| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 07.03.2023 |
HDP GRUBU ADINA HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Depremden sonra Mecliste ilk bulunuşum, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Yaralılar var, evlerini kaybeden milyonlarca insan sokakta kalmış durumda; buradan tabii, bir taraftan yetkilileri göreve davet ederken diğer taraftan bütün insanları, herkesi dayanışmaya davet ediyorum.
Kıymetli arkadaşlar, Amedspor ile Bursaspor arasında bir maç yaşandı, birçoğunuz da şahitlik yaptınız, birçok söz de söylendi, Grup Başkan Vekilimiz de bazı ifadelerde bulundu. Ben buraya gelmeden önce Amedspor kulübünün Başkanıyla da görüştüm. Birkaç bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum, dikkatinize sunmak istiyorum.
Öncelikle, kıymetli arkadaşlar, bu maç başlamadan önce, gece on birden sabah dört buçuğa kadar, tam beş buçuk saat, insanlar orada, otelin etrafında; yuhalamalar, bağırmalar çağırmalar, tam beş buçuk saat ve müdahale olmamış. Tabii, bu olabilirmiş, futbol müsabakalarında karşı tarafı uyutmamak için bir iki saati anladım da tam beş buçuk saat, başka sıkıntılar olabilir...
Daha ilginci şu kıymetli arkadaşlar, burası çok önemli, kulüp Başkanı Türkiye Futbol Federasyonunun Başkanını arıyor, gece resimleri atıyor, görüntüleri paylaşıyor "Lütfen müdahale edin." diyor, ulaşamıyor kendisine. Futbol Federasyonu Başkanı da Antepli; biliyorsunuz, deprem orayı da vurdu; kendisine de sabır diliyoruz, muhtemelen yakınlarını da kaybetmiştir. Fakat bir takımın, bir kulübün bütün futbolcuları, Başkanı bir otelde; etrafları sarılmış, bağırıp çağrışmalar var, Futbol Federasyonu Başkanı telefonuna bakmıyor, ertesi gün de bakmıyor telefonuna. On iki buçuk gibi, takım sahaya girdiği zaman fiziksel saldırılar oluyor; tekrar aranıyor Futbol Federasyonu Başkanı, yine telefonunu açmıyor, sonra telefonunu kökten kapatıyor ve bugün itibarıyla dahi Futbol Federasyonu Başkanı kulüp Başkanına bir geçmiş olsun telefonunda bulunmamış yani dönmemiş. "Başkan, geçmiş olsun, bir şey yapamadık ama geçmiş olsun." dahi dememiş.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, kendinden utanmalısın; o kalıbı doldurmuyorsun, kendinden utanmalısın! Bu kadar diyebiliyorum; Türkiye'de insan belki her şey olabiliyor, bir tek rezil olamıyor çünkü ar duygusu kalmamış, bazılarında kalmamış. Yani bir kulübün sporcuları, Türkiye Futbol Federasyonuna dâhil, onların maçlarını oynayan bir kulübün başkanı size ulaşamayacak, size kim ulaşacak? Müteahhitler mi ulaşacak size? Bir iş adamı aradığı zaman hepiniz karşısında dimdik dikiliyorsunuz. Bu, spor kulübü başkanı ve bugün itibarıyla, şu saat itibarıyla hâlâ arayıp bir geçmiş olsun diyememiş...
Sonra "Birkaç tane kendini bilmezin, provokatörün işi." Bu böyle değil kıymetli arkadaşlar, ben baktım, iktidar partisinin tam 11 milletvekili var, birisi çıkıp "Ya, bu olmadı." diye bir mesaj paylaşmamış. Twitter'larına baktım. Eğer paylaşmışlarsa ben özür diliyorum kendilerinden. Birisi çıkıp bir özür dilememiş "Bursa'ya yakışmıyor; bu, misafirperverliğe yakışmıyor." diyememiş.
