| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 02.02.2023 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, hepinize saygılarımı sunuyorum.
Şimdi, eğitim, nedir eğitim? Biz evrensel eğitim diyoruz ama AK PARTİ "AKP'li eğitim" diyor; biz öğrencilerin özgür olmasından yanayız diyoruz AK PARTİ, AKP'li eğitim olması gerektiğini söylüyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, üniversite nedir? Kürsüye her çıkan "Üniversite özgürlük demek, üniversite sorgulayan demek, araştıran demek." diyor ama burada olduğu gibi, AK PARTİ muhalefeti susturduğu gibi maalesef üniversite öğrencilerini de susturmaya çalışıyor, öğrencileri zapturapt altına almaya çalışıyor. Üniversite gençleri ne yapıyor? Sorgulamak istiyor, eleştirmek istiyor, araştırmak istiyor, afiş asmak istiyor. Afiş asmayandan öğrenci olur mu arkadaşlar? Demokratik hakkını, demokratik eylemini yapmayandan öğrenci olur mu arkadaşlar? Olmaz tabii ki. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, işte biz Aziz Sancarları neden Türkiye'de tutamadık biliyor musunuz? Biz Uğur Şahinleri neden Türkiye'de tutamadık biliyor musunuz? Yirmi yıldır bu zihniyet yüzünden, AK PARTİ zihniyeti yüzünden. Arkadaşlar, öğrenciler bırakın rahat olsunlar. Şimdi, diyorsunuz ya, sürekli afişler var "Yaparsa AK PARTİ yapar." Ne yapar AK PARTİ? Yurt yerine cezaevi yapar, burs verme yerine cezaevi yapar; AK PARTİ ülkeyi çiçekler yerine, yurt yerine cezaevine dönüştürdü. Bunu söylediğimiz zaman kırılıyorlar, inciniyorlar; incinmeyin arkadaşlar, biz gerçekleri söylüyoruz.
Şimdi, Sayın Kaboğlu bunu defalarca dile getirdi. Anayasa'nın belirlilik ilkesine aykırı, öngörülebilirlik ilkesine aykırı arkadaşlar. Şimdi, "Cinsel davranışta bulunmak..." kime göre, neye göre? Burada nesnel bir şey yok arkadaşlar, objektiflik diye bir şey yok ama siz ısrar ediyorsunuz, getiriyorsunuz. Anayasa bunu reddetti ama siz diyorsunuz ki: "Öğrenci otursun, öğrenci sussun, öğrenci kalkmasın, öğrenci konuşmasın." Öğrenci düşüncesini dile getirmesin istiyorsunuz. Yok arkadaşım, öğrenci 6'ncı Filonun önünde secde etmek istemiyor, öğrenci emperyalizme karşı dik durmak istiyor ama siz ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki: "Eğer siz bizim tarafımızda olursanız..." Yarın mesela, Sayın Erdoğan'ın posterini, afişini asarsa alkışlayacaksınız; başka bir muhalif partinin genel başkanının posterini asarsa içeri alacaksınız. Neye göre? Neye göre arkadaşlar? Buna asla izin vermeyeceğiz, buna asla izin vermeyeceğiz. Bir de çıkıp diyorsunuz ki: "Ya Z kuşağı bize oy vermiyor." Tabii ki size oy vermeyecek, tabii ki size oy vermeyecek.
Şimdi, ya, Allah aşkına, Boğaziçili öğrencilerden neden korkuyorsunuz? Üç yüz otuz dört yıl ceza vererek ne yapmaya çalışıyorsunuz? Üç yüz otuz dört yıl. Ya, Allah aşkına, sizin vicdanınız hiç mi sızlamıyor?
Şimdi, Sayın Akşener "Kahrolsun istibdat!" deyince yine kızıyorsunuz. Biz de söylüyoruz "Kahrolsun istibdat!" "Kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük!" diyoruz.
Şimdi, çıkıp diyorlar ki: "Biz 150 tane üniversite yaptık." Allah aşkına, 150 tane üniversiteden bir tane Boğaziçi kurabildiniz mi, bir tane ODTÜ kurabildiniz mi, bir tane İTÜ kurabildiniz mi? Buradaki diplomaların uluslararasında geçerli olduğunu biliyor musunuz arkadaşlar, bunu biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Ama işiniz sadece nedir? Üniversitelerin adını değiştirmek, öğrencileri içeri tıkmak. İzin vermeyeceğiz arkadaşlar. Hepimiz üniversitelerde öğrenci olduk. Elbette biliyoruz birilerinin diplomaları yok, elbette biliyoruz birilerinin üniversite arkadaşları yok, onları da biz biliyoruz çünkü onlar o günleri yaşamadılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN TOPAL (Devamla) - Sayın Başkanım, sözümü tamamlayabilir miyim?
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Boğaziçili öğrencileri maalesef sindiremediniz; sindireceksiniz, sindireceksiniz. Öğrenciler özgürce düşüncelerini ifade edecek ve Millet İttifakı iktidarında bizler her türlü özgürlüğü onlara vereceğiz. Hani diyorsunuz ya "Mayıslar..." mayıslar bizim. Mayıslarda özgürlük var, mayıslarda mücadele var, mayıslarda istibdadı gönderebilecek Millet İttifakı var. Siz ne yaparsanız yapın güneşi zapt edemeyeceksiniz. Siz ne yaparsanız yapın öğrencilerin korkulu rüyası olamayacaksınız ve siz ne yaparsanız yapın "Geliyor gelmekte olan."ı engelleyemeyeceksiniz. Bizler de size "Güle güle." diyeceğiz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)