GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:48
Tarih:11.01.2023

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Türkiye demokrasisi sivil, askerî veya bürokratik vesayet odaklarının yoğun müdahaleleriyle karşı karşıya kaldı, geçmişten beri, öteden beri bunu herkes biliyor. Şimdi, bu vesayete, bu vesayet rejimine aslında yenileri eklendi, bunlardan bir tanesinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi olduğunu düşünüyoruz. Nedeni de yürütme erkinde aşırı derecede güç tahkimine ve otoriterleşmeye yol açmış olması. Ayrıca, partimize yönelik, demokratik siyasete yönelik saldırıların arka arkaya sıralanması ne demek istediğimizi çok daha iyi açıklar. Bu biçimde yapılan saldırılarla aslında sadece demokratik siyasete, siyasi partilere müdahale edilmedi, yurttaşların seçme ve seçilme hakkına da doğrudan müdahale edilmiş oldu. HDP'ye açılan kapatma davası; Kobani kumpas davasında hakkında dava açılan kişilerin ifadesi alınmadan savcıdan mütalaa istenmesi ve ivedi bir şekilde karar verilmeye çalışılması; bileşenlerimizden Demokratik Bölgeler Partisine yönelik operasyon, neredeyse her il binasının basılması, eş genel başkanının gözaltına alınarak tutuklanması; ardından hazine yardımına el konulması -fiilî olarak değil, Anayasa Mahkemesi kararıyla- veya Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismi geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının bir kararla, tartışmalı bir kararla bir biçimde hükümlü hâle getirilerek adaylığının kesilmeye çalışılması gibi pek çok örnek demokrasiye nasıl müdahale edildiğini, demokratik siyasete nasıl müdahale edildiğini gösteriyor.

Şimdi, ben, en son kararla ilgili, Anayasa Mahkemesinin HDP'nin hazine yardımının yatırılacağı hesaplarına bloke koymasıyla ilgili birkaç şeyi söylemek istiyorum. Bakın, bu kararı Anayasa Mahkemesi verdi ve bir siyasi partinin yürüttüğü kampanya üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesine başvurdu ve Anayasa Mahkemesi de hazine yardımının yatırılacağı hesaba bloke konulması kararı aldı. Konu parayla ilgili, HDP'nin hazine yardımıyla ilgili. Siyasi partilerin hesaplarını kim denetliyor? Anayasa Mahkemesi denetliyor. Peki, bunu kime yaptırıyor? Sayıştaya yaptırıyor. Yani siyasi partilerin hesabına giren her kuruşu, yapılan her harcamayı en iyi bilen makam Anayasa Mahkemesi.

Bakın, elimde Anayasa Mahkemesi kararları var, Anayasa Mahkemesi HDP'nin 2012 yılı hesaplarına ilişkin diyor ki: "Siyasi Partiler Yasası'na uygun." HDP'nin 2013 yılı kesin hesabını incelemiş Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararı "Siyasi Partiler Yasası'na uygun." diyor. HDP'nin 2014 yılı kesin hesabının incelenmesi Kasım 2018'de açıklanmış, Resmî Gazete'de 2018'in sonunda yayımlanmış ve "Siyasi Partiler Yasası'na uygun." diyor, Anayasa Mahkemesi söylüyor bunu. Anayasa Mahkemesi 2015 yılı kesin hesabımızı incelemiş ve Siyasi Partiler Yasası'na uygun bulmuş. Ne zaman söylemiş bunu? 21 Mayıs 2020'de söylemiş. Anayasa Mahkemesi 2016 yılı kesin hesabımızı incelemiş ve Anayasa'ya uygun bulmuş, ne zaman söylemiş? Ocak 2020'de söylemiş. Bütün hesaplarımızı en ince ayrıntısına kadar inceleyen Anayasa Mahkemesi, bugün, HDP'nin hesaplarına bloke konulması kararı alabiliyor. Neden? Çünkü bu bir yargı kararı değil, bu bir siyasi operasyon; eşitsiz bir seçim yarışı yaşamamız için 1 siyasi partinin, hatta -1,5 siyasi parti de demeyeyim- 2 siyasi partinin, 2 ortağın yürüttüğü bir kampanya. Buna karşı çıkılmasına, bunun eleştirilmesine bile tahammül edemiyor ülkenin güvenlik aygıtının başındaki İçişleri Bakanı "Nasıl Anayasa Mahkemesinin kararını eleştirebilirsiniz?" diyor.

Ben Anayasa Mahkemesiyle ilgili bir şey söyleyeceğim, bu benim bildiğim bir bilgi, kanıtlayamam, eğer inkâr ederlerse "Doğru değil." derlerse kabul edeceğim. Bakın, kaç yıldır Adalet ve Kalkınma Partili cumhurbaşkanları bu ülkeyi yönetiyor? On beş yılı aşkın bir süredir, on beş yılı aşkın bir süredir. Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamı, bugün görev yapan 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin tamamı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde atandı; Cumhurbaşkanı tarafından atanmış 15 kişiden bahsediyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi Anayasa Mahkemesi üyesi atarken elbette formasyonuna bakıyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Fakat iki önemli göstergeye bakıyordu; Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarımın hepsi biliyor bunu, iki şeye bakıyordu. Bir: Anayasa Mahkemesi üyesi olarak görevlendirilecek kişiler siyasi parti kapatma davalarına nasıl bakıyor? İki: Başörtüsü meselesine nasıl bakıyor? Neden? Çünkü siyasi partilerin kapatılması meselesinin ne kadar can alıcı bir sorun olduğunu kendileri de biliyordu. Tek başına iktidar oldukları dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında kapatma davası açılmıştı ama Adalet ve Kalkınma Partisi bütün bunları unutmuş gibi gözüküyor. Geçmiş dönemde kendisi hakkında kapatma davası açıldığında, hazine yardımına bloke konulduğunda bunu demokratik değerlere aykırı bulan Adalet ve Kalkınma Partisi bugün Türkiye'nin 3'üncü büyük siyasi partisi, Mecliste grubu bulunan 3'üncü siyasi partisi hakkında kapatma davası açılmasını destekliyor, hazine yardımına bloke konulmasını da destekliyor. (HDP sıralarından alkışlar)