Kıymetli arkadaşlar, Efkan Ala, eskiden Diyarbakır Valisiydi, şu an Bursa Milletvekili; Hakan Çavuşoğlu, şu Meclisin İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, ağzından daha kelime çıkmamış. Bekliyoruz, biz de hepsini not alıyoruz. Bu ara meşhur, herkes herkesi not alıyor ya, biz de not alıyoruz kıymetli arkadaşlar. Burası da not alsın, birazdan başka şeyler söyleyeceğim, Meclisin kayıtlarına geçsin.
Hakemler korkudan -üzerlerinde baskı var- o maçı durduramamışlar. Sizin aranızda futbolcular var. Ya, yüzlerce pet atılıyor, futbol topuna vuramıyorsunuz çünkü saha komple bembeyaz olmuş, maytaplar patlıyor, sapanla mermiler atılıyor, sahaya şiş atılmış. Daha önce Beşiktaş-Bursa maçında bunların, bu olayların onda 1'i olmamış, maç iptal edilmiş, hükmen yenik sayılmış. Diyarbakır-Bursaspor maçında "Bursasporlu bir kaleci yaralandı." diye 2011'de maçı iptal ettiler, Bursaspor'u da hükmen galip saydılar çünkü futbolcuya saldırı oldu. 4 futbolcu darp raporu almış, 2 yönetici darp raporu almış, 3 hakem orada... Ya, Allah'tan korkmuyor musunuz, hiç mi utanma duygunuz kalmadı sizin ya? Diyarbakır Amedspor burada adalet bulamayacak, biliyoruz. Bu meseleyi FIFA'ya, bütün uluslararası kurumlara götüreceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Ben Diyarbakır Vekili olarak kendilerine söz veriyorum, siyaseten değil ama o kentin vekili olarak sonuna kadar uluslararası camiada bu rezaletleri teşhir edeceğiz.
Son olarak, şu rengi göstermişler, yeşil, biliyorsunuz, meşhur yeşil hikâyesini, kaç gündür konuşuluyor. Yeşil aslında güzel bir renktir, kıymetli arkadaşlar, berekettir, bahardır, bolluktur, doğadır yani yeşile kötü anlamlar katmayı da becerebilmişiz düşünebiliyor musunuz? Bu yeşili, derin devlet değil ha, devlet yeşil rengini kirletmiştir. Niye? Kürtlerin kanına giden o Yeşil alçağını otuz yıldır, otuz beş yıldır adaletin önüne çıkaramamışızdır. Kahraman ya, her şeye gücü yetiyor ya... İşte, Diyarbakır'a o kirletilmiş yeşil rengini gösterenlere bizim sözümüz olsun, biz kırmızıyı çok severiz, çok yakın bir zamanda bize kirletilmiş yeşili...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Çok yakın bir zamanda, Diyarbakır'a, Amedspor'a, halkımıza kirletilmiş yeşil rengini gösterenlere, gözümüze sokanlara -o Toroslarla birlikte- ahdımız olsun, sözümüz olsun çok sevdiğimiz kırmızıyı en güçlü bir şekilde göstereceğiz.
BAŞKAN - Kartı kastediyorsunuz değil mi efendim?
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Nasıl?
BAŞKAN - Kırmızı kartı kastediyorsunuz.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Evet, evet, kırmızı; onlar anlarlar Sayın Başkanım, onlar anlarlar. Kırmızıyı göstereceğiz, anlaşılıyor. Bize kirletilmiş yeşili gösterenlere -kırmızı "Dur!" demek- göstereceğiz, inşallah göstereceğiz, zamanı geliyor.
Son olarak, Diyarbakır Amedspor herkes için bir gururdur. Beş kuruş paraları yok, her defasında toplumsal dayanışmayla maçlara gidip geliyorlar. Ben buradan Diyarbakır halkını, bölge halkını, Amedspor'a gönül veren herkesi, Diyarbakır'ın esnafını, işverenlerini Amedspor'u sahiplenmeye davet ediyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum.