GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:67
Tarih:01.03.2023

CHP GRUBU ADINA ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şüphesiz acımız çok büyük. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız en acı olaylardan biriydi bu. Milyonlarca insanımızın içi kan ağlıyor. Bu tip olaylarda elbette acılarda ortaklaşmak doğrudur ama bizler, milletvekilleri, o acıların bir nebze olsun hafifletilmesini istiyorsak bunun hesabını, ihmali olanlardan hesabını muhakkak sormamız lazım.

Değerli arkadaşlar, bu yaşadığımız olay, kurumların erozyona uğratılmasının sonucudur. Deprem, tabii ki doğal bir afet ancak depreme karşı yeterli önlem alınmaması, bu acının bu seviyede yaşanmasına sebebiyet vermiştir.

Bakın, Kızılayın kuruluşu 1867'dir, o zamanki adı "Hilal-i Ahmer Cemiyeti" kuruluş amacı ne? Ayrım yapmadan tüm dünyada herkese yardım götürebilmek; yardım almak, yardım götürebilmek. 1912 yılında Libya'da Trablusgarp'ta yaralanan Mustafa Kemal Atatürk'ü dahi tedavi etmiş güzide bir kuruluştu, 1935'te "Kızılay" adını aldı. Bugün geldiğimiz noktada, düşünün, deprem oluyor, üç gün sonra Kızılay, KAP'a bildirim yapıyor ticari işletme gibi; çadır satıyor, yeterli çadır temin edemediği gibi, çadır satıyor.

Değerli arkadaşlar, milletvekilleri, özellikle iktidar partisi milletvekilleri; siz, Kızılayın yurt dışına milyonlarca dolar gönderip, oralarda binalar yapılmasını doğru buluyorsanız, buyurun, el kaldırın. O binaların yerine, çadır kurulmasını, çadır alınmasını, insanlara yardım edilmesini doğru bulmuyor musunuz siz? Kızılayın amacı bu değil mi? Dünya açısından, oralarda kocaman binalar yapmak mı daha itibarlı, yoksa böylesine bir afette tek bir kişinin burnunun kanamamasını başarmak mı daha itibarlı? Biz, dünyada hangi şartla daha itibarlı devlet hâline gelirdik?

Bakın, bir vergi hangi alanda toplanırsa o vergiyi o alanda harcamakla yükümlüsünüz. 1999 depreminden sonra "özel iletişim vergisi" adı altında toplumdan, insanlarımızdan toplanan vergi 38 milyar dolar, deprem için. Bu parayla, 50 bin dolardan 765 bin tane konut yapılabilirdi depreme dayanıklı, asgari 3 milyon insanın güvenilir bir barınma yeri olurdu. Yapıldı mı bu? O parayı millet size vermiş, hazırlık yapsaydınız; o parayı size yollar yapın diye vermemiş, bunu başka bahaneyle açıklayamazsınız. Parasını da almışsınız milletten, insanları korumamışsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu iş öyle sorumluların, yapması gerekenleri yapmayanların sakal bırakmasıyla, ağlamaklı konuşmasıyla, PR çalışması için reklam filmleri çekmesiyle -onu da bakanlığın bütçesinden ödetiyorlar- öyle kapatılmaz. Bunun hesabını elbet bu millet soracak.

Bir notu daha düşeyim: Yeterli sayıda askerin sahaya çıkmamasının zararını çok gördük. Ben bütün bölgeyi gezdim, ilk andan itibaren hepsine gittim, en başarılı kurtarma işlerini yapan az sayıdaki askerdi. Niye? Genç, güçlü, spor yapan komandolar vardı ama sayısı çok azdı değerli arkadaşlar. Bunun nedeni ne biliyor musunuz? Bir yasa çıkarıyorsunuz 2013'te, 5442 sayılı Kanun'da "Asker afet durumunda valinin yazılı emri olmadan müdahale edemez." Niye? Korku var, özünde korku. Ölen canlar... Ne olacak ölen canlara?

Değerli milletvekilleri, bu Kızılayın, burada yaşananların araştırılmasını engellemek sonraki yaşanan olayların sorumlusu eder insanları, milletvekillerini; bunun altını çizmek istiyorum özellikle.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.