| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 12.12.2022 |
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Günlerdir aklımızın almadığı, yüreğimizin kaldırmadığı, 6 yaşındaki bir çocuğa yıllarca taciz, tecavüz edilmesi olayını lanetliyorum. Türkiye'de on binlerce yurttaşımız "tweet" attı diye hapse girerken, siyasi davalarda yüzlerce masum insan hapislerde çürütülürken bu iğrenç olayın faillerinin hâlâ serbestçe dolaşabiliyor olmasını lanetliyorum. Siz sustunuz ama biz asla susmayacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Biz niye susalım ya? Ne ayıp bir şey!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yapmayın, ayıptır, gözünüzü seveyim ya.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Dışişleri bütçemize gelince, Genel Başkanı olsun, Bakanı, sözcüsü olsun AK PARTİ iktidarı hep ilkeli, insani dış politika yapmaktan bahsediyor ama gerçek öyle değil. AKP lügatında her ilkesiz, onursuz dönüşün yani onların söylemiyle "normalleşme"nin bir tarifesi var. Bu ülkede gazeteci parçalayıp yok edenlerle kucaklaşmak 5 milyar dolar. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye'de darbe planladığını iddia ettiğiniz, elinde 251 şehidimizin kanını taşıdığını söylediklerinizle pasta kesmek 5 milyar dolar. (CHP sıralarından alkışlar) Uygur Türkleri zulüm görürken Çin'le canciğer kuzu sarması olmak 6 milyar dolar; Rumlarla 1 değil, 2 petrol anlaşması yapan Katar'la kucaklaşmak 10 milyar dolar. Darbeci Sisi'yle, zalim Sisi'yle el sıkışmak, şimdilik para yok, sadece saraya gönderilen mango suları var. Neden? Çünkü sizin maceradan, ihvancılıktan vazgeçtiğinize henüz güvenmiyorlar. Sırada Esad'la el sıkışmak da var ama tüm dünyadan izole olmasına rağmen Esad bile size güvenmiyor.
Sayın milletvekilleri, komşularımızla ilişkilerin düzeltilmesi için Genel Başkanımız on yıldır sizi uyarıyor "Suriye'de taraf tutmayın, Mısır'la barışın." diyoruz. O haklı uyarılarımız bile "Biz gidersek bu muhalefet Türkiye'nin çıkarlarını koruyamaz." masallarınızın sökmeyeceğini daha on yıl öncesinden göstermekte.
Değerli milletvekilleri, bu ilişkiler normalleşiyor da nasıl normalleşiyor, çıkarlarımızı koruyarak mı düzeltiyorsunuz, yoksa diz çökerek mi; bunların bir hesabını verin millete. Mesela "Birleşik Arap Emirlikleri darbenin finansörü." dediniz; 15 Temmuzda tanklara göğsünü siper eden 251 şehit adına, yüzlerce gazimiz adına sormak hakkımız değil mi; nasıl normalleştiniz, özür mü dilediler "Aman!" mı dediler? İstanbul'un ortasında gazeteci kesenlerle kucaklaşıyorsunuz, özür mü dilediler? Hayır. O zaman hangi yüzle, neyin normalleşmesi?
Hele de değerli milletvekilleri, tüm bu vicdansız, ahlaksız U dönüşleri, saraydaki tek adam ve damat beyin şahsi ihtirasları uğruna tamtakır bıraktıkları Merkez Bankamıza 3-5 milyar dolar girsin diye yapılıyor ya, işte bunu belki siz içinize sindirebilirsiniz ama bu millet içine sindiremiyor, sindiremiyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan, diyorsunuz ki: "Yatırımcılar için güvenli bir liman olduk." Sizin "yatırımcı" dediğiniz Putin'in gizli ortakları ise o başka. Evet, o oligarklar, o kara paracılar, uyuşturucu baronları iktidarınızı güvenli liman olarak görüyor ki yatlarını bu ülkeye demirliyorlar. İktidarınızda onlara tam 7 ayrı af yasası çıkaran sizlersiniz. Evet, doğru, onlar için ülkemiz maalesef güvenli bir liman.
