GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya'nın tarımdaki sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:53
Tarih:24.01.2023

AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri ve bizleri televizyonları başından izleyen bütün vatandaşlarımızı, çiftçi kardeşlerimizi saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, artık dünyamız ve ülkemiz büyük bir kuraklıkla, yağış rejimlerinin değişmesi yüzünden yağışsızlıkla ve artı felaketlerle karşı karşıya kalmakta. Burada, şunu da biliyoruz: Son on yıldır ülkedeki yağış rejimleri değişti. Ankara'da ayın sonu gelmesine rağmen, ocak ayının sonu gelmesine rağmen tek damla kar düşmedi. Bu şekilde giderse önümüzdeki günlerde büyük su sıkıntısı, özellikle tarımda büyük sıkıntılar yaşamamız kaçınılmaz olacak.

12 Aralıkta Antalya'nın Kumluca ilçesinde, bir miktar da Finike ilçesini kapsayan bir sel felaketi yaşadık. Bu sel felaketinde 12 bin dekar arazimiz ve 3 bine yakın çiftçimiz mağdur oldu. Kendim de tarım yaptığım bir bölge, benim de örtü altı tarım yaptığım bölgede seralarımız suyun altında kaldı. Burada, aslında, Antalya'nın tarım sorunlarını konuşmaktan da ziyade "TARSİM" dediğimiz Tarım Sigortaları Havuzuyla ilgili uygulamada olan birkaç eksikliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Tarım Sigortaları yani TARSİM, çok iyi düşünceyle kurulmuş, mantıklı kurulmuş, hazırlığı yapılmış düzgün bir sigorta sistemi ama ne yazık ki sahadaki uygulamaları öyle değil. Bakın, bizim yaşadığımız bölgede yapılan seralarda kenar betonu yok diye TARSİM poliçesinde sel kapsamı dışına çıkarılan araziler var. 30 santimlik bir beton; 80 santimlik, 100 santimlik gelen bir suyu nasıl karşılayabilir? Bunu bir anlatmak lazım, bunu bir öğrenmek lazım. Yaşadığımız felakette şunu gördük ki arazilerin büyük olması, felaket yaşanılan ortamın büyük olması yüzünden Türkiye'nin birçok yerinden TARSİM eksperi gönderilmiş ama eksperlerin bu konuda bilgi sahibi olmadığı, eksik bilgi sahibi olduklarını gördük ve bu konuda üreticilerimiz mağdur oldu. Devlet yardım etti, bakanlıklar yardım etti bir havuz oluşturdular, vatandaşlarımıza yardım ettiler, buradan teşekkür ediyorum ama bir şey var: TARSİM sigortalı olan çiftçiye TARSİM'in yardım etmesi gerekirken TARSİM, poliçede sel kapsamı dışında bıraktığı için yardım alamadılar, ne devlet yardımı alabildiler ne de zararlarını sigortadan tazmin edebildiler.

Bölgemizde mülkiyet sorunları var. Yıllardır süren, elli yıldır, altmış yıldır süren sorunlar var, davalık araziler var, özellikle Millî Emlak ile şahıs arasında davalı araziler var. Bu araziler dava bitmediği için TARSİM'e kayıt yaptıramıyor, ÇKS kaydı yaptıramıyor, sigortalı olamıyor; bunların önünü açmak lazım yani bir araç sigortasında yaptığımız gibi. Bir kasko yapılırken ne yapıyoruz? Araca bugünkü değeriyle 10 liraya sigorta yaptırdıysak araç bir kaza yapsa, araç pert olsa kasko sigortası poliçe bedelini o günkü kaza yaptığı değerden ödüyor ama TARSİM öyle demiyor.

Bakın, Antalya Aksu'da bir yıl önce bir hortum felaketi yaşadık. Burada, TARSİM yaptıran çiftçilerimiz zararlarını tazmin etmek için sigorta sistemine başvurdu. Aynen söyledikleri şudur: "Biz o gün yapılan değerden öderiz yani sigortanın yaptığı değerden öderiz." Türkiye'de enflasyonun düşük olduğu dönemlerde belki bu uygun bir rakamdı ama şimdi yüzde 150'ye varan enflasyon var. Şimdi, siz o değerden öderseniz çiftçiyi mağdur etmiş oluyorsunuz ve çiftçi ekime tekrar dönemiyor, inşaatını tekrar yapamıyor, serasını tekrar yapamıyor; bu konuda TARSİM yasasından şu şeyi çıkarmak lazım. Aynı kaskoda olduğu gibi, araç kaskosunda olduğu gibi zararı gördüğü zamanki değerler üzerinden tazmin edilmesi lazım bütün sistemin.

Ve narenciye sigortası... Bugün narenciyeye şubat ayına kadar sigorta yapıyor TARSİM. Hâlbuki bizim bölgemizde mayıs ayının sonuna kadar narenciye üretimi var. O yüzden mayıs ayının sonuna kadar sigorta sisteminin uzatılması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.

AYDIN ÖZER (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Buradan, bütün vatandaşlarıma şunu söylüyorum: Biz biliyoruz ki gerçekten bu sistem değişiyor, önümüzdeki üç dört ay içerisinde iktidar değişiyor. Geldiğimiz zaman şunu yapacağız: Halde sizin üzerinizden kesilen stopaj vergilerinden dörtte 1'ini bir havuzda biriktirerek felaket olan yerlerde, afet olan yerlerde çiftçilerin bütün zararlarını ödeyeceğiz ve bütün çiftçileri sigortalı kabul edeceğiz.

Buradan son kez bir şey söylemek istiyorum. Çiftçinin yüzünün gülmesi için, üreticilerin rahat nefes alması için yeter artık, söz milletindir! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)