| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 09.02.2023 |
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, şöyle bir soru sorarak esasında bu önergeyle ilgili olarak düşüncelerimizi biraz daha geliştirmemiz mümkün: Ne yaşadık Allah aşkına? Ne yaşandı dört gündür? Saruhan Oluç söyledi son rakamı 16 bin civarında insanımızı kaybettik. Peki, neden oldu bu? Cevabı çok basit: Yani doğal bir afet oldu; doğal bir afet oldu ve insanlarımız da işte öldü. Gerçekten doğal bir afet bir tarafıyla baktığımızda çünkü yeryüzünün yapısı kıtalar arasında bazı fay hatları oluşturmuş dolayısıyla da zaman içinde bu fay hatlarının güç ilişkileri, enerji birikimleri doğal afetlere sebep oluyor. Ama bir an için düşünün, değerli arkadaşlar, birileri bize bir zamanlar "Ya, burası Doğu Anadolu Fay Hattı, bu fay hattı üzerinde şehir kurulamaz, kurulmamalıdır." deseydi ve bu olay olsaydı, sonuçta hiçbir vatandaşımız muhtemelen ölmeyecekti. Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, evet, afetlerin doğal bir tarafı olabilir ama esasında afetler insan yapımıdır, insanlar yapar afetleri. Dolayısıyla da gerçekten bu yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşıyoruz, gerçekten de çok zor durumdayız; belli ki ölü sayısı daha da artacak, bunun -ekonomiye olan etkileri vesaire- bir sürü etkileri olacak. Ama bence, eğer burası Meclisse yani eğer toplumun ortak aklının konuşulacağı bir yerse o zaman şunu konuşmamız lazım arkadaşlar: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, merkezîleşme size belki hızlı hareket etme imkânı sağlayabilir ama değerli arkadaşlar, merkezîleşme daima kırılganlık demektir. Kırılganlık demektir çünkü büyük olmak, çok kişiyi kapsayan kararlar almak her zaman için hatalı olma ihtimalini içinde barındırır ve nitekim, üç gündür devletin müdahale edememiş olması, doğrudan doğruya 2011'den beri inşa ettiğiniz merkezî hükûmet yapısının, merkezî karar alma mekanizmasının bir sonucudur. Dolayısıyla da depremler ve bu yaşadığımız insan yapımı bir şeydir ve açıkçası, şunu da ifade etmem lazım ki özellikle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, esas itibarıyla, problemimizin de en temel konusudur. Biz buradan uzaklaşmadıkça, biz yerele yetki göçermedikçe bu işin içinden kalkamayız değerli arkadaşlar; olaylar bize bunu söylüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Bir dakikam daha olursa bir şey daha söyleyeceğim.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın sözlerinizi.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Adalet ve Kalkınma Partisi bir vakitler -yılını hatırlamıyorum şimdi ama 2000'li yılların başındaydı- "kamu reformu yasa tasarısı" diye bir tasarı getirmişti, Ömer Dinçer'in hazırladığı bir tasarıydı bu. Bu tasarı, esas itibarıyla, birçok insanın, farklı siyasi yönlerden de birçok insanın desteklediği bir öneriydi, bir çalışmaydı çünkü yerele yetki göçeren ve dolayısıyla da Türkiye'nin ihtiyacı olan bir şeydi ama o dönem, burada, bu kabul edilmedi, kapatıldı, kadük kaldı bu tasarı. Ama değerli arkadaşlar, eğer siz hâlâ yerel yönetimleri öne çıkarmaz iseniz, efendime söyleyeyim, hâlâ kayyum atamaya çalışırsanız yani "Bütün kararları biz verelim." derseniz, demeye devam ederseniz, doğrusunu isterseniz tek açıklamanız kalır: "Kader planı." Ama bu kader planı değil, bu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Evet, teşekkür ederim.