GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya'da yaşanan sel felaketine ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:36
Tarih:12.12.2022

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Antalya'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Ayrıca, felaketten zarar gören bütün vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

6 Aralık tarihinde gerçekleştirilmiş ve bizim "ağır bir şiddet olayı" diye tarif ettiğimiz olaydan sonra partimizin almış olduğu ve uygulamaya da devam ettiği bir karar var. Aslında, bu bir karar değil, bir kararlılık ifadesidir ve çok doğru anlaşılması lazımdır. Konuyu çarpıtmanın, haklı gerekçeler oluşturmaya çalışmanın, faile haklılık kazandırmaya gayret sarf etmenin hiç kimseye bir faydası yoktur. Göz göre göre Türkiye Büyük Millet Meclisinde, hiçbir gerekçe oluşturulamaksızın gerçekleşmiş olan bu olayı bir kere daha kınıyorum. Olayın vahameti üzerine ve gerçekleştirilen fiilin bir şiddet olması münasebetiyle de Meclis İçtüzüğü'müzün 161'inci maddesi devreye sokulmuş, bu kapsam içerisinde o fiili işleyen milletvekiline de Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütün partilerin katılımıyla birleşimden çıkartılma cezası verilmiştir.

Şimdi, burada bizim söylediğimiz şudur: "Geçmiş olsun." demeye geldiniz, hastaneye kadar geldiniz; burada grubumuzu ziyaret ettiniz, geçmiş olsun dileklerinizi şahsen ilettiniz. Özür dileyen falan da yok da aslında yani hiç olmazsa insan mahcubiyetini ifade eder resmî olarak. Şimdi, geliyorsunuz sanki ortada karşılıklı bir kavga varmış da böyle bir olay olmuş, Hüseyin Bey şöyle demiş, İYİ Parti Grubu böyle davranmış vesaire türünden delil ihdas etmeye uğraşıyorsunuz; ben bunu sizin hukukçu kimliğinize yakıştıramıyorum. Ya da 4 kişi varmış, biz 8 kişiymişiz de biz kalabalıkmışız, saldırmışız türünden birtakım ifadelerde bulunuldu dün de; bunu da yadırgıyorum, kınıyorum ve sizlere yakıştıramadığımı ifade ediyorum. Olay açık ve nettir. Bakın, ben olay günü buradayım, olayın da bizzat içindeydim; neler olduğunu, neler yaşandığını biliyorum. Bizden özür dilemekten şayet hicap duyuyorsanız ben buradan söyleyeyim: Özür dilenmesi icap eden 2 kişi daha var. Biri Adalet ve Kalkınma Partisinin Meclis Divan Kâtibi olan Bayram Bey; o, saldırganı tutmak için orada uğraşıyor -tarafından itildi- biri de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda bize Riyaset eden Sayın Süreyya Sadi Bilgiç; olayı engellemeye çalışırken, saldırganı tutmaya çalışırken saldırgan tarafından tam bu Komisyon üyelerinin bulunduğu yerde itildi, az kalsın Sadi Bey de düşüyordu; anlatabiliyor muyum. Şimdi, eğer o kişi, Sadi Bey'den özür dilediyse, Bayram Bey'den özür dilediyse adalet var, hak var, hukuk var, her şeyden önemlisi Allah var ya. Adam yani "Allah" der de hiç olmazsa gerçeklerin üstünü örtmeye çalışmaz, insan biraz utanır.

Bir de bu olaydan sonra "Böyle şeyler olur. Kimseden özür dilemeyeceğim." türünden açıklaması var.

MUSTAFA ESGİN (Bursa) - Öyle bir açıklama yok Başkanım.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bir başka milletvekilinizin, bir Balıkesir Milletvekilinizin de...

MUSTAFA ESGİN (Bursa) - Öyle bir açıklama yok.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Benim sözümü kesmeyin; böyle başlıyor her şey zaten, biraz nazik olalım birbirimize karşı.

Dediğinize katılıyorum, bu doğru bir yöntem değil ama siz doğruyu yapmadığınız için biz doğru olmayan bir protesto yöntemi kullanıyoruz; mesele bu. Yoksa "Geldik, biz adama ceza verdik Meclis olarak." Hayır, ceza vermediniz siz Meclis olarak; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün amir hükmünü uyguladı.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Oylamaya sunduk Başkanım.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Oylamaya sunuldu, oy verdiniz; biz de onun için teşekkür ettik size ama bunu lütfen sürdürmeyelim.

Kararımızı gözden geçirmemizi ifade ettiniz, o, yerinde ve haklı bir taleptir. Zaten gruplar adına görüşmeler yarın tamamlanıyor, gözden geçirmeye falan da gerek yok. Yarın biz yapmış olduğumuz ve sizden beklentimize karşılık bulamadığımız bu protestoyu da -zaten kendiliğinden- ortadan kaldıracağız. Yani ama şunu yapmayalım: "Efendim, bu kavga sebepsiz şu..." Bu kavga doğrudan doğruya sebepsiz çıkmıştır, gerekçesi yoktur. Bu saldırının adı şiddettir, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşanmaması gereken şeydir. Bunu İYİ Partili de yapsa, sert ve kaba dili İYİ Partili de kullansa, AK PARTİ'li de kullansa, CHP'li de kullansa bu, kabul edilebilir değildir. Kabul edilemeyecek bir şeyi tevil etmeye kalkışmak da siyasi nezaketle ve gerçeklerle bağdaşmaz.

Sabrınız için teşekkür ediyorum.

Başkanım, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.