GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:45
Tarih:04.01.2023

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizi izleyen özellikle de cezaevlerinde siyasi rehin olarak tutulan arkadaşlarımızı saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biz burada her gün aşağı yukarı bir kanun teklifini görüşüyor, çeşitli maddeleri üzerinde görüş alışverişinde bulunuyoruz ama nedense hukuku tesis edemiyoruz ve hukukun uygulanması konusunda bir adım, bir arpa boyu bile yol alamıyoruz. 27 Haziranda, Adana'da, Binevş Kültür Merkezi'ne terör örgütü adına faaliyet yürütmek iddiasıyla bir operasyon düzenlendi ve burada, ev baskınlarında ve konutlarda yapılan aramalarda aynı zamanda insanlar gözaltına alındı. Kültür merkezine hukuksuz bir şekilde kamera yerleştirilmişti, kadın arkadaşların da müzik programları yaptıkları zaman giydikleri kıyafetleri değiştirdikleri odaya bile kamera yerleştirilmiş ve arkadaşlar izlenmişti. Bunu protesto etmek için de arkadaşlarımızdan birisi "Savcı madem bu kadar çok meraklı insanların üstünü çıplak olarak izlemeye, o zaman beni de izlesin." demiş ve mahkeme salonunda belden yukarısını çıkarmış, soyunmuş ve yarım saat orada protesto amacıyla öyle gezmişti.

Değerli arkadaşlar, aynı operasyonda Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı avukat Funda Buyruk da gözaltına alındı, 37 kişiden 33'ü adli kontrol şartıyla daha sonra serbest bırakıldı, 4 arkadaş ise tutuklandı. Burada, savcılığın yaptığı araştırmada diyor ki savcı: "Her ne kadar kolluk tespiti yapılmışsa da yapılan araştırmalar sonunda iddiaları doğrulayacak herhangi bir şey bulunamamıştır." Ama aynı zamanda, arkadaşların bir kısmının tutuklanmasına ve Belediye Başkan Yardımcısı olan avukat Funda Buyruk arkadaşımızın da görevden alınmasına maalesef sebep olmuş oluyor.

Eğer somut tespit yapılamamışsa, bir suç unsuru bulunamamışsa... Çünkü deniyor ki: "Funda Buyruk o derneğe gidiyordu. Derneğin adı 'Binevş' yani menekşe. 'Binevş' de Kürtçe bir kelimedir. Olsa olsa bunun terör örgütüyle bir bağı vardır." Ondan hareketle de böyle bir operasyon düzenleniyor ve Funda Buyruk'la ilgili, buraya gidip talimat aldığını söylüyor ama daha sonra savcı "Her ne kadar kolluk böyle bir bildirimde bulunmuşsa da böyle bir tespit yapılamamıştır." diyor ama söylediğim gibi görevden alınıyor. Madem böyle bir tespit yapılamamış, madem böyle somut bir şey ortada yok, madem öyle bir durum yaratılmış o zaman neden insanlar tutuklanıyor, bunu anlayabilen birisi varsa bana da anlatsa iyi olur.

Bu soruşturma kapsamında bir başka iddia da 21 Şubat Anadili Günü nedeniyle "dengbej" gecesi düzenlenmiş. "Dengbej"ler zaten Kürtçe türkü söylerler, "kilam" söylerler, "stran" söylerler, onun için de doğal olarak Kürtçe söylemişler. Bunların Kürtçe söylemiş olmaları, seri hâlde söylemiş olmaları da yine suç unsuru olarak görülmüş ve terör bağlantısı olarak değerlendirilmiştir. Bunların hepsi belli ki bir minareyi çalmak niyetindedirler. Minareyi çalmak için de onlara bir kılıf bulmaları gerekiyordu, asıl amaç partiyi ve kurumları çalışamaz duruma getirmektir. Daha sonra, yine, il başkanlarımızın içinde bulunduğu bir grup doğu ve kuzey Suriye'ye yapılan operasyonu protesto etmek amacıyla bir etkinlik düzenlediler; orada güvenlik kuvvetleri bir şiddet kullandı, 6 arkadaşımız rapor alacak düzeyde yaralandı ve bu arkadaşlarımızın daha sonra yaptıkları şikâyetse savcılık tarafından incelemeye değer bulunmadı, şu ana kadar herhangi bir sonuç da alınamadı ama aynı şeyde yine, Vali, Emniyet Müdürü ve orada bulunan kolluk kuvvetleri de dâhil olmak üzere onların yaptıkları şikâyet dikkate alındı, arkadaşlarımız hakkında soruşturma başlatıldı kolluk kuvvetlerinin görevlerini yapmasına engel oldukları gerekçesiyle. 6 insan darbediliyor, rapor alacak düzeyde orada şiddet görüyor; bununla ilgili yapılan şikâyete herhangi bir işlem yapılmıyor ama onun karşısında, Valinin, Emniyet Müdürünün ve oradaki kolluk kuvvetlerinin "Bize görevlerimizi yaptırmadı." diye yaptıkları şikâyetse dikkate alınıyor ve arkadaşlarımız hakkında soruşturma başlatılıyor. Bu soruşturmalarda kriter nedir acaba yani nasıl, neye göre değerlendiriliyor? Savcılar neye göre karar veriyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

KEMAL PEKÖZ (Devamla) - "'Bunu dikkate almalıyım.' ya da 'Almamalıyım.' 'Soruşturma açmalıyım.' ya da 'Açmamalıyım.'" diye bunun da bir kriterinin olması gerekir diye düşünüyorum ama şu ana kadar bize yapılan uygulamalarda bunların, bu kriterlerin hiçbir tanesi yok.

Biz burada ne kadar çalışırsak çalışalım, ne kadar yasal düzenlemeleri yaparsak yapalım hukukun üzerindeki gölge kalkmadığı sürece, hukuk siyasetin bir aracı olarak kullanılmaya devam edildiği sürece ve siyasetin bir aparatı olarak kaldığı sürece hangi düzenlemeyi yaparsak yapalım adaletin tesis edilmesinin ve hukukun uygulanmasının söz konusu olmayacağını hep beraber mutlaka ve mutlaka görmemiz gerekir. Umarım bu çok uzamaz, yakın bir zamanda bunları görürüz ve önümüzdeki dönemde en azından hukukun olması gerektiği gibi -eksikleriyle de olsa- işlemesini temin etme şansını elde ederiz. Bütün çabamız bu açıdan olmalı ve bütün çabamız buna yönelik olmalı diye düşünüyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)