| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 07.03.2013 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın 13'üncü maddesinin (5)'inci fıkrasının değiştirilmesi için verdiğimiz önerge üzerine söz aldım, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergemizde, organize sanayi bölgelerinde bedelsiz ya da sembolik bir bedelle işletme veya bakım karşılığı TEDAŞ'a devredilmiş dağıtım tesislerinin mülkiyetinin bedelsiz olarak devredilmesinde bizce bir sakınca yok; buna ilaveten, ıslah organize sanayi bölgeleri de aynı imkândan istifade etsin diyoruz. Milletin iktidarı olduğunu iddia eden AKP için, işte size bir samimiyet sınavı. Önergemize destek olup olmamanızdan bunu anlayacağız.
Değerli milletvekilleri, elektrik üretim sektöründeki en önemli öncelik, daha önceki konuşmacıların da belirttiği gibi, arz güvenliğidir. Türkiye, 2002'den bu yana, enerjide Çin'den sonra en fazla talep artış hızına sahip olan ülkedir. Son on yıl içerisinde talepteki yıllık artış yaklaşık yüzde 7 civarındadır. Önümüzdeki yıllarda da bu alandaki öngörüler yine yüzde 7 ve üzerinde olacağını gösteriyor.
Türkiye'nin enerji talebi giderek artarken bu talebin yüzde 80'ini de ithalatla karşıladığımızı belirtmeliyim. Bu artan talebe karşılık verebilmiş midir Hükûmet? Yerli üretimi artırıp arz güvenliğini temin açısından bir gelişme kaydetmiş midir? Hayır. Aksine, yerli üretimde toplam içerisinde bir gerileme var. Türkiye'nin ihtiyacı olan enerjide 2003 yılında yüzde 28 olan yerli üretimin payı 2012 yılı itibarıyla yüzde 27'ye gerilemiştir. 2011 yılında ağırlıkla petrol ve doğal gaz olmak üzere enerji ithalatına 55 milyar dolar ödeyen Türkiye'nin 2012 yılı sonunda 62 milyar dolara ulaştığını biliyoruz bu alandaki faturasının. Bu rakamın önemini şu şekilde daha veciz biçimde anlatabiliriz herhâlde: Bu rakam dış ticaret açığının üçte 1'inden daha fazladır.
Petrolde yüzde 94, doğal gazda yüzde 97 dışa bağımlıyız. Elektrik enerjisi üretiminde durumumuz nedir? Türkiye'de üretilen elektrik enerjisinin yüzde 43'ü doğal gazdan, yüzde 24'ü hidroelektrik santrallerinden, yüzde 20'si yerli kömürden, yüzde 7'si ithal kömürden, yüzde 2'si rüzgâr, yüzde 4'ü de sıvı yakıttan elde edilmekte. Demek ki bu kadar acil, bu kadar önemli bir alanda, ülkeyi yönetmekle yetkilendirilmiş Hükûmet, ağustos böcekleri gibi yatmış, yazı geçirmiş ama enerji alanındaki bu beceriksizliğinden dolayı maalesef kara kış geliyor.
Yerli üretimi artırıp arz güvenliğini sağlamak üzere, Hükûmetin on yıldır ortaya koyduğu köklü hemen hemen hiçbir çözüm yok. Hâlâ daha satış, hâlâ daha rant işleriyle, hâlâ daha şapkadan tavşan çıkartma ile meşgul. Üretimin önünü açacak tedbirleriniz nerede Sayın Hükûmet? Arz güvenliğini garanti altına alacak ve yatırımları hızlandıracak kaynak bazında alınması gereken tedbirleriniz nerede?
Bu tasarıda da bu soruların cevabını vermek yerine yine bir şeylerle meşgul olduğunuzu görüyoruz. Kamulaştırma işlemlerini EPDK'dan alıp Maliye Bakanlığına veriyorsunuz. Neden ve neyi murat ediyorsunuz? "EPDK bu işi kotaramıyor" mu diyorsunuz? Bürokratik işlemlerin yoğunluğu mudur canınızı sıkan? Eğer böyleyse bunun siyasi sorumluluğu Hükûmete ait değildir de kimindir? Yoksa EPDK'nın bağımsız üst kurul olmasından mı şikâyetiniz?
AKP'nin, siyasi etkilerden nispeten uzak bu üst kurullara karşı başından beri bir alerjisi var. Ya buraları kendi adamlarıyla doldurup, sıradanlaştırıp arka bahçesi hâline getirmek ya da yetkilerini bir bir tırpanlayıp işlevsiz duruma getirmek gibi bir yol izliyor.
Dilimiz varmıyor ama bugüne kadar bu ülkeye yaşattıklarınızla şu soruyu sormadan da geçemiyorum: EPDK'dan alıp Bakanlığa vermekten muradınız, istediğiniz kişilere daha fazla kamulaştırma bedeli ödemek için midir? Hükûmete Milliyetçi Hareket Partisi olarak tavsiyemiz, bu enerjinizi millet hayrına olmayan işlere tahsis etmek yerine, yarın milletin enerjisiz kalıp karanlığa mahkûm olmaması için faydalı işlere ayırmanız.
Önergemizin kabulü ile yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)