| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 22.12.2022 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, üç gündür Genel Kurulda, daha önce Sanayi Komisyonunda bu kanun teklifi tartışıldı, son maddeye gelmiş olduk, yürütme maddesi. Tabii, bütün itirazlarımıza rağmen maalesef zeytinliklerin dışındaki diğer maddelerde, özellikle liman ve sendikayla ilgili maddede, bir de OHAL'le ilgili maddede küçük bir düzeltme olmasına rağmen bir mesafe katedemedik, bu üzücü bir şey tabii. Bugün gün boyu konuşuldu aslında aynı şeyler, ben de daha önceden defalarca gündeme getirdim ama önemine binaen bu son konuşmada hem de oyumuzun rengini belli etme açısından tekrar gündeme getireceğim.
Şimdi, tabii, öncelikle sendika maddesi yani bu, eşitliğe aykırı; bu, Anayasa'ya aykırı; bu çok antidemokratik bir şey, bunu kabul etmek mümkün değil. Arkadaşlarımız gerek Fahrettin Yokuş Bey gerek İsmail Koncuk Bey bütün detaylarıyla bunun mahzurlarını ifade ettiler. Keşke bundan dönseydiniz, bu yanlış bir şey; inşallah bu, Anayasa Mahkemesinden dönecektir diye düşünüyorum.
Şimdi, diğer bir husus, bu OHAL Komisyonu meselesi değerli arkadaşlar. Yani tabii, 15 Temmuz darbe girişimini hepimiz lanetliyoruz, onda hiçbir sorun yok, bunları zaten çok net biliyoruz ancak maalesef FETÖ terörüyle mücadele Türkiye'de sağlıklı yapılamamıştır. Özellikle, bu bürokrasi ayağıyla yapılan mücadelede çok ciddi aksaklıklar olmuştur, ben bunları buradan, kürsüden defalarca konuşmuş bir milletvekiliyim. Şimdi, OHAL Komisyonu meselesinde, tabii, Komisyonun görev süresi bitiyor. Maddenin ilk geldiği hâli zaten çok berbattı, tamamen hâkim ile savcı aynı şey -kuruma gönderiyorsunuz- yani o zaten kabul edilebilir bir şey değildi ama bugünkü düzeltilmiş hâlinin de yine sorunları çözmeyeceğini düşünüyorum, Yılmaz Bey'e de ben önerimi yazdım, gönderdim. Tabii, şöyle bir geriye doğru baktığımızda, hakikaten bu OHAL Komisyonu -madem bitiyor- altı yılda sorun çözmedi. Aslında bu, özel bir hak arama yolu olarak öngörülmüştü; daha doğrusu en azından lafzi olarak öyleydi fakat öyle çalışmadı. Biliyorsunuz, kurumların üç aşağı beş yukarı kararları buradan aynen geçti ancak insanların mahkemeye gitmesini geciktirmenin ötesinde bir işe yaramadı. Dolayısıyla buradan olumlu dönenler büyük ölçüde referansla döndü. Bununla ilgili basına yansıyan iddialar var, "Ben bunu yaptım." diyen gazeteciler var; zaten onları biliyorsunuz. Dolayısıyla bundan sonra da bu 3 sorun çözülebilmiş değil. Dolayısıyla bu kurumlardan bilgi belge istenmesi... Bilgiyi, belgeyi, somut belgeyi kim veriyorsa kanaati de o bildirecek yine. Dolayısıyla buradan kalan dosyalar için de çok fazla bir sonuç alınabileceğini düşünmek pek mümkün değil.
