| Konu: | Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 02.03.2023 |
MHP GRUBU ADINA SERMET ATAY (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; MHP Grubu adına (2/4811) esas numaralı Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine konuşma yapmak için söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve ekranları başında çalışmaları takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz 6 Şubat sabah 04.17'de gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden etkileyen şiddetli depremlerle uyandık. Uzmanlar tarafından "asrın felaketi" olarak nitelendirilen bu büyük afet, ilk şokun ardından dokuz saat sonra meydana gelen 2'nci depremle etkisini daha da büyüttü.
Haberi alır almaz memleketimiz ve seçim bölgemiz Gaziantep'e hareket ettik. 2'nci deprem esnasında Nurdağı ilçemizdeydik. Gördüğümüz manzara korkunç, insanlar panik içerisinde, canlarımız enkaz altında, devlet bütün birimleriyle teyakkuz hâlindeydi fakat ne acı ki depremin ilk saatlerinden itibaren itibar cellatları, iftiracılar, siyasi rant peşinde koşan insan müsveddeleri işbaşındaydı. İnsanların acıları üzerinden siyasi kazanım peşine düşen namertleri de ibretle seyrettik.
Türkiye, devleti ve milletiyle tek yürek olmuş, bölgeye akın ediyordu. Hava şartları ve otoyollardaki hasarlar nedeniyle bütün trafik Gaziantep'te "eski yol" diye tabir ettiğimiz devlet yollarından sağlanmak zorunda kalmıştı. Deprem bölgesinden çıkmaya çalışan depremzedeler, deprem bölgesine ulaşmaya çalışan yardım ekipleri ve yardımseverler sebebiyle oluşan yoğun trafik gecikmelere sebep olsa da herkes canla başla mücadele hâlindeydi; buna bizzat Nurdağı ve İslâhiye bölgesinde şahitlik ettik. Devletimiz, duyarlı vatandaşlarımız, teşkilatlarımız, Ülkü Ocaklarımız hemen harekete geçmiş, bölgeye yardım ulaştırma seferberliği başlamıştı. Bu faaliyetlerde emeği geçen devletimizin kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına, bütün vatandaşlarımıza memleketim Gaziantep ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum. İş makineleri, arama kurtarma ekipleri, insani yardım malzemeleriyle yüklü yüzlerce tır bölgeye ivedilikle sevk edildi. AFAD ekipleriyle hızlı bir koordinasyon oluşturularak devletimizin kurumlarının öncülüğünde ekiplerimiz, müdahaleye hızlı bir şekilde başladı. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin talimatı doğrultusunda, MHP ve Ülkü Ocakları bölgede ivedi bir şekilde koordinasyon merkezleri oluşturarak depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştu. Son ihtiyaç sahibinin de ihtiyacı giderilene kadar bu çalışmalarımız devam edecek.
14 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesinde on binlerce vatandaşımızı kaybettik, on binlerce vatandaşımız yaralı olarak kurtarıldı. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu yarayı inşallah hep birlikte saracağız. Biliyoruz ki bu yaraların sarılması ve iyileştirilmesi ancak özel sektör ve kamunun koordinasyonu ve dayanışmasıyla mümkün olacaktır. Deprem felaketinin hasar verdiği il merkezlerinden Gaziantep, nispeten diğer illere göre daha az hasarla çıkmıştır. Gaziantep Ticaret Odası, Bölgesel Yeniden Yapılandırma Merkezi kurarak şehrimizin ekonomik altyapısını, depremden etkilenen diğer illerdeki ekonomik faaliyetlerin devamlılığını desteklemek amacıyla harekete geçmiştir. Bu örnek bir faaliyettir. Büyük felaketi tek başına telafi etmekten tabii ki uzaktır. Devletimizin atması gereken adımlar vardır ve bu adımların atılacağından da hiçbir şüphemiz yoktur.
Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ve vergi mükelleflerinin deprem öncesi dönemlere ilişkin tahakkuk etmiş, vadesi geçmiş veya depremden önceki dönemlere ait olup vadesi geçmiş vergi borçları terkin edilmelidir. Deprem bölgesi dışında bulunan şirketlerin depremzede kişi ve işletmelerden olan alacakları Vergi Usul Kanunu'na göre değersiz alacak sayılmalı; alacaklı işletmeler, alacaklarını zarar kaydederek gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından mahsup edebilmelidir. Hesapladıkları KDV'leri indirilecek KDV olarak düzeltmek suretiyle bu alacaklar vergi yükünden arındırılabilmelidir.
Deprem konutlarının inşası ve yeniden inşa işlerine KDV istisnası getirilmeli. Depremde yıkılan binaların yeniden inşası aynı zamanda kalıcı konut yapımı kapsamında TOKİ, Emlak Konut, belediyeler ve diğer kamu kuruluşlarına yapılacak teslim ve hizmetler KDV'den istisna edilmelidir. Ayrıca kendi binalarını ve iş yerlerini bu kapsamda yaptırmak isteyen vatandaşlara da bu inşaatlarla sınırlı olmak üzere yapacakları her türlü mal ve hizmetler ile depremde hasar gören makine ve teçhizatın yerini alacak makine ve teçhizatlar da KDV'den istisna tutulmalıdır. Eğer bu makineler ithal ediliyorsa gümrük vergisinden muaf tutularak bürokratik süreç hızlandırılmalıdır.
