| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 11.01.2023 |
NURAN İMİR (Şırnak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu ve halkımızı selamlıyorum. Görüşülmekte olan kanun teklifinin 7'nci maddesi hakkında partim adına söz almış bulunmaktayım.
Ülkede siyasal krizle birlikte açlığın, yoksulluğun, ekonomik krizin en üst seviyede olduğu bir dönemde AKP iktidarı, memur ve emeklilerin zam oranını bir seçim politikasına dönüştürmüştür. İlgili kurumlar, siyasi partiler ve piyasa verilerini dikkate almadan AKP Genel Başkanı zam oranını yüzde 25 olarak açıkladı fakat yirmi dört saat geçmeden değişiklik yaparak bu oranı yüzde 5 daha artırdı. Düşünün, milyonlarca memurun ve emeklinin kaderi bir kişinin iki dudağı arasında kalmıştır. Bu rejim anlayışı köleliği dayatan bir rejim anlayışıdır.
Bakın, TÜİK'in yalan hesaplarına göre enflasyon ülkede yüzde 64,7 ancak sokağın enflasyonu bunun 2 katı, 3 katı. Bu zam, var olan enflasyonun çeyreğinin çeyreği bile değil. Zam yaptığınız saatlerde artan fiyatlar yaptığınız zammı bile eritti, tüketti. Halkın ne evdeki hesabını biliyorsunuz ne de çarşıdaki hesabından haberiniz var. Verdiğiniz zamla 1 kilo peynir alınamadığından bile haberiniz yok. Türkiye'de açlık sınırı bugün 8 binin üzerinde, yoksulluk sınırı 26.500 TL. Siz hâlen yaptığınız yüzde 30'luk zammı müjde diye sunuyorsunuz. Diğer taraftan, ülkede bir asgari ücret belirleniyorsa emekli maaşları nasıl oluyor da asgari ücretin altında kalıyor? Asgari ücret ülkenin en düşük ücreti ise emekliler bundan daha düşük ücret alamaz, emekli maaşlarını asgari ücretin üzerinde tutmak zorundasınız. Ankara'dan Şırnak'a selam verdiğimiz herkes yoksulluktan, açlıktan, zamlardan ve haksızlıklardan bahsediyor, iktidarınız ise her gün bu ülkede ekonominin büyümesinden bahsediyor. Sizin halkın gerçekliğiyle bir bağınız kalmamış. Halk "Açız!" diyor, sizler "Biz Togg ürettik." diyorsunuz, halk "Yoksulluktan perişanız!" diyor, sizler "İHA'lar ve SİHA'lar yaptık." diyorsunuz fakat halkın gündemi ise "Akşam eve nasıl ekmek götürebilirim? Bu ay doğal gaz parasını nasıl ödeyebilirim? Ay sonunda kiraya zam gelecek mi?" Bu ülkede bu soğukta doğal gazını açmayan aileler var. Bakın, akşam eve geldiğinde çocuğunun isteklerini alamadığı için çocuğuyla yüzleşmek istemeyen anne-babalar var ama sizin tek derdiniz iktidarda kalmak; bunun için aklınıza gelen her yolu deniyorsunuz, her yolsuzluğu ve hukuksuzluğu yapıyorsunuz. Bu yaptığınız zam, belirlediğiniz asgari ücret ve müjdesini verdiğiniz emekli maaşıyla insanlar temel yaşam malzemesi dahi alamıyor.
Bakın, her gün ev kiraları artmakta, İstanbul'da kiralar en az 5 bin TL, Ankara'da en az 3 bin TL oldu. Türkiye'de... Daha bugün Maliye Bakanı Nebati "Kirada yüzde 25 sınırı temmuz ayında bitiyor, ondan sonra serbest piyasa çerçevesinde kendi aralarında anlaşacaklar, bu geçici bir süreçti." diyebilmektedir. Ekonomik kriz olmaksızın kira fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesi gerekirken ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı bu kriz ortamında "Kiralar serbest piyasayla belirlenecektir." diyebiliyor.
Bütün yaptıklarınızı iktidarınıza bağladığınız TÜİK'in verileriyle yapıyorsunuz ancak bilmelisiniz ki TÜİK'in verilerine güveni olan tek bir kurum, tek bir yurttaş bu ülkede kalmamıştır. Dolayısıyla bu veriler doğrultusunda attığınız her adım halkı daha da yoksullaştırmaktadır.
Tabii, bu ülkede mağdur edilen sadece memur ve memur emeklisi değil, yaşamın birçok alanında emeğinin karşılığını alamayan milyonlarca yurttaş var; tarlasını elektrik borcundan kaynaklı ekemeyen çiftçiden tutalım her gün onlarca küçük esnafın kepenk kapattığından haberiniz yok. Atanamayan milyonlarca üniversite mezunundan haberiniz var mı? "Faizlerini sileceğiz." dediğiniz binlerce KYK mağduru âciz durumda. Kayıt dışı ve güvencesiz çalışan milyonlarca kadın emekçisinden haberiniz var mı? Tabii ki haberiniz yok. Sizin sorununuz yoksul halk değil, sizin sorununuz koltuklarınız ve iktidarınızdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
NURAN İMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ülkeyi bir algı politikasıyla yönetiyorsunuz. Özelde partimiz HDP ve demokrasi ve özgürlüklerden yana olan bütün muhalefete saldırmakla meşgulsünüz. Sizin tek sorunuz HDP olmuş; HDP'lilerin iradesini gasbetmek, HDP'liyi tutuklamak, HDP'ye kumpas davası açmak, HDP'yi kapatmak, HDP'nin hazine yardımına bloke koyarak gasbetmek. Siz gaspçısınız. HDP'yle uğraştığınız kadar halkın sorunlarıyla uğraşsaydınız şimdi halk bu kadar yoksul olmayacaktı. İnanın HDP değil siz gideceksiniz ve gittiğiniz anda yaptığınız bütün yolsuzlukların hepsi yoksullaştırdığınız halka aktarılacaktır, ülke bir anda refaha ve demokrasiye kavuşacaktır.
Bütün Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)