GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:45
Tarih:04.01.2023

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi burada bu kanun teklifini konuşacağız ama siz kanun teklifi getiriyorsunuz, kanunlara uymuyorsunuz ki. Siz niye kanun teklifi getiriyorsunuz? Anayasa'ya uymuyorsunuz, hangi kurala uyuyorsunuz? Demokrasinin, hukuk devletinin hangi esaslarına uyuyorsunuz?

Bir mesele var, bir türlü bu meseleyi kapatamıyorsunuz. İstanbul seçimlerinin hukuka aykırı şekilde tekrar edilmesiyle birlikte başlayan bugüne kadar geldiğimiz süre içerisinde sabah kalkıyorsunuz İstanbul, akşam yatana kadar İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birbirinden ilginç, birbirinden enteresan yeni içtihat yaratacak kadar özel olacak şekilde hukuk uygulamaları görüyoruz. Bu Parlamentoda avukat sayısı çok, bildiğim kadarıyla burada meslekte birinci sırada avukatlar var. Ben buradaki tüm avukatlar başta olmak üzere herkese şunu sormak isterim: Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddesinden yani hakaretten, kamu görevlisine hakaretten iki yıl yedi ay on beş gün ceza alan başka birini tanıyor musunuz? Bildiğiniz böyle bir örnek var mıdır?

Değerli arkadaşlar, şimdi bu tartışma devam ederken bir ima, bir konuşma böyle, bir televizyon programlarında falan konuşulur düzeye geldi. Nedir o? Efendim, İstanbul'a kayyum atanabilirmiş. Tabii, ben şahsen böyle bir ahmaklığın olabileceğine ihtimal vermiyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Amma velakin şu hususu vurgulamakta fayda var. Millet iradesini siz tanımazsanız, milletin seçtiği iradeyi yok sayarsanız -sizin Anayasa'ya, kanunlara uymamanız, artık bu, bardağı taşıran son hamle olur- Anayasa ve hukuka aykırı davranışlarınız ve tutumunuz sonrasında meşruiyetini kaybetmiş bir Hükûmet olursunuz, kimse sizi de tanımaz; bunu da bu şekilde not düşelim.

Değerli arkadaşlar, içeriğe ilişkin, zaman harcayıp bakıyor musunuz dosyalara, bilmiyoruz. Yani bir zahmet, böyle bir baksanız... Ha, şunu da dile getirelim: Anayasa'nın 137'nci maddesi açıktır, kanuna aykırı emir ve talimatlar yerine getirilemez. Getirirse o kişi bundan sorumlu olur. "Efendim, en tepedeki istedi, aşağıya doğru öyle yaptık. Biz ne yapalım?" deme şansınız olmaz. Dolayısıyla, burada herkesin sorumluluğu olur.

Değerli arkadaşlar, İstanbul seçiminin hukuka aykırı şekilde iptalinden sonra Sayın Belediye Başkanımız YSK'ye hitaben bir söz söyleseydi o gün söylerdi, bir hafta sonra söylerdi, koltuğa oturduktan sonra söylerdi. Kendisine hakaret eden bir İçişleri Bakanı var, ona cevap veriliyor. Cevap verdikten sonra... Ki burada da Türk Ceza Kanunu'nun 129'uncu maddesini hatırlatırım. Bir kimse size hakaret ettiyse siz de ona karşılık verdiğinizde ya ceza verilmez ya cezanın üçte 1'ine kadar hüküm altına alınır. Konuyla hiç alakası olmayan YSK Başkanı açıklama yaptı "Suç duyurusunda bulunuyoruz." diye. Tarih ne zaman? 15 Kasım 2019. Şimdi, bundan sonra taktik savaşları başlıyor. Normalde yani iki sözün analiz edilmesi, değil mi? Savcı burada pekâlâ dava açabilir mi? Açabilir, açacağı varsa açar. Ne kadar sürüyor soruşturma, biliyor musunuz? On dokuz ay. Nedeni soruşturma, değil mi? On dokuz ay. Niye? "Tarih ilerlesin, bir sürece bakalım; eğer belediyenin, Belediye Başkanının, İmamoğlu'nun ve Cumhuriyet Halk Partisinin algısı kamuoyunda düşüyorsa gerek yok. Eğer iyi işler çıkartıyorsa ona göre dava açarız." On dokuz ay sonra dava açılıyor, 27 Mayıs 2021 davanın açıldığı tarih. İlk duruşma tarihi 9 Kasım 2021. Hâkim Hüseyin Zengin 1 Haziran 2022 tarihinde görevden uzaklaştırılıyor, başka bir ile tayin ediliyor, teamüllerin dışında. Kamuoyuna yansıyan haberler var, bu davada istenilen cezayı vermeyeceği gerekçesiyle hâkim gönderiliyor, değil mi? Bunun üzerine Adalet Bakanına bir soru sordum, dedim ki: "Basında çıkan bu iddialar, Hâkim Hüseyin Zengin'in görev yerinin değiştirilmesinin nedeni nedir -öyle ya HSK'nin Başkanı aynı zamanda- bu teamüllere uygun mudur, normalde görevine daha ne kadar devam etmesi gerekiyordu?" Ben bu soruyu sordum değerli arkadaşlar, cevap verilmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

Üzerinden zaman geçti, bütçe görüşmelerinde Sayın Bakana dedim ki: Bu soruya niye cevap vermiyorsunuz? Çünkü değerli arkadaşlar, soru zor. O hâkim istenilen cezayı vermeyince adamı gönderdiler, gitti. İkinci, -yani o kadar gülünç iddialar var ki- efendim, belediye gassal almış yani ölü yıkayıcı, aynı zamanda bu gassaller bir derneğin üyesiymiş, o dernek PKK'yla iltisaklıymış, ondan sonra efendim, başka bir iddianame nasıl olurmuş, başka bir dosya nasıl olur. Ya, arkadaşlar, o alınan gassallerden biri tutuklanırken -adı da Ayhan- ifadede diyor ki: "Ben 2004'ten beri AKP üyesiyim ya. Ben belediyede nasıl işe girdiğimi de söylüyorum, hiç kimseyle de bir bağlantım yok, hiçbir derneğe de para vermiyorum." Böyle onlarca örnek var -sürem bitti, devam edemeyeceğim- ama şu, kulağınıza küpe olsun: Demokrasiden ayrılanları millet affetmez. (CHP sıralarından alkışlar)