'la ilgili gayretleri tebrik ediyoruz, ona hiçbir şey yok ama saraya bir ders verdi bu TOGG çalışması. Hani bu TOGG'u o 5 babayiğit... Kimler onlar? 5'li çeteden bir tanesi var mı? Bak, işi ehline verince iş yapılabiliyor; ümidimiz vardır, yapılabiliyor. Mesela, Bursa'da şu anda tamamen yerli olan, elektrikli otobüs üreten bir tane firma var. Yani siz yeter ki bozucu faaliyette bulunmayın, yeter ki iş ehline verilsin, ehli işini yapıyor Sayın Bakan; bunu bilmenizi isterim.

Şimdi, bölge kalkınma idareleri var, değil mi? Bakın, hepsine verilen ödenek -burada saatlerce bunu anlatıyorsunuz- 1 milyar 266 milyon -1,3 milyar- lira arkadaşlar. 4 trilyon 470 milyar liralık bütçeden sadece 1 milyar lira vermişsiniz bölge kalkınma idarelerine. 43 il var, 26 milyon vatandaşımız var burada; daha fazla bir şey söylemeyeceğim.

Eğitim Bakanına da sadece şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakan, OECD'deki bütün çalışmalar göstermektedir ki eğitimin kalitesi ile ekonomik büyüme arasında bir ilişki vardır. Sizin verdiğiniz o fiziksel şeylerle; okullaşma oranı, şunlar bunlar ile ekonomik büyüme arasında hiçbir şekilde bir ilişki yok. Ama sizi tebrik ediyorum -bugüne kadar hiç bir bakanın söylemediği- az da olsa, hani böyle ürkek bir şekilde de olsa en azından eğitimin kalitesinden bahsettiniz. Bundan sonra üzerine gitmemiz gereken yer okul binaları falan yapmak değil. Hani Türkiye'nin bütün meseleleri inşaatla çözülmeye çalışılıyor ya bu zihniyet tarafından, aman siz onu yapmayın; eğitimin kalitesine lütfen orada odaklanmaya devam edin.

Bu Ebubekir Sofuoğlu meselesi ne olacak? Sayın YÖK Başkanı, bir şey açtınız mı? Bu insan, bu hoca apaçık bir şekilde, efendim, hakareti, şiddeti teşvik etmiştir; bununla ilgili bir işlem yaptınız mı, işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Bunu da size sormak istiyorum.

Rektörlerin siyasi çalışmaları devam ediyor, onlar zaten bilimsel çalışmaları rafa kaldırmışlar ve sürekli siyasi çalışma yapıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.