Şimdi gelelim bu liman meselesine: Yani defalarca söyledik bunların Anayasa'ya aykırı olduğunu; bakın, serbest rekabet ilkesine aykırı, eşitlik ilkesiyle bağdaşmıyor, kamu yararı yok, devlet zarara uğratılıyor, hukuki belirlilik ilkesine aykırı, teşebbüs hürriyetine aykırı, sözleşme hürriyetine aykırı. Yani Anayasa'ya bu kadar net aykırılıkları olan bir madde ve daha önceden de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bir madde, iptal gerekçelerinin hiçbiri karşılanmaksızın tekrar buradan birazdan değerli arkadaşlarımızın oylarıyla muhtemelen geçecek -inşallah geçmez- tekrar Anayasa Mahkemesi iptal edecek. Akla şu geliyor: Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bile bile bu niye yapılıyor? Çünkü bu arada, kanunlaşması ile iptali arasında yine birileri buradan müracaatlarını yapacaklar ve onaylarını alacaklar çünkü Anayasa Mahkemesinin kararları geriye doğru uygulanmıyor; geçen sefer bu oldu. "O arada, iptal edilmeden önce, kanun ile iptal arasında kaç tane uzatma oldu?" diye ben Enerji Bakanına sordum, soru önergeme cevap verilmedi; diğer birkaç şeye cevap vermişler, orayı sanki görmezden gelmişler. Bizim tespitimize göre 2 tane gibi gözüküyor ama burada da herhâlde kalanları bu şekilde çözecekler. Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Aslında çok ciddi bir hukuki suç, Anayasa'ya aykırı bir düzenleme yapılıyor. Anayasa Mahkemesi hemen bir gün sonra iptal edemediğine göre bu arada bu işlemler yapılacak, Anayasa'ya aykırı bir şekilde yapılacak ve ondan sonra da denilecek ki: "Ne yapalım, Anayasa Mahkemesi iptal etti." Ama bu arada yapılan yapılmış olacak.
Sayın Elitaş 1'inci maddede, eleştirilerimize ilişkin -güya- "Cevap vereceğim." dedi, hiçbir eleştiriye cevap veremedi. Sizin o söylediğiniz şeylere bizim bir itirazımız yok. Burada temel itiraz noktası: Bunları niye -makul bir süredir- otuz-otuz altı yıllık bir özelleştirme süresi olmasına rağmen tekrar ihalesiz bir şekilde uzatıyoruz, kamu yararı bunun neresinde? "Yatırım" filan diyemezsiniz zaten yatırımı yapmak durumunda, yatırım taahhüdü var ve Enerji Bakanının bana verdiği cevapta da yatırımların yapıldığı ifade ediliyor -doğru, yanlış bilemiyoruz- o da sağlanıyorsa o zaman niye bunları ihalesiz bir şekilde uzatıyoruz? Başka birilerine daha yüksek fiyatlardan versek... "Türkiye gelişecek." diyoruz hep beraber -biz "Geliştireceğiz." diyoruz, siz de "Gelişecek." diyorsunuz- Türkiye gelişecekse bunları çok daha kıymetli bir şekilde, zamanı geldiğinde yapsak ne olur arkadaşlar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ERHAN USTA (Devamla) - Sağ olun Başkanım.
Yani bunların hiçbirine cevap verilemedi maalesef. Dolayısıyla, ben tekrar -yani üzerimizden bir sorumluluk gitsin- vicdanınıza havale ediyorum bunu. Bu, doğru bir madde değil. Bu maddenin geçmemesi gerekirdi. Madde geçti ama hiç olmazsa tümünde yine reyinizi "olumsuz" olarak kullanabilirsiniz. Biz reyimizi "olumsuz" olarak kullanacağız ve şunu arkadaşlarımız da buradan az önce ifade etti, ben de ifade ediyorum: Devlette devamlılık esas, ona diyeceğimiz bir şey yok; eski sözleşmeler geçerli ancak bu kadar ikaza rağmen, Anayasa Mahkemesinin iptallerine rağmen, bu sözleşmeleri yenileyip bu işi yapanlar düşünsünler değerli arkadaşlar. Çünkü inşallah seçimlerden sonra bu Meclis iradesi değişecek, bu konuya ilişkin irade değişecek, ben onu çok net bir şekilde görüyorum, o zaman bunların hepsiyle ilgili gerekli işlem yapılacaktır. "Mağdur olduk." diye yarın kimse şikâyet etmesin diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum ve tabii ki bu kanun teklifine ilişkin de az önce bahsettiğim gerekçelerle oyumuzun da "ret" yönünde olacağını ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)