GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bafra ve Alaçam'daki tütün üreticilerinin sorunlarına ve taleplerine, Samsun Büyükşehir Belediyesinin Çarşı 1919'da kadın esnafa verdiği dükkânlara, şoför esnafının sorunlarına, EYT düzenlemesine, staj ve çıraklık mağdurlarına, üniversitelerdeki daire başkanlarına, meslek kodu mağdurlarına ve yardımcı hizmet sınıfı personeline ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:56
Tarih:31.01.2023

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İyi bir hafta diliyorum; inşallah çalışmalarımızın memleketimiz, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Önce gündeme ilişkin birkaç konuyu gündeme getireceğim. Önce, seçim bölgem, memleketim Samsun'la ilgili... Bafra ve Alaçam'daki tütün üreticileri geçtiğimiz günlerde Bafra Ziraat Odasını ziyaret ederek tütün üreticilerinin sorunlarını ve taleplerini görüştüler ve gündeme getirdiler; bu talepler bize de geldi. Tabii, bu aslında sadece Samsun'un değil, Türkiye'nin tütün üretimi olan yerlerindeki problemi.

Şimdi, 2008 yılına kadar bizim bölgede 30 bin ton tütün üretilirken maalesef, tütün fabrikasının özelleştirilmesiyle beraber bu rakam 2.500 tona kadar düşmüştür yani onda 1'inin altına inmiştir. Firmalar düşük fiyatla tütün alımı yapmaktadır, tütün üreticileri Hükûmetin yetersiz destekleri nedeniyle ciddi sıkıntı içerisindedir, girdi maliyetleri çok artmıştır ve vatandaş, her geçen gün artan enflasyon karşısında da ezilmektedir; tütününü ekemez, geçimini sağlayamaz hâle gelmiştir.

Şimdi, tabii, elbette tütün kullanımıyla mücadele edilmesi gerekir, buraya hiçbir sözümüz yok ancak tütün kullanımı ile tütün üretimini aynı kefeye koymamak gerekir. Dolayısıyla, tütün üreticilerinin desteklenmesi lazım. Buradan, bizim, mümkünse daha fazla ihracat yapar duruma gelmemiz lazım, ithalatımızı azaltmanın yollarını bulmamız gerekir. Bu anlamda, tütün ekiminin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için bölgemiz insanı ve Türkiye'deki bütün tütün üreticileri Hükûmetten destek beklemektedir; bunu Hükûmetin dikkatine sunmak istiyorum.

Yine, seçim bölgem Samsun'da Büyükşehir Belediyesiyle ilgili bir husus var. 2019 yılında İlkadım ilçesi Atatürk Parkı'nda "Kadın Emeği: Çarşı 1919" diye esnaflara bir yer verildi, böyle bir esnaf kesimi oluşturuldu. Bu, seçim öncesi, 2019 yerel seçimleri öncesi yapıldı; güzel bir faaliyetti. Kadınlar burada, kendi emeklerini getirecekler, değerlendirecekler, satacaklar, hem iş gücüne katılmış olacaklar hem bir üretim içerisinde bulunacaklar hem de ailelerine, çocuklarına bir gelir sağlayacaklardı. Efendim, seçim öncesi buralara dükkânlar verildi fakat şimdi bu dükkânları Büyükşehir Belediyesi geri istiyor; sanki koca Samsun'da -tabii, ihtiyacı olabilir Belediyenin ama- Büyükşehir Belediyesinin yeri yokmuş gibi, üreten bu kadınlara daha önce tahsis edilmiş olan yerlerin geri istenmesinin hiçbir şekilde bir izahı olamaz. Yani işte "Buraya tuvalet yapılacak." şeklinde birtakım gerekçeler söylenmiş yani gidin, başka yere yapın veya burada yapılması gerekiyorsa, olması gerektiği şekilde bu insanlara bir yer tahsisinin yapılması lazım. Nihayetinde, insanlar üretmeye başlamış. Bakın, laf sırası gelince kadını dilinden düşürmeyen Adalet ve Kalkınma Partisinin bir belediyesinin bu faaliyetinin ben Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri tarafından da uygun bulunmayacağını düşünüyorum; belediyeyi bu tutumundan vazgeçmeye davet ediyorum.

