| Konu: | 1 Mart tezkeresinin yıl dönümüne, Mecliste kabul edilen EYT düzenlemesinin yeni mağduriyetlere yol açtığına ve TÜRK-İŞ'in açıkladığı açlık sınırı rakamına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2023 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 1 Mart tezkeresinin yıl dönümü. 1 Mart, Türkiye Büyük Millet Meclisinin egemen güçlere, emperyalizme karşı onurlu duruşunun bir yıl dönümüdür. 1 Martta Cumhuriyet Halk Partisinden 177 milletvekili, Adalet ve Kalkınma Partisinden de 73 milletvekili bu tezkereye "hayır" dedi. O dönemlerde görev yapan, Grup Başkan Vekilliğimizi yapan Haluk Koç üzerinden on yıl geçtikten sonra dedi ki: "Bu belgelerin üzerinden on yıl geçti, gizli oturum belgeleri artık kamuoyuyla paylaşılsın." Gizleyecek, saklayacak Meclisimizin hiçbir şeyi yok. Aldığımız karar onurlu bir karardır, bu kararı kamuoyuyla paylaşmanın hiçbir sakıncası yok. İnsanlarımız gerçekleri bilmeli ve gerçekleri öğrenmeli.
Depremle ilgili gözümüzün yaşı kurumadı. Yitirdiklerimiz, kayıp kentlerimiz, tarihimiz bir yanda, şu an acil bekleyen en büyük sorunumuz kayıp insanlarımız, akıbetini bilmediğimiz insanlarımız ve çocuklar. Biz, özellikle, refakatsiz kalan çocuklarımızın takibi için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir ihbar hattı oluşturduk. Buradan yetkili kurumlarla paylaşımı sağlıyoruz ve takibini yapıyoruz. Şimdi, devletin böyle bir şeyi kesinlikle yapıyor olması gerekiyor. Çocuklarımızın, insanlarımızın akıbetinin ne olduğunu bilmek önce yakınlarının, sonra da milletimizin hakkıdır. Nedir oradaki durum? Kayıp insanlarımızla ilgili gerçek rakam nedir? Bunu bilmek durumundayız.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, dün EYT Türkiye Büyük Millet Meclisinden oy birliğiyle geçti, hayırlı olsun. EYT, Türkiye'de hak mücadelesinde önemli bir mihenk taşıdır. Örgütlendiler, hak ettiler, destekledik ve haklarını aldılar. Taleplerini dile getirdik, seslerini duyurdular. Birlikte mücadele edildi, birlikte kazanıldı. Mutluyuz, hepimiz için hayırlı olsun. Ancak hak gasbını ortadan kaldırmak için çıkarılan yasa yeni mağduriyetlere yol açmamalı. Bu yasada, maalesef, yeni mağduriyetler söz konusu. İktidar bütüncül bir politikayı üretmekten yoksun olduğu için bir yeri düzenlerken başka bir yeri de maalesef ki bozuyor. Birincisi, biliyorsunuz, düzenleme 8 Eylül 1999'dan önce işe girenleri kapsıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - 7 Eylül 1999'da işe başlayan ve 9 Eylül 1999'da işe başlayan arasında yani bu iki günlük süre içerisinde kadınlar için yirmi yıl, erkekler için on yedi yıl fazla çalışma durumu var; böyle bir adaletsizliği kabul etmek mümkün değil, mutlaka araya bir kademelendirme sokulmalı ve geçiş sağlanmalıdır. Bu kadar keskin bir makas yeni bir mağdur grubu ve grupları ortaya çıkarır.
İkincisi, Komisyon sürecinde ve Genel Kurulda defalarca dile getirdik; 5975 iş günü primine takılanların, çıraklık ve staja takılanların, BAĞ-KUR tesciline takılanların, 9000 güne takılanların, kısmi emekliliğe takılanların ve -ben Sakarya Milletvekiliyim- 1999 deprem mağduriyetine takılanların mağduriyetleri kesinlikle giderilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu yasa bir piyango düzenlemesi değildir, tüm kesimlerin hakkını ve hukukunu gözeten bütüncül emeklilik ve sosyal güvenlik düzenlemesi gerektirmektedir. Milletimize söz veriyoruz, bu bizim sözümüz ve sorumluluğumuzdur: Her bir alın terinin hakkının ödendiği adil sistemi oluşturmak için elimizden gelen neyse hukuk düzeninde onu gerçekleştireceğiz ve temel politikamız açlık sınırı olacak, emeklilerin ve emekçilerin açlık sınırı altında yaşamadığı bir ekonomi yaratmak olacak. TÜRK-İŞ rakamları açıkladı, açlık sınırı 9.425 lira; açlık sınırı altında Türkiye'de kimse kalmayacak, hiçbir çocuk bizim iktidarımızda yatağa aç girmeyecek.