| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 19.01.2023 |
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tarım ve Orman Bakanlığı "İddia, ülkemizde yeşil alanlar azalıyor; gerçek, orman varlığımız artıyor." diye kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Bunu ben de merak ettim, araştırdım, acaba Sayın Bakanın verdiği bilgiler doğru mu? "Son yirmi yılda orman alanlarımızı 2 milyon 300 bin hektar artırdık. Son yirmi yılda dünyada orman varlığı azalırken ülkemiz orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri oldu. 1972'de 20 milyon 200 bin hektar olan orman alanımızı 2021 yılında 23 milyon 100 bin hektara çıkardık." diyor. Ben de uzmanlarına gittim, Bakanlığın bu iddiasını araştırdım, kamuoyunun takdirine sunmak üzere yüce Mecliste araştırmasının yapılması için de bu teklifi buraya getirdim. Özünde, orman alanlarımızın 540 bin hektarı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde maden, otoyol, enerji amaçlı kullanımla tüketilmiş. Bakınız, Isparta Sütçüler'de 2009 yılında orman alanının görüntüsü bu, bugün erdiği nokta da 2021 yılına geldiğimizde böyle olmuş. Orman alanları tüketilirken nasıl oluyor da orman varlığımız artıyor?
Ha, bu da yetmiyor; bunun yanı sıra, unutulan orman alanlarını "orman alanı" diyerek kayıtlara alıp kamuoyuna burasını orman alanı olarak gösteriyor. Örneğin, Kars Kağızman'da 2015 yılında 1 hektar olan orman alanı 2021 yılında 12 bin hektar olarak ortaya çıkıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde buralara ağaç dikilmesi gerçekten güzel olurdu ama öyle değil; unutulanları ormanları bugünkü teknolojiyle saptıyorlar, burada buldukları orman varlığını "Biz ormanı artırdık." diye açıklıyorlar. Ağacın yaşı 50 ile 100 aralığında, uzmanlar bunu inceliyorlar, Kağızman'da 50-100 yaşındaki ağaçları orman varlığı içine katınca sanki kendileri orman alanını artırmış gibi kamuoyuyla paylaşıyorlar.
Değerli arkadaşlar, başka bir örnek daha vereyim: Şimdi, Güdül Orman İşletme Şefliği plan ünitesinin tablosunda 1996 yılında ormanlık alanların toplamı 11.630 hektar görülüyor, orman toprağı ise 13.498 hektar. 2006 yılından sonra yapılan amenajman planında bunun tamamı orman alanı olarak gösteriliyor yani bozuk orman sahası. Burada daha iyi anlaşılsın diye gösteriyorum, Beypazarı Orman İşletmesi, Güdül Orman Şefliğindeki alanı, buraları bozuk orman alanı olduğu için kayıt dışı ama ne yapılıyor? Burada daha net görünen bu bozuk orman alanlarını orman alanı içinde gösterip orman alanının arttığı ifade ediliyor. Burada yapılan da şu: Ellerinde var olan mevcuttaki alanlarda rumuzlarla ifade edilen yerler var. Örneğin "taşlık" "ziraat" gibi rumuzla ifade edilen yerin arkasından "bozuk sarıçam" "bozuk çam" ya da "orman toprağı" ifadeleri var. Rumuzun yerini değiştirmişler, buraları orman alanı içinde saymışlar yani normalde orman sahası içinde, ormanlık olmayan alanları rumuz değişikliğiyle orman alanı sayıyorlar, böylece Türkiye'de ormanı artmış gibi gösteriyorlar. İşin özü, burada da görüldüğü gibi, var olanı bir hokus pokusla değiştirip orman varlığının arttığını söylüyorlar; bu, doğru bir şey değil. Onun için biz de diyoruz ki: Adalet ve Kalkınma Partisinin dönemlerinde ormanlar yok mu oldu, var mı oldu? Mesela, ağaçlandırma yapıyorlar, kasım ayında Türkiye'nin o anda hiçbir yerinde ağaç dikme olasılığı yok, onun için de bir kısmı kuruyor, bir kısmı donuyor, yeniden ağaç dikiliyor. 21 Marttaki ağaç bayramını "Biz yaptık, oldu." diye kasıma çekiyorsunuz. Orada bir yanlışlığınız var, onun da düzeltilmesi gerekiyor.
Onun için bir Meclis araştırması yapalım, şu ormanlar gerçekten arttı mı, azaldı mı; orman alanlarının ne kadarı maden sahası oldu; bunun bütününe bir bakalım. Çünkü bu varlığımız, geleceğimiz, çocuklarımızın da ülkemizin de bu değeri nasıl tüketilmiş, bunu bir görelim. Kâğıt üzerinde "Orman varlığını artırdık." diye kamuoyuna çıkmak yerine, gerçekleri konuşalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bu konuda Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli orman mühendisleri var, uzmanlar var. Onun için, bu Meclis araştırmasına tüm partilerin destek vermesini ve bu konunun irdelenmesini talep ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)