GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:51
Tarih:18.01.2023

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de Genel Kurulu ve Genel Kurulun sevgili emekçilerini saygıyla selamlıyorum.

Bu konuda son söz bana düştü. AKP'nin temel 2 alanı var; birincisi, bu ülkenin değerlerini yağmalamak, talan etmek, yandaşa rant ve çıkar sağlamak. Bir diğeri...

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Biri de terörle mücadele...

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - O sizin işiniz; onu söyleyen, oradan laf atan kişi, terör sizin işiniz, IŞİD'le ilişkinize bakın derim.

Bugün Karadeniz'den Hasankeyf'e, Hasankeyf'ten Kapadokya'ya ve Uludağ Alan Başkanlığına her yer talan ediliyor.

İkincisi, AKP'nin ikinci önemli alanı ise, son dönemde ekonomi üzerinden bir algı oluşturmaya çalışıyor. Yani, örneğin "Asgari ücreti yüzde 54 artırdık, memura yüzde 30 zam yaptık." diyerek sanki yurttaş bu zam, zulüm, enflasyon karşısında çaresiz değilmiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Bakın ama bu zamlardan sonra vergilerdeki artış yüzde 122, araç muayenelerinde yüzde 110, trafik cezalarında yüzde 122, özel okullarda yüzde 65; pasaport harçları 1.400 liradan 3.295 liraya, ehliyet fiyatları 1.116 liradan 2.400 liraya, özel iletişim vergisi 117 liradan 260 liraya yani her alanda yüzde 100'ün üzerinde bir zamla karşı karşıya kalındı. MTV'ye yüzde 61 oranında zam gelirken kamu çalışanlarına yüzde 30'u büyük bir fedakârlık olarak sunuyorlar. E, açıkçası, bunların karşısında bu kabul edilebilir bir rakam değil.

Bakın, gıda fiyatlarında ise un ürünlerinin fiyatları yüzde 134, meyve fiyatları yüzde 228, sebze fiyatları 300'ün üzerinde zamlandı. Genel tüketim malzemelerinde ortalama zam yüzde 119. Tüm bu oranlar karşısında kamu çalışanlarına yüzde 30 zam yapılması reva mıdır ve bir Hükûmet açısından bu bir övünç kaynağı olur mu? Size sormak istiyorum.

Bakın, Ankara'da yaşayan emeklilerin sosyal medyadaki açıklamaları basına yansıdı, emekli "Zam önemli değil, paranın değeri düşmesin, başka bir şey istemiyoruz." diyor, "Bize şu anda yüzde 50, yüzde 100 zam verseniz de bir anlamı yok çünkü piyasa durmuyor, para eriyor, bitiyor ve hiçbir şeye yetişemiyoruz." diyor. Bir emekli ise "Geçen ay doğal gaza 937 lira, bu ay 1.227 lira ödedim." diyor, "Faturalar birbirinin üzerine biniyor, ödeyemiyoruz." "Balığı bundan iki ay önce yemiştim. Eti eskisi gibi kiloyla filan değil ancak 50-100 gramla alıyoruz." diyor. Birçok gıda maddesinin taneyle alındığı bir dönemi yaşıyor bu ülke. Dolayısıyla başka bir dünyadan bize başka bir hikâye uyduruluyor ve buna inanmamız isteniyor. İktidara göre bu enflasyon oranı gerçek ama halka göre gerçek değil, acı gerçeklerin tam merkezinde yaşıyoruz. Bakın, geldiğimiz noktada, emekli ve memura yapılan zamlar gerçekten bir şey ifade etmiyor çünkü geldiğimiz noktada saray zenginleşirken halk yoksullaşıyor.

Değerli arkadaşlar, iktidarın övündüğü bir diğer önemli nokta: "Asgari ücreti yüzde 54 artırdım ve 8.500 TL yaptım." Bakın, 2023'te gelen zamlarla birlikte asgari ücret yurttaşın cebine girmeden eriyor. Asgari ücretin açıklandığı günden bugüne a'dan z'ye her şeye yüzde 25'i aşan oranlarda zam yapıldı. Çalışanlara asgari ücret zammı yansımadığının, doğal gaz hizmet bedellerine EPDK tarafından yüzde 84 zam yapılmasından anlıyoruz. Bakın, vekili olduğum Antep'te bir il yöneticimiz köylüden peynir, tereyağı almak istiyor, bir önceki ay 90-100 lira arası kilosu, gittiğinde "150 lira oldu." diyor köylü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - "Niye böyle oldu?" diyor. "E, asgari ücrete zam geldi." diyor. Arkadaşımız diyor ki: "Ya, daha cebimize inmedi." "E, bizim de cebimize inmeden vergileri kesiyorlar." diyor köylü. Dolayısıyla tam böyle bir durumu yaşıyoruz değerli arkadaşlar. Bakın, bu ülke yoksulluk, açlık, sefaletle yaşarken sizin tek amacınız kendi çevrenize rant yaratmak. Uludağ'ı da buna kurban ediyorsunuz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)