GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tarihe "Kanlı Noel" olarak geçen terör saldırısına, 20-27 Aralık Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası'na, Sarıkamış Harekâtı'nın 108'inci yıl dönümüne, Maraş katliamının yıl dönümüne, Özkan Sümer'in vefatının 2'nci yıl dönümüne, Genel Sekreterlik tarafından bir milletvekilinin tebrik kartının siyasi içerikli diye iade edilmesine, Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ne, Resmî Gazete'de yayımlanan kur nedeniyle ilaçlarda yapılan fiyat ayarlaması kararına, açıklanan asgari ücrete, motorlu taşıt vergisindeki artışa, enflasyona ve memur maaşlarına yapılacak zamma ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:43
Tarih:22.12.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, dünkü gündemden dolayı biz konuşamamıştık, biraz müsamaha gösterirseniz çok mutlu olurum çünkü gündemdeki konular birikti.

Elli dokuz yıl önce dün, Kıbrıs'ta görevli Tabip Binbaşımız Nihat İlhan'ın evine baskın yapılarak küvete saklanan 3 çocuğu ve eşi acımasızca öldürülmüştü. Tarihe "kanlı Noel" olarak geçen bu terör saldırısı gerçekleştiren Rum terör örgütü EOKA'yı dinmeyen bir nefretle bir kez daha lanetliyorum, hayatlarını kaybeden İlhan ailesini de rahmetle yâd ediyorum. KKTC'nin bağımsızlığı ve hürriyeti için canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi de bu vesileyle saygıyla selamlıyorum.

20-27 Aralık Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası vesilesiyle, mısralarını imanı ve düşüncesiyle milletinin hizmetine adayan, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi İstiklal Marşı'mızın yazarı merhum Mehmet Akif Ersoy'u saygı ve rahmetle yâd ediyorum.

Vatan uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi kahramanlık destanı Sarıkamış Harekâtı'nın 108'inci yıl dönümünde de rahmetle ve minnetle yâd ediyorum; mekânları cennet olsun, ruhları şad olsun.

Bu hafta, hafızamızda acı anılarla yâd ettiğimiz Maraş katliamının yıl dönümünü de idrak ediyoruz. 7 gün süren olaylar neticesinde hayatını kaybeden 120 vatandaşımıza bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin vicdanını yaralayan böylesi acıların tekrar yaşanmamasını, kavgayı ve nefreti körükleyenlere bir daha fırsat tanınmamasını da bu vesileyle temenni ediyorum.

Türk futbolunun simgesel isimlerinden biri olan merhum Özkan Sümer'in de vefatının 2'nci yıl dönümü, bu vesileyle kendisini de rahmetle anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim İYİ Parti Grubundan bir milletvekili arkadaşımızın Genel Sekreterlikten yılbaşı tebrikiyle ilgili bir şeyi var; bir tebrik bastırılması isteniyor, biliyorsunuz, böyle bir hizmet veriyor Meclisimiz. Orada kısa bir metin var, metinde "2022 yılı yorucu geçti, inşallah, 2023 yorucu olmaz, ülkemize güneş doğsun." şeklinde bir ifadesi var. Bunu Genel Sekreterlik, siyasi içerikli diye, bir milletvekilinin tebrik kartını siyasi içerikli diye iade etmiş; bu, kabul edilebilir bir şey değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Böyle bir şey olabilir mi? Biz siyasetçiyiz, elbette siyasi içerikli olacak. Yani diyelim ki bir AK PARTİ'li arkadaşımız şöyle bir tebrik kartı yazsaydı bunu iade edecekler miydi: "2022 yılında çok güzel hizmetler oldu, 2023'te de aynı hizmetleri devam ettireceğiz. Bu vesileyle yeni yılınızı kutluyorum." dese "Siyasi içerik var." diyebilir misiniz buna? Burada "2022 zor geçti, 2023 inşallah iyi olur." diyor. Şimdi Genel Sekreteri aradım, telefonuma çıkmadı; niye çıkmadığını bilmiyorum, bunun hesabını soracağız tabii. Divanın böyle bir kararı var mı Sayın Başkan? Bu konuda -lütfen, sizden istirham ediyorum- bize bir bilgi verilsin. Bu karar varsa içeriği nedir? Yani burada kırmızı çizgi nedir? Vatanın bölünmez bütünlüğüdür; elbette, oraya ilişkin bir husus varsa bunu hiçbirimiz kabul etmeyiz ama onun haricinde herkes elbette ki... Siyasetçi, siyasi mesaj verecek; biz ne mesajı vereceğiz başka? Dolayısıyla bunları, siyasetin bu alanını bu şekilde daraltmak son derece yanlıştır. Bu konuda da sizden de Başkanlıktan da bize bir açıklama gelebilirse eğer çok mutlu oluruz.