Depremzede mükelleflere sermaye sağlamak üzere KDV ve vergi iade alacakları ivedilikle ödenmeli, metal sektörü KDV tevkifat yükümlülüğünün kaldırılması gerekmektedir. Bilindiği üzere, Türkiye Bankalar Birliği depremin bölge ekonomisinde yol açtığı olumsuz etkilere maruz kalan, ödeme güçlüğü içerisinde bulunan müşterilerin talepleri hâlinde vadesi gelmiş borçlarının altı ay ötelenmesi kararı almıştır. Ancak, bu ötelemede Gaziantep'in şehir merkezi istisna tutulmuştur. Bu hususun düzeltilmesi ve Gaziantep'teki işletmelerin de kredi ödemelerinin altı ay ötelenmesi bir gerekliliktir. Talep edilen vergi düzenlemeleri ve finansman desteklerinin kapsamı sadece üretim işletmelerini değil, sağlık, turizm, organizasyon alanlarını içine alan hizmet sektörünü de kapsamalıdır. Yeni yatırımlar için kurumlar vergisi indirim oranı yüzde 100 olmalı, ayrıca yatırım destek fonu oluşturulmalıdır. Bölgeye yönelik yapılacak desteklerde mal ve hizmet tedarikinde mümkün olan mertebe deprem bölgesindeki işletmelere öncelik verilmesi gerekmektedir.
Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 9'unu gerçekleştiren, dış ticarette kilit öneme sahip İskenderun Limanı'nın zarar görmesi nedeniyle işler Mersin Limanı'na kaymıştır. 28 Şubat'a kadar konteyner ardiye ücretinin yansıtılmaması kararı alınmış olup bu sürenin uzatılması gerektiği düşüncesindeyiz.
Deprem nedeniyle oluşan iç göçün en aza indirilmesi yönünde sosyal politikalar oluşturulmalı, deprem nedeniyle işsiz kalan çalışanların yeniden istihdamını kolaylaştırmak için işverene yönelik sigorta prim ve vergi teşvikleri yeniden düzenlenmelidir. Depremden zarar görenlere yapılan yardım, veraset ve intikal vergisinden istisna edilmelidir.
Cumhurbaşkanı kararıyla Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği düzenlenerek Emniyet teşkilatı için Gaziantep ve Kahramanmaraş şark hizmeti sayılacak bölgeler kapsamına alınmıştır. Bu uygulama çok yerinde olup Kilis ilimizin de bu kapsama alınması gerekmektedir. Aynı uygulama Jandarma teşkilatı tarafından da hayata geçirilmelidir. Gaziantep Adliyesinin hâkim ve savcı ihtiyacı ivedilikle giderilmeli, buraya atanacak personelin özendirici sosyal haklar ve ücretlerle çalışması sağlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı, bölgede hizmet veren hekimler ve sağlık çalışanları için özendirici maaş ayarlaması yapmak durumundadır. Bu uygulama, bölgedeki kamu çalışanlarının tamamını kapsaması şeklinde yapılacak bir düzenleme de beklentidir. Gaziantep yaklaşık 11 milyar dolar yıllık ihracat üretim çeşitliliğiyle bölgenin en önemli ekonomi merkezlerinden biri konumundadır.
6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremden Gaziantep iş dünyası da olumsuz etkilenmiştir. Bu zor günlerin altından kalkabilmek için bölgemizin ve ülkemizin daha fazla üretmesi, ekonomimize katkı sağlayacak yeni iş alanlarına imkân tanıması gerekmektedir. Bu doğrultuda bölge ekonomisinin tekrar canlanması ve yeni istihdam alanlarının oluşturulabilmesi için yeni yatırımların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Hâlihazırda yatırım teşvik mevzuatına göre 3'üncü bölgede yer alan Gaziantep merkezinin 4'üncü bölge destekleri kapsamına alınması, buna bağlı olarak Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinin 5'inci bölge ve ilçe OSB'lerinin 6'ncı bölge desteklerinden yararlanmaları bölgemiz yatırımlarına hız katacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mızın 63'üncü maddesine göre, devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük gereği Kültür ve Turizm Bakanlığı ülkemizdeki kültür varlıklarının arkeolojik çalışmalar ve kazılarla açığa çıkarma ve kültürel mirası korumakla görevlidir. Bu görevlerin yerine getirilmesi aşamasında vakıf statüsünün birtakım avantajlar barındırması sebebiyle Vakfın kuruluşunun faydalı olacağı inancındayız.
Gaziantep ve çevresi, insanın uygarlık öyküsünün büyük kısmının yazıldığı ve yazılmaya devam edildiği coğrafyadır. Uygarlığın birçok aşamasının yaşandığı bu kadim topraklarda unutulan geçmiş, 1600'lü yıllarla beraber Batı dünyasının dikkatini çekmiştir. Birçok insan ve grup dört yüz yıldır bu coğrafyada insan öyküsünün kayıp parçalarını yazılı kaynaklardan, arkeolojik kazılardan ele geçirdi, çeşitli verilerle araştırılmaya devam edildi. Artarak devam eden bu çalışmalarda her geçen gün uygarlığın gelişim aşamaları parça parça gün yüzüne çıkarıldı. Bu sebeple Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfının Gaziantep merkezli kurulmasının yerinde olduğu ve bu Vakfın katkılarıyla sadece Gaziantep değil bölgemizde bulunan diğer şehirlerdeki kültürel mirasa da sahip çıkılacağı inancındayız. Vakfın kuruluş kanununu destekliyor, bu kanunda emeği geçen başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Vakfın bölgemize, Gaziantep'imize, devletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.