Şimdi, servis şoförlerinin hakikaten sorunları çok fazla Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bunları artık görmezden gelemeyiz. Şimdi, bir tanesi; biliyorsunuz, pandemi döneminde araçlardaki bu 12 yaş sınırı 15 yaş şeklinde esnetilmişti, bu şimdi 1 Temmuz 2023'ten sonra tekrar 12 yaşa çekilecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Zaten araç fiyatlarının çok fazla arttığını biliyoruz. Yani bu araçların... Tabii, araç fennî muayeneden geçiyorsa eğer, kullanımıyla ilgili ciddi bir sıkıntısı yoksa bu yaş sınırının pandemi dönemindeki gibi 15 olarak tutulmasının ben ülkenin kaynakları açısından son derece yerinde olacağını düşünüyorum. Fennî muayene demişken biliyorsunuz, ticari araçlarda her yıl yapılıyor bu muayene. Bu muayene ücretleri yüzde 123 arttı değerli arkadaşlar. Yani bakın, bu, kabul edilebilir bir şey değil. Tabii, buranın arkasındaki şeyi biz biliyoruz yani bununla ilgili işler özelleştirildiği için o özel sektör firmasının gelir kaybına uğramasını anlaşılıyor ki Hükûmet istemiyor. Ancak yani enflasyonun yüzde 20 olarak hedeflendiği bir yılda, bütün ticari esnafın, hatta bütün vatandaşın araçlarının ve daha özelde de muayenesi her yıl yenilenen ticari araçların muayene ücretlerinin yüzde 123 artırılmasını kabul etmek mümkün değildir. Bununla ilgili bir grup önerimizi de bugün Meclisin gündemine getireceğiz, bu konunun daha fazla tartışılmasını istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, servis şoförlerinin, servis esnafının sorunlarına devam edersek burada otoyol ve köprü geçiş ücretleri çok ciddi bir şekilde arttı. Buralarda bu esnaf için bir indirim ihtiyacı var, yetki belgelerinin kapsamının genişletilmeye ihtiyacı var ve KDV'yle ilgili düzenleme ihtiyacı var. Ayrıca, şoförlerin SSK ödemesine de destek vermek gerekiyor. Şoför esnafı pandemi döneminde çok sıkıntı çekti. Bunun bir tarafında da biliyorsunuz hem iş yerlerimiz var hem de okullarda ailelere gelen yükler var. Buradaki yükler hafifletilirse vatandaşa olan yüklerinin de hafifletileceğini görmemiz gerekiyor.

Şimdi, Sayın Başkan, yapılan yanlış ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle toplumun bütün kesimleri ayakta. Bütün siyasi partilerde de muhtemelen öyledir; toplumun değişik kesimlerinden onlarca insan bize her gün taleplerini dile getiriyor ve söyledikleri tek şey şu: "Bir şey yapıldı ama yanlış yapıldı, haksız yapıldı. İşte, benzere verildi, bize verilmiyor." şeklinde... Şimdi bunların bir kısmını gündeme getireceğim.

Bir tanesi... Tabii, EYT'den başlamak gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) - EYT'liler çok büyük bir mücadele verdi ve bu mücadelenin sonucunda, nihayet, uzun bir aradan sonra bir kanun teklifi gündeme geldi. Şimdi yaş sınırı kaldırıldı, gayet güzel fakat bu sefer de primle ilgili sorun var. Sayın Bakanın Komisyonda yaptığı açıklama çok net ve ortada, "5400" diye zikrediyor ama şimdi, getirilen kanun teklifinde bu gün sayısının 5975'e kadar yükseltildiğini görüyoruz. Bu, olmaz; bu, bir defa, devlet ciddiyetine yakışmaz. Yani, Sayın Bakan öyle bir açıklama yapıyor; bu sefer, gelen kanun teklifi farklı. Bunun mutlak surette düzeltilmesi gerekiyor.

İkinci husus çıraklık ve stajyer mağdurlarıyla ilgili mesele; bugün bunu grup önerisi olarak tekrar gündeme de getireceğiz. Burada, çırak ve stajyerlerin çırak ve stajyer olarak başlama tarihlerinin uzun dönem sigortalılık süresi olarak sayılması, kabul edilmesi talep ediliyor. Bu talep haklı bir taleptir, bu talebin de göz önünde bulundurulması lazım.

