GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:48
Tarih:11.01.2023

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanunun 2'nci maddesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu maddeyle, emeklilere verilen 3.500 liralık aylığın ortalama 5.500 liraya yükseltilmesi öngörülüyor. Emeklilik, çalışmaya bağlı olan bir hak ve bu, hem Anayasa hem uluslararası yasalarla güvence altına alınmış bir hak. Türkiye'de yaklaşık olarak 14 milyon emekli bulunuyor. Bu 14 milyon emeklinin 8 milyonu açlık sınırının altında ya da açlık sınırında yaşıyor. 14 milyon emeklinin 7 milyonu ikinci bir işte çalışmak üzere gündelik işlerle uğraşıyor, yaklaşık 4 milyon emekli de iş aramaya devam ediyor ama iş bulmakta bir hayli zorlanıyor. 2003 yılında iktidara geldiğiniz zaman yaklaşık olarak 1,5 milyon emekli, iş arıyordu; şimdi 11 milyon emekli, iş arıyor. Dolayısıyla, aradaki uçurum bir hayli büyümüş durumda.

Bildiğiniz gibi, enflasyon, Türkiye'de farklı şekillerde açıklanıyor. TÜİK diye bir kurumumuz var ama hiç kimseye güven vermeyen bir kurum; enflasyonu yüzde 84'lerde, son altı ayınkini de yüzde 16 civarında açıkladı ama buna hiç kimse inanmış değil. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı da inanmamış olmalı ki Meclise gelmemiş olan, Mecliste onaylanmamış olan bir kanunu, kendi tarlasını, arık altındaki bir tarlasını bağışlıyormuş gibi, önce "Yüzde 25." dedi, sonra da "Yüzde 30'a çıkarıyorum." dedi, daha sonra da bunu Mecliste onaylatmanın yoluna gidiyor.

Açlık sınırının 8.130 lira, yoksulluk sınırının da 26.481 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kamu emekçilerine yapılan yüzde 30 zam, bu oranlarda son derece düşük bir rakam; aynı zamanda emeklilere yapılan 2 bin liralık zam da son derece düşük bir zam.

DİSK-AR'ın yaptığı hesaplamalara göre, yıllık gıda enflasyonu yaklaşık olarak yüzde 90'lar civarında. Zaten kendimiz de alışveriş yaparken herhangi bir dükkâna gittiğimiz zaman, geçen yıl ile bu yılı kıyasladığımızda, yüzde 100'ün altında olan hemen hemen hiçbir şeye rastlamıyoruz. Kiralar aynı şekilde, yakıt giderleri aynı şekilde, elektrik giderleri aynı şekilde, hepsi hemen hemen yüzde 100'ün altında olmayan rakamlarla artmış durumda. Bunlar böyle artmışken yüzde 30 ücret artışı, zammı yapmış olmak keyif bağışlamak gibi görünebilir ama bu böyle bir şey olmamalı. Normalde zam yapılması söz konusu olduğunda asgari yüzde 100 civarında bir zam oranının olması, bunun yüzde 80'in altında olmaması gerekirdi ama Türkiye yüzde 30 gibi bir zam oranıyla karşı karşıya kaldı.

Emeklilerin sağlıklı bir yaşam sağlayabilmeleri için... Yaşları itibarıyla çoğu, hastalıklara açık durumdadır; emekli maaşları bu kadar düşükken aynı zamanda muayenede fark ödemeleri söz konusu, ilaç katılım bedelleri ödüyorlar, eş değer ilaç farkı ödemeye devam ediyorlar. Biz, iktidarda olsaydık ya da şu anda iktidar söz konusu olsa, iktidarda olsak asgari ücreti en az 12.500 lira, emekli maaşının en düşüğünü de yine asgari ücret düzeyinde 12.500 lirada tutar ve emeklilerin insanca yaşayabilecekleri bir ortama kavuşmasını sağlardık.

Bütçe, sonuçta global bir rakamdan oluşuyor ve her iktidar kendisinin temsil ettiği kesimlere daha çok hizmet eder. Sizin iktidarınız da belirli kesimlere, başta bankalar olmak üzere ve müteahhitlik firmaları olmak üzere, onun dışında garanti ödemeleri olmak üzere belirli kesimlere bütçeden aktarımlar yapıyor. Çünkü asgari ücretliye vermemişseniz, emekliye vermemişseniz bütçeden bir rakamı artırıyorsunuz demektir, bu artırdığınızı da kendiniz alıp evinize götüremeyeceğinize göre temsil ettiğinizi varsaydığınız ve beraber hareket ettiğinizi varsaydığınız kesimlerin bütçesine aktarmış oluyorsunuz.

Onun için yapılması gereken tek şey var: Yeniden bir revizyona gitmek. Asgari ücretle çalışan insanların 8.500 lirayla geçinmelerinin mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz, emeklilerin de 5.500 liraya geçinebilmelerinin söz konusu olamayacağını hepimiz biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Peköz.

KEMAL PEKÖZ (Devamla) - Seçime gitmek üzere siz bunları iyi bir şey yapmış gibi lanse ediyorsunuz ama yine de bu söylediğiniz rakamların altında insanlar ezilmeye devam ediyorlar. Günlük geçimlerini sağlayabilmek, evlerine ekmek götürebilmek ve herhangi bir şey almaya gittikleri zaman çok ciddi bir farkla, çok ciddi bir pahalılıkla karşılaşıyorlar. Üstelik, her ne kadar bazı temel şeylere bir yıl içinde enflasyon zammı yapılmayacağı ifade edilmişse de enflasyon durmuyor ve artmaya da devam ediyor; yüzde 2 de artsa, yüzde 3 de artsa insanların bütçesinden, yoksulların bütçesinden bir rakamı alıp götürüyor. Onun için yeniden bir düzenleme yapılması, en kısa zamanda asgari ücretin yaşanabilir bir düzeye çıkartılması, emekli maaşlarının da yine yaşanabilir bir düzeye çıkartılması için bir çaba gösterilmeli diyor, Meclisi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)