| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2022 |
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde uygulanan yanlış politikalarla ülkemizde tarım büyük bir darbe yedi, bunun yansıması hayvancılıkta da görülüyor. Hayvan varlığı bir yılda 1 milyona yakın düştü çünkü süt inekleri kesime gitti, yem fiyatlarının artışı karşısında önlemler alınmadı. Şu anda kaliteli bir süt alabilmek için 50 kiloluk yeme 400 lira para ödemek zorunda. Bu durumda, küçük aile tipi işletmeler ve kırsaldaki ahırlar boşaldı çünkü gelir-gider dengesini karşılamadı; 1 litre süt aldığı hayvandan 1,5 kilo yem alabilecek düzenleme sağlanamadı. Bunun yansıması da büyük bir sıkıntıya yol açtı ve artık, hayvancılık ülkemizde gerçekten sorunlu hâle geldi. Bu anlamda, bir Meclis araştırması ihtiyaç ama başka bir risk daha var: Tosunlardan sonra düveler kesime gidiyor. Düvelerin kesime gitmesi demek en az 3 yavrunun da o düveyle kesilmesi demek. Önümüzdeki süreçte yaşanacak sorunlar bu nedenle daha da artacak. Yurt dışından, Uruguay'dan, Brezilya'dan, Çekya'dan, Almanya'dan, Avustralya'dan hayvanlar getirildi; Jersey, Şarole, Angus, Limuzin, Simental, Holstein, Montofon ahırlardaki hayvanlarımız oldu ama o hayvanlar beslenme şartlarını sağlamadığı için de süt ve et verimi düşük oldu. Bir de şimdi, bu hayvanlardan elde edilen düvelerin kesime gitmesi demek Türkiye'de hayvancılığın gelecekte daha sorunlu olması demek.
Arkadaşlar, hayvancılık zor bir iş, yirmi dört saat hayvanlarla ilgilenmek zorundasınız; bayramınız yok, tatiliniz yok, yılbaşınız yok. Hayvancılık yapan insanları takdir edip desteklemek lazım ama nedense Adalet ve Kalkınma Partisinin tarım politikalarına bakışı yok edişe doğru götürüyor ülkeyi; bu anlamda sıkıntılar artıyor.
Bakınız, TÜİK verilerine de yansıdı, süt ve sütten mamul ürünlerin üretiminde düşme var. Bunun rafa yansıması demek vatandaşın daha pahalıya ürün alması demek. Bir yıl önce kilosu 5 lira olan yoğurt 25 liraya çıkmış, bir yıl önce kilosu 60 lira olan tereyağı 197 liraya çıkmış, bir yıl önce kilosu 20-30 lira aralığında olan peynirin bugün en düşük fiyatı 100 lira. Raftaki sütün fiyatı 30 liraya çıkmış ama çiğ süt üreticisi yılbaşında litresini 4 lira 70 kuruştan verdiği sütü şu anda 8,5 liradan satmaya çalışıyor; onu da sanayici, yem fiyatını artıran sanayici fiyatı baskılayarak daha düşük fiyatla almaya çalışıyor. Böyle olunca, hayvancılık yapanlar önemli ölçüde gelir daralması nedeniyle hayvancılıktan kopmaya başladılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Ahır giderleri arttı; veterineri var, bakımı var, elektriği var, akaryakıt, mazot giderleri var ama esas gider, yüzde 70'i oluşturan yem giderleri. Siyasi iktidar göz göre göre gebe ve süt hayvanlarının kesimini seyretti, müdahale etmedi. Nasıl ki yurt dışından ithal buğday getiriyorsunuz, sanayiciye un ve makarna yapıp yurt dışına satsın diye 2.500 liraya yakın tonda indirim yapıyorsunuz, bir yem ofisi kurun; yem ofisinde, hayvancılık yapan, özellikle küçük aile tipi işletmelere destek verin, onların da yem konusunda yaşadığı sıkıntıyı giderin. Destek diye verdikleriniz onların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Gittiğimiz köylerde görüyoruz, artık ahırlar boşalmış ve kırsalda son kalanlar da büyük kentlerde çalışmaya gidiyor; bu, sürdürülebilir bir durum değil.
Meclis araştırmasını destekliyoruz.
Hayvancılığın sorunlarına sahip çıkılmasını diliyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)