Sayın Bakan, Ukrayna krizinde oynadığınız rol dış politikada yaşattığınız fiyaskoyu unutturamaz. Evet, savaş ortamında ateşkes için, tahıl krizi için girişimler önemlidir, değerlidir. Peki, soruyorum sizlere: O beğenmediğiniz Mustafa Kemaller, İsmet İnönüler olmasa, burun kıvırdığınız "Bir gecede değiştiririz." dediğiniz Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni, Lozan Antlaşması'nı hayata geçirmemiş olsalar, kiminle, hangi müzakereleri yürütecektiniz, soruyorum sizlere? (CHP sıralarından alkışlar)
Ayrıca, bir sorum var: Bakıyoruz Türkiye'nin ara buluculuk pozisyonu ancak Rusya'nın izin verdiği ölçüde etkili olabiliyor, ilişkilerin tüm boyutlarında inisiyatif hep Rusya'nın elinde; öyle olmasa yani Türkiye Putin'e gerçekten sözünü geçirebiliyor olsa, her şeyden önce, sizin İdlib'deki 34 şehidimizin hesabını sormanız gerekmez miydi? Sorulmadı, sorulamadı. Bakın, belgesi burada, işte, Türkiye Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu'nun Birleşmiş Milletlerde yaptığı konuşma tutanağı, tarih 28 Şubat 2020. İdlib'de 34 askerimiz tam beş saat süren bir hava saldırısı sonrası şehit düşmüş; bir gün sonra ne diyor Büyükelçimiz? "Konvoyun yeri hakkında Rus makamlarına bilgi verildi. Hava saldırıları ilk saldırıdan sonra yaptığımız uyarılara rağmen devam etti." diyor. Başka ne diyor? "Yaralı askerleri almak için gönderilen ambulanslar bile hedef alındı; bu, Türkiye'ye karşı kasıtlı bir saldırganlık eylemiydi." diyor. Peki, kim saldırmış? "Radar izleri." Diyor, burada yazıyor. "Bu saldırı sırasında rejim ve Rus uçaklarının görev kolu düzeninde birlikte uçtuklarını göstermektedir." diyor. Yani bu saldırı Rus ve Suriye savaş uçaklarınca birlikte yapılmış. Biz bu 34 şehidin önünde saygıyla eğiliyoruz ama bize asrın lideri masalı anlatanlara da buradan soruyorum... "Putin'le bilmem kaç kez görüştüm." Telefonla görüştünüz de ne oldu, yüz yüze görüştünüz de ne oldu? Bu lanet saldırı için devletin arşivine koyacak yazılı ya da sözlü bir özür alabildiniz mi, şehitlerimiz için tazminat isteyebildiniz mi? (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakan, çıkın açıklayın! Açıklayamazsınız. Sizin döneminizde değerler diplomasisini çöpe attınız; hem Türkiye'de "adalet" kavramını kökünden zedeliyorsunuz hem de Türkiye'nin dünyadaki itibarını yok ediyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Kapıda beklediler, kapıda!
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Kendini ekonomik ve demokratik açıdan güvende hissetmeyenler -özellikle gençlerimiz- bir umut kapısı olarak Avrupa'yı, Amerika'yı görüyor.
CAVİT ARI (Antalya) - İki dakika için kapıda beklediler!
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Türk vatandaşlarına bugün yabancı büyükelçiliklerin kapısında ikinci sınıf insan muamelesi yapılıyorsa bu ayıbın tek sorumlusu tabii ki sizsiniz. Basiretsiz dış politikanızdan cesaret alan Amerika Birleşik Devletleri...
MUSTAFA KÖSE (Antalya) - Ya, dünya takdir ediyor, sen gelmişsin burada neler söylüyorsun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - ...Güney Kıbrıs Rum kesimine elli yıl sonra silah transferine başladı.
MUSTAFA KÖSE (Antalya) - Biraz objektif olsana! Biraz objektif olur musun?
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Erdoğan diyor ki: "Adalar işgal edildi." Peki, o adalar işgal edilirken siz neden engellemediniz?
MUSTAFA KÖSE (Antalya) - Birazcık objektif olun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - NATO harekâtında Yunanistan Türk jetlerine kilitlendi, NATO'dan bir kınama çıkarabildiniz mi?
Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin Ege'deki egemenlik haklarını elinden almaya kimsenin gücü yetmez. Bunun en somut örneği önceki Genel Başkanımız Deniz Baykal'ın Dışişleri Bakanı olduğu Kardak krizidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Kardak kayalıklarına o gece "çıkılsın" diyenlerin başında Sayın Baykal da gelmektedir. Herkes müsterih olsun, Türkiye'nin Ege'deki, Kıbrıs'taki hakkı hukuku siz iktidardan gittikten sonra daha iyi korunacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
KKTC, Türk Devletleri Topluluğuna gözlemci alındı, tebrik ederiz. Peki, alındı da ne oldu? İslam İşbirliği Örgütüne de aldırmıştınız, tanıtabiliyor musunuz? Soruyorum: Mesela bu yaz Konya'da İslam Oyunları vardı, 1980'de darbeci Evren döneminde Kıbrıs Türkü ilk kez katılmıştı, Konya'da KKTC bayrağını, KKTC sporcusunu yarıştırabildiniz mi? Neden denemediniz? Çünkü korktunuz. Ömrünü Kıbrıs davasına adayan KKTC'nin kurucu lideri Rauf Denktaş'ı hayattayken sevmezdiniz. Şimdi, bakıyoruz, onun yolunda "KKTC'yi tanıtacağız." diyorsunuz. Hadi sağlığında saygı göstermediniz, bu efsane liderin anıt mezarını on yıldır neden yapmıyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Son cümlelerim, bitirebilir miyim Sayın Başkan?
Sayın milletvekilleri, kimse merak etmesin, milletin iradesiyle bu ucube tek adam yönetiminden kurtulduğumuzda Türkiye'yi hak ettiği itibara kavuşturacak dört başı mamur bir dış politika izleyip verdiğiniz büyük hasarı en kısa sürede tamir edeceğiz.
Sözlerime son verirken görevleri başında şehit edilen diplomatlarımızı anıyor, Bakanlık bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)