Şimdi, Türkiye İstatistik Kurumu, biliyorsunuz, Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni açıkladı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Oran kaç? Yüzde 135 yani tarımda kullanılan girdiler, maliyetler, çiftçi maliyetleri ortalama yüzde 135 artmış. Gübre çok daha fazla arttı, mazot daha fazla arttı ama ortalamasının böyle olduğunu söylüyor Türkiye İstatistik Kurumu. Tarımsal destekler ne kadar arttı? Yüzde 38. Bu çiftçi nasıl geçinecek? Bunu bir görmek lazım. Bu çiftçiyi niye düşünen yok? Dolayısıyla enflasyona paralel olması lazım -sürekli söylediğimiz şey bu- bunu da bir kez daha bu vesileyle aslında vurgulamak istedim.

Şimdi, Resmî Gazete'de, biliyorsunuz, bir karar yayımlandı, ilaçlarda kur nedeniyle bir fiyat ayarlaması yapıldı, yüzde 37 civarında ilaç fiyatları artacak. Tabii bulunamayan ilaç sorununu bu çözmeyecek, o ayrı bir konu ama işin bir de diğer boyutu var: Vatandaşın da katkı payları nedeniyle ödeyeceği şeylerin de bu orandan çok daha fazla artacağını biliyoruz çünkü ödemeye tabi olmayan veya en düşük fiyat üzerinden ödenen kısımlar dolayısıyla katkı paylarında aşırı bir artış olacak; bu konuyu da Hükûmetin tekrar dikkatine sunmak istiyorum. Burada bir şey yapmak lazım, vatandaşın ilaca ayırdığı bütçe, bu zor ve sıkıntılı dönemde çok fazla arttı; buna bakmak lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın, devam edin.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, asgari ücret 8.500 lira olarak açıklandı. Tabii, asgari ücrete neyle bakmak lazım? Ya, bir defa açlık sınırının üzerinde olması lazım. "Asgari ücret" dediğimiz şey çalışanların yüzde 60'ını ilgilendiriyor. Dolayısıyla şu anda zaten 5.500 liraydı, kasım ayında 7.786 lira açlık sınırı vardı. Sayın Başkan, şimdi son aydaki kadar gıda enflasyonu olsa iki ayda da yani ocak ayında açlık sınırı -benim hesabıma göre- bu varsayımla 8.707 lira olacak. Bakın, bizde, asgari ücreti 8.500 lira olarak ne zaman alacak işçi? Ocağın sonunda alacak. Yani açıklandığı ayda, daha doğrusu ilk alınan ayda bile asgari ücret açlık sınırının altında kalacak; kimse bu asgari ücrete "İyi bir asgari ücret." filan demesin değerli arkadaşlar.

Bakın, yine, sizin döneminizden örnek vereyim: Yani son iki yıl öncesine baktığımızda, mesela Ocak 2020'de hiç olmazsa açlık sınırının yüzde 105'iymiş; eğer bu oran korunmuş olsaydı bugün 9.125 lira olması lazımdı asgari ücretin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Ocak 2021'de açlık sınırının yüzde 107'si kadarmış yani yüzde 7 fazlasıymış, hiç olmazsa bu oran korunsaydı. Bir yıl önceki oranları dahi koruyamayan bir iktidar var bugün yani geldiğimiz durumu siz hesap edin; eğer o korunmuş olsaydı 9.282 lira olması lazımdı.

8.500 liralık asgari ücret, kesinlikle, ciddi ölçüde çalışanları zora sokacaktır. Ha, bizim önerimiz 9.600 liraydı ve orada şunu söylüyorduk: Burada işverenlere de katkı payının artırılması suretiyle bir denkleştirme yapılması lazımdı. Çünkü enflasyonu azdıran, ekonomiyi bozan Hükûmetse devletin kaynaklarını kullanan da Hükûmet olduğuna göre; Hükûmetin, devreye girmesi lazımdı, hem asgari ücreti bir miktar daha yüksek artırması lazımdı hem de işverenlerin üzerindeki yükü hafifletmek anlamında işverenlere katkı payını bir miktar daha fazla artırması lazımdı.

Şimdi, bir karar daha açıklandı, motorlu taşıtlar vergisi yüzde 61,5 artırıldı; yeniden değerleme oranının yarısı kadar. Şimdi AK PARTİ medyasına bakarsanız bunu bir zafer, çok iyi bir habermiş gibi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, gelecek yıl için Hükûmetin enflasyon hedefi kaç? Yüzde 24,9 yani yüzde 25 enflasyon hedeflediğin bir yılda yüzde 61,5 hemen hemen bütün vatandaşları ilgilendiren bir vergiyi artırıyorsun ve bu, çok iyi bir şey yapılmış gibi millete takdim ediliyor. Ya, bu, akıl tutulmasıdır; bu, başka bir şey değil. Yüzde 25 enflasyonu nasıl tutturacaksınız o zaman? Yüzde 61,5 vergi artırırsanız, diğer vergiler de -harçlar falan- bunun çok daha üzerinde, belki yüzde 123 artanlar olacak; dolayısıyla, bunu anlamak mümkün değil. Bir yandan da Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor... Ha, bunu yüzde 61,5 artırıyorsunuz -anlaşılır gibi değil, yandı yani, bir şeyler yandı Türkiye'de- eğlence vergisi sıfırlanıyor. Millet karnını doyuramıyor arkadaşlar. AK PARTİ'li zaten üç beş arkadaş var, takdirlerinize arz ediyorum değerli arkadaşlar. Motorlu taşıtlar vergisi her vatandaşı ilgilendirir; şurada bir Toros'u olanın, Şahin'i olanın, Murat'ı olanın vergisi yüzde 61,5 artacak bu ülkede, eğlence vergisi sıfırlanacak arkadaşlar. Cumhurbaşkanının aldığı kararlar bunlar. Bu kararları AK PARTİ'li arkadaşların ve milletimizin vicdanına havale ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son kez mikrofonunuzu açayım.

Tamamlayın buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Birkaç dakika daha Sayın Başkanım, lütfen.

Çok teşekkür ederim.

Bir yanda da Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor? Diyor ki: "Enflasyon tepetaklak gidecek." Nasıl gidecek arkadaşlar? Vergiyi yüzde 61,5 artırdığın bir ortamda... Ya, bana bir şey söyleyin. Şimdi, Para Politikası Kurulu kararını açıkladı, yüzde 9'da sabit tuttu faizi de yani bu enflasyonu nasıl düşüreceksiniz; bu millete bir şey söyleyin. Neye güveniyorlar? Aralık ve ocak ayındaki baz etkisi nedeniyle yüksek enflasyon bazdan çıkacak ama -bakın, fiyatlar düşmeyecek, fiyat artış hızları yine devam edecek- yüzde 84, yüzde 85 hesap ettiğimiz enflasyon yüzde 70'e, yüzde 65'e düşecek belki. Yani "Düşecek, tepetaklak gidecek." dediğiniz... Ya, böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir ciddiyetsizlik, böyle bir açıklama olabilir mi? Hayretler içerisinde kalıyoruz ya. Enflasyon bu milletin başının belasıdır. 8.500 lira asgari ücret ocak ayında açlık sınırının altında kalacak. Enflasyonu düşürmekten başka çare yok fakat Sayın Başkan, Hükûmet enflasyonu düşürme konusunda hiçbir gayret göstermiyor. Bir yandan da şimdi, efendim, bütçe görüşmelerine ilişkin de Sayın Cumhurbaşkanının bir yorumu oldu, diyor ki: "Muhalefet tarafı hiçbir analiz yapmadı." Allah Allah! Ya, analizle geçti günlerimiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Başkanım, lütfen...

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Samsun) - Ne kadar analiz yaptık, sürekli analiz yaptık. "Vizyon ortaya koymadılar." Ya, vizyon ortaya koyan biziz. Suç bastırmaya çalışıyorlar yani açsınlar baksınlar, tamamen analiz yaparak, "Şöyle yapılması lazım." diyerek çözüm önerisi getirdik ve son günde, kendi konuşmamda da ekonomi programımızın ne olduğunu detaylarıyla izah ettik. Yani şimdi "Muhalefet bunu yapmadı..." Siz ne yaptınız? Yani millete saldırdı, efendim Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve kimi bakanlar -hepsi değil tabii ki- milletvekillerini aşağıladı, milletvekillerini küçümsedi, milletvekillerine küfretti; bu, iyi bir şey; muhalefetin tavrı kötü bir şeymiş gibi bir şeyi ortaya koymayı hiçbir şekilde kabul etme imkânımız yoktur. Dolayısıyla, bu enflasyon meselesi de bu anlamda son derece önemlidir Sayın Başkan, değerli arkadaşlar. Enflasyonla mücadele programını bir an evvel... Zaten vaktiniz kalmadı ama bir beş altı ay daha milletin canını daha fazla acıtmayın. Enflasyonla programını nasıl yapacaksanız, bunu... Önerilerimiz ortada.

Şimdi bir de diğer taraftan, memurlara zam oranı yüzde 8 biliyor musunuz, toplu sözleşmeye göre yüzde 8. Yani bir de enflasyon farkı alacak ama ona bakmayın, o geçmiş enflasyondan kaynaklanan fark.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Samsun) - Yüzde 61,5 motorlu taşıtlar vergisinin artırılma oranı. Kimi harçların, pasaport harcı, bilmem neyin yüzde 123 arttırıldığı bir ortamda memurlara reva görülen ilk altı ay zammı yüzde 8; bunu kabul etmek mümkün değildir. Bütün bir milleti sefalete, açlığa mahkûm eden bir iktidar anlayışı vardır. Dolayısıyla, bu anlayışı biz hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının "Enflasyon tepetaklak gidecek." açıklamasını da son derece ciddiyetsiz bulduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.