GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Büyük depremden etkilenen Adana'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:67
Tarih:01.03.2023

ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Memleketim Adana ve 10 ilimizi etkileyen depremlerde hayatını kaybeden 45 binden fazla vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem tüm Türkiye'ye saray yönetiminin ne kadar basiretsiz ve liyakatsiz kadrolardan oluştuğunu bir kez daha göstermiştir. Kim vatandaşı korkutmaya çalışırsa çalışsın ortada bir gerçek var. Felaketin ilk üç günü iktidar ve devlet kurumlarının yetkilileri maalesef yoktu, hayat kurtarmak için gerekli en kritik zamanlarda vatandaşlarımızı yalnız bıraktılar.

Değerli milletvekilleri, hepimizin vicdanına sesleniyorum: Yakın zaman önce İçişleri Bakanı öncülüğünde "çök-kapan-tutun" tatbikatı yapıldı, telefonlara mesajlar geldi, deprem için uyarı yapılıyordu. Allah aşkına ne oldu bu sisteme? Neden çalışmadı? Kimin telefonuna uyarı mesajı geldi? Mesela ben buradan soruyorum: 600 milletvekilinin hangisinin telefonuna mesaj geldi? Gördük ki millet enkaz altından devlete "Beni kurtarın." diye mesaj atmaya başladı, saray iktidarı onu bile beceremedi, vatandaşlarımızı maalesef kurtaramadı. Aradan üç hafta geçti, iktidarın kurtarmaya çalıştığı tek şeyin kendi iktidarının olduğunu maalesef gördük.

Değerli milletvekilleri, ülkemizden geçen iki büyük fay hattı bulunuyor, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hattı. İktidarın bu bölgelerde olabilecek depremler için gereken tüm önlemleri almış olması gerekirken İçişleri Bakanı televizyonlara çıktı, bilim insanlarının yıllardır "Maraş merkez üssü olan deprem bekliyoruz." demesine rağmen "Biz, İstanbul depremine hazırlık yapmıştık." dedi, 45 bin vatandaşımızın öldüğünü maalesef duymazlıktan geldi, utanmadan "Hazırlıksız yakalandık." dedi. Bugünler yaralarımızı birlikte sarma zamanı ancak iktidar o kadar yanlış işlere imza atıyor ki hani derler ya: "Söylesek tesiri yok, sussak gönül razı değil." 2 büyük deprem olmuş, binlerce artçı deprem olmaya devam ediyor, millet canının derdinde, sağ çıkan vatandaşlarımız acilen konaklama sorununun çözülmesini bekliyor, bir bakıyoruz, Kızılay elindeki çadırları ve konserveleri parayla satmış. Hilal-İ Ahmer Cemiyetinden bugünlere gelen, yurt içinde ve yurt dışında milyonlarca ihtiyaç sahibinin yarasına merhem olan Kızılayın geldiği nokta maalesef içler acısı. "Rant iktidarı" dediğimiz zaman birileri kızıyor ama AFAD'ı, Kızılayı bile rant düzenine alıştıranların, akrabalarını yönetim kuruluna hiç utanmadan üçer beşer atayanların bu millete verilecek hesabı vardır.

Değerli milletvekilleri, lafı evirip çevirmeden milleti tehdit etmenin, helallik isteyip "Çok büyük afettir." diyerek sorumluluktan kaçmanın bir anlamı yok. Fiziki yıkımla birlikte psikolojik yaraların da sarılması gerekiyor. Memleketim Adana'da 24 bina tamamen yıkıldı. Bugüne kadar yapılan incelemelerde 200 ağır, 872 orta, 4.282 az hasarlı bina bulunduğu tespit edildi, 462 canımız toprağa verildi. Tüm Türkiye Adana'nın afet durumunda pilot şehre dönüştüğüne şahit oldu. Adıyaman, Maraş, Hatay ve çevre illerdeki havalimanları kullanılmaz durumdayken maalesef rant uğruna ısrarla kapatılmak istenen Şakirpaşa Havalimanı'nı tüm devlet yetkilileri bile kullandı, ne kadar önemli olduğu bir kez daha kanıtlandı. Buradan yetkililere de seslenmek istiyorum. Yıllardır "Yıkıldı." "Yıkılacak." "Taşındı." söylemlerinin ne kadar yersiz olduğu ortada, Şakirpaşa Havalimanı'yla ilgili olumsuz görüşlerin gözden geçirilmesi gerekir diyorum.

Ne yazık ki afet zamanı olmaz dediğimiz siyasi ayrımcılık saray yönetimi tarafından yine kendisini gösterdi. Afet koordinasyon merkezlerinde bakanların bölgeye gelişlerinde yapılan toplantılarda muhalefet partilerine ve temsilcilerine nasıl davranıldığını çok iyi gördük. Tüm bunlara rağmen, depremin ilk anından başlayarak başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar ve ekibine, ilçe belediye başkanlarımızın siyasetüstü bir şekilde, asla ayrım yapmadan, tüm yetkililerle birlikte canla başla yaptığı çalışmalar için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bununla birlikte, ne yazık ki Adana'mız her geçen gün hayalet şehre dönüyor. Vatandaşlarımız şehir dışına, Suriyeliler Adana'ya göç etmeye başladı; demografik yapı hızla bozuluyor. Esnaflarımız maalesef sıkıntılı. Adana merkezde olup yıkımın yüksek olduğu afet bölgelerinde alacağı kalan orta ölçekli esnaflar devlet garantisi verilmesini istiyor. Meslek odalarımız yeniden ayağa kalkmak için destek bekliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ORHAN SÜMER (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Bilim insanlarımızın bir sonraki deprem için Adana'yı işaret etmesi zaman kaybetmemek gerektiğini gösterir. Ne yazık ki saray iktidarı sadece seyirci kalıyor.

Değerli milletvekilleri, afet bölgelerinde para dağıtan siyasetçileri, can pazarı yaşanırken çadır satanları, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşımızın internetini kesenleri, halkı soğukta donarak ölmeye mahkûm edenleri, ilk fırsatta üniversiteleri gözden çıkartıp okulları kapatanları, "Maçları seyircisiz oynatacağız." diyenleri, en hayati kurumlara akrabalarını atayanları, vatandaşı "Sizi not ettik." diye tehdit edenleri, borsayı kapatmayıp küçük yatırımcıyı soyanları asla unutmayacağız.

İlk seçimden sonra devleti yeniden inşa edeceğiz, Türkiye'nin hak ettiği geleceği hep beraber kuracağız diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.