| Konu: | Deprem bölgesindeki vatandaşlara ve iktidara seslendiğine, Kızılayın holding gibi yönetildiğine, devletin değil milletin örgütlü olduğuna ve birbirine yardım ettiğine, milletten helallik istenmesine ve siyasi iktidarın afet öncesi ve sonrası yapması gerekenleri yapmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 28.02.2023 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; tarihimizin en büyük acılarından, yıkımlarından birini yaşadık. Hepimizin başı sağ olsun. Yaşamını yitiren tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Dün de ne yazık ki yine Malatya'da bir deprem meydana geldi. Yaşamını yitiren 2 yurttaşımıza rahmet, 140 yaralımıza da şifa diliyorum.
Buradan vatandaşlarımıza bir kere daha sesleniyorum: Lütfen binalara girmek konusunda kesinlikle acele etmeyin. Ve iktidara sesleniyorum: Artık bölgedeki vatandaşlarımızın barınma ve güven sorununu lütfen halledin.
Bugün 22'nci gün, hâlâ çadıra ihtiyaç var. Halka çadır dağıtması gereken Kızılay çadır satıyor. Bunun dünyada -az önce arkadaşlarımın da ifade ettiği gibi- tek bir örneği yok. Kızılay, muadili 192 dernekten bir tanesi; böyle büyük bir afette, insanı kara kışta, ayazdayken çadır satmadı, satamaz, satmamalı çünkü bizim Hilal-i Ahmerimiz artık yardım kuruluşu olarak değil, holding olarak yönetiliyor; bu yüzden, ihtiyacı olana değil, darda olana değil, serbest piyasa ekonomisi ve holding mantığıyla parası olana çadır satıyor. Tabii ki, ne yazık ki bugünün Türkiye gerçeği; iktidar partisinin yöneticisi sağlam villasının bahçesinde çadır kurabilirken insanlarımız çadırsız, açıkta yatıyor; bunları gördük.
Yardım tırlarının önündeki yazıların, afişlerin kapatılması çabasına tanık olduk; insanlarımız soğukta titrerken, açken, açıktayken bürokratik engellemeleri yaşadık, AFAD bürokrasisini de tanıdı Türkiye ve hiçbir engeli tanımayan dayanışmayı da hissettik, dayanışmayla ayakta kaldık. Devlet örgütlü olamadı ama millet örgütlendi ve birbirine yardım etti. Gençler koli taşıdı. Evinden çıkamayan yaşlı insanlarımız bölgeye atkı, bere örüp gönderdi. Çocuklarımız oyuncaklarını kardeşlerine ayırdı. Doktorlar, eczacılar, psikologlar, gönüllüler bölgeye akın ettiler. Biz, acıda birleştik ve içimiz yanarken "Mehmetçik neden yanımızda değil?" "Kızılay çadırları nerede?" dedik ne terbiyesizliğimiz ne şerefsizliğimiz kaldı; hakarete, tehdide ve her mecrada yasaklamaya maruz kaldık.
Şimdi, bu milletten helallik istiyorsunuz göz göre göre gelen darbe girişiminden sonra helallik istediğiniz gibi, Covid'den göz göre göre yaşamını yitiren insanlarımızın ardından helallik istediğiniz gibi. Şimdi de kaybettiğimiz yaklaşık 50 bin canımızın ardından "Halkımız hakkını helal etsin." diyorsunuz. Neden helal etsin? Hangi tedbirleri aldınız da yapamadığınız ufak kusurlar için halkımız size hakkını helal etsin.
Ben, Sakarya Milletvekiliyim. Depremde enkazın arasından çıktıktan sonra ilk önce "Ailemi nereye götüreceğim?" diye düşündüm. O gün bugündür anlatıyorum, dediler ki: "Senin ilk yardım toplanma bölgen şurası." Gittim, sadece çorak bir arazi, hiçbir şey yok. Çadır deposu var mı? Yok. Su deposu var mı? Yok. İlk yardım deposu var mı? Yok. Mutfakla ilgili, acil mobil mutfak kurulacak, var mı? Yok. Hiçbir şey yok, çorak bir arazi. Oysaki o deprem toplanma bölgelerine devlet deprem için topladığı vergilerle bu depolara gerekli mühimmatı koyup ondan sonra askeri oraya sevk etseydi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - ...saatler içerisinde, hiçbir sorun olmadan, orada insanlar çadırlarına, yemeklerine ulaşırlar, yaralarını sarmaya başlarlardı. Yaptınız mı bunları? Yok. Ne istiyorsunuz? Helallik.
Siyasi liderin siyasi sorumluluğu vardır, bunun karşılığı halkına hesap vermektir. Kızılayda rezalet, kurumların çöküşü, sizin de itiraf ettiğiniz gibi en hayati kırk sekiz saatte pasif kalmak, askeri zamanında ve etkin gücüyle sahaya sürmemek, ne afet öncesi ne afet sonrasına gerekli hazırlığı yapmış olmamak; helalleşme konusu değil bunlar, bu bir siyasi sorumluluktur ve siyasi sorumluluk halka ve yasalara hesap vermektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son sözlerinizi alayım.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bizim, sizin helalliğinizle ilgili verecek bir helalliğimiz yok. Allah sizi affeder mi bilmiyorum ama ben hangi afetzedeyle görüştüysem milletimiz sizi affetmiyor.