Şimdi, Hükûmet "eşit işe eşit ücret" diye 666 sayılı bir KHK çıkardı 2011 yılında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) - Burada bir şey atlandı yani birçok şey atlandı da şimdi özellikle gündeme getirmek istediğim husus üniversitelerdeki daire başkanları. Değerli arkadaşlar, bütün daire başkanlarına -belediyelerdeki, il özel idarelerindeki, devletin her kademesindeki daire başkanlarına- verilen haklar üniversitelerdeki daire başkanlarına verilmedi; bunun nasıl bir izahı olabilir? Olamaz böyle bir şey. Ve ciddi ücret, maaş farkı var. Yani, bu insanlar çığlık... Yani, bakın, bu siyasi bir konu değil. Hepsinin sayısı belki bin bile değil; haksızlık bir kişiye bile yapılıyorsa biz bunu burada söylemek durumundayız. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Konu bilindiği için çok detayına girmeyeceğim.

Şimdi, bugün itibarıyla bir kanun teklifine başlayacağız üniversitelerle ilgili. Tabii, Plan ve Bütçe Komisyonunda biz bununla ilgili önerge verdik, maalesef önergemiz reddedildi, tamam ama burada bir madde ihdası yapılmak istenirse -burada, biliyorsunuz, grupların tam mutabakatı gerekiyor- biz İYİ Parti olarak buna destek vereceğimizi ifade ediyoruz; bu üniversitelerdeki daire başkanlarının sorunlarının çözülmesi lazım.

Şimdi, diğer problem; bizi ziyaret eden -yine geçen haftaki ziyaretleri söylüyorum sadece- bu meslek kodu mağdurları var. KHK'lerle bunları taşerondan kamu işçisi statüsüne geçirmişiz; tamam, gayet güzel ama bu insanlar diyor ki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, son sözlerinizi alayım Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Daha epeyce konu var ama Başkanım, peki, bir iki dakika içerisinde toparlamaya çalışayım.

Şimdi, meslek kodu mağdurları var, KHK'yle bunları geçirmişiz. Bakın, işte, bu insanların hepsi "temizlik elemanı" diye alınmış ama işin ilk gününden itibaren, yirmi yıl boyunca, bakın, çalıştığını ifade eden insanlar geldi; bunlar devletin kayıtlarında var. Yani işte diyor ki: "Ben veri hazırlama işi yapıyorum, bilgisayar teknisyeniyim. Bilmem ki ben hangi ihaleyle alındım." Ve bu insanlar yirmi yıl boyunca bu işi yapmış. Şu anda kurumlar bunlara diyor ki: "Sen gideceksin, orada yapacaksın." Veya işte bunu bir tehdit olarak kullanıyor. "Biz statü farklılığı istemiyoruz, biz maaşımız da değişsin istemiyoruz; biz kamu işçisiyiz, hiçbir şey istemiyoruz ama meslek kodumuz verilsin, bu tanımlansın ve biz kendi meslek kodumuzu bilelim; yaptığımız iş tanımlansın, böyle bir farklılık olmasın." diyorlar. Çok haklı bir talep, buna kulak tıkamamak lazım.

Son konu olarak da -o zaman diğerlerini bekleteyim ben- yardımcı hizmetler sınıfıyla ilgili problem var Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. 110 bin yardımcı hizmetler sınıfı personeli var. Şimdi, biliyorsunuz, bu KHK'den geçirilenlere aslında bu işlemler yapılıyor. Bu insanların önü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bununla bitirelim Sayın Usta.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan müsamahanız için.

İşte, bu yardımcı hizmetler sınıfında olan insanlar girmiş işe, sonradan liseyi bitirmiş, üniversiteyi bitirmiş, hatta çok az olabilir sayıları ama bunların içerisinde doktora yapanların dahi olduğu ifade ediliyor. Talep edilen şey şu, çok haklı bir talep: "Devletin sistemi işletilsin. Görevde yükselme sınavları açılsın ve biz bu sınavlara girelim; bu sınavlarda hak edersek yükseliriz, yardımcı hizmetler sınıfından diğer sınıflara geçeriz." diyorlar. Böyle bir talep çok haklı bir talep. Bunlara niye kulak tıkanıyor? Kaç yıl? On altı, on yedi yıldır görevde yükselme sınavı açmayan kurumlar var; bu, kabul edilebilir bir şey değil. Bizim devlet olarak iş gücümüzü, insan kaynağımızı eğitimiyle uygun şekilde çalıştırma zorunluluğumuz var. Devletin etkin ve verimli çalışması gerekiyor. Dolayısıyla bu yardımcı hizmetler sınıfında sorunların çözülmesini Hükûmetten talep ediyoruz.

Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.