| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 07.03.2023 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli Parlamento üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, ülkenin bir kısmında afet ve çığlıklar yükseliyor. Çığlıklar çok dilli yükseliyor. Özellikle Kürtçede bir kelime var, "..."(*) diye sesleniyor. Nedir? İmdat. Nedir? İlk anda yetişmesi gerekenler, ilk anda o işe ortak olması gerekenlere bir çağrı. Ve kimse yoktu. Ve ne oldu? Parlamentodan bir beklenti var, bir an önce düzenleme yapılsın. Ve ne yapılıyor? Vergiyle ilgili bir düzenleme.
Ben on beş günü aşkın süre bölgede kaldım, gezdim ve kalacak yer arıyordum ve oradaki bire bir konuşmalardan bazı kısımları burada paylaşmak istiyorum. Vergiyle ilgili düzenlemeler yapılıyor, buradaki kısımlara baktığımızda, 24 maddelik. 20 maddesini toparlarsak daha çok belli bir kesime, sermayeye bir düzenleme yapılıyor ve nedense ülkede seçimlere giderken vergi düzenlemesi yapılıyor, vergide af getiriliyor ve her getirilen af, ülkedeki yoksulluğu artırıyor, adaletsizliği artırıyor; vergi verenler kendileriyle baş başa kalıp çaresiz kalıyor. Ve Türkiye'deki vergi sistemi, alınmadığı gibi bir de şuna dönüştü; sermaye aktarımına dönüştü, transfer vermeye dönüştü. Niçin transfer vermeye dönüştü? Ya, 2016'da bin lira vermesi gereken 2023'e gelmişiz, 1.050 lira verecek. O parayı sermaye sahibi 8 bin liraya dönüştürmüş. Ne oldu? Şimdi, elektrik şirketleriyle ilgili düzenleme var, doğal gaz şirketleriyle ilgili düzenleme var, iletişimle ilgili düzenleme var; hepsi özelleşmiş. Hâlâ elektriği olmayan yerler var deprem bölgesinde, hâlâ elektriği olmayan. Bu kışta, bu açlıkta, bu zorlukta ısınamayan ve gerçekten çaresiz bir şekilde duranlara yönelik bir düzenleme yok. O yapılan düzenlemede, elektrikle ilgili yapılan düzenlemede ne yapılıyor peki? Elektrik faturası gidiyor... Elbistan'da "Ali" diye normalde takı satan birisine 6 bin liralık elektrik faturası gitmiş. İki ay ötelemişler. Peki, Ali'nin iş yeri var mı? Yok, yerle bir olmuş. Peki, Ali'nin vergi borcu var mı? Var. Ali'nin banka borcu var mı? Var. Ali'nin çek borcu var mı? Var. Ali'nin evi var mı? Yok. Ali'nin köyde kalacağı yer var mı? Yok. Ali çadıra ilk günler ulaşabilmiş mi? Yok. Konteynere ulaşabilmiş mi? Yok. Ali, 6 bin liralık elektrik faturasını 2 ay sonra nasıl verecek? Banka borcunu temmuz ayında nasıl verecek? 30 gün doldu arkadaşlar.
Ali bir de diyor ki: "Benim evim ağır hasarlı, boşaltamıyorum." Vinçle ilgili bir düzenleme yok. Bununla ilgili bir hiç işlem yok, kiralar uçmuş. Siz, Ali'nin çaresine bakmazsanız, Ali'nin yarasına merhem olmazsanız, kalkıp burada sermayeye düzenleme yapıp vergi affı getirirseniz ne anlamı var? Gelin, elektrik borçlarını silelim. Gelin, doğal gaz borçlarını silelim. Gelin, yaptığınız düzenlemedeki bu silmeleri deprem bölgesindeki esnafa ayıralım.
Çiftçi... Ya, hep gıda yardımından söz ediliyor. Pazarcık'ta, Elbistan'da, köylerde ahırlar yerle bir olmuş, davarlar dışarıda, küçükbaş, büyükbaş hayvanlar dışarıda, hiçbir yem yardımı yapılmamış.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yapıldı, yapıldı.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Yem yardımı yapılmış; 1 torba, 2 torba.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yapıldı.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Beraber gidelim.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Beraber gidelim.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Beraber gidelim. Eğer şeyse, gelin, yüreğiniz yetiyorsa gidelim.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yapıldı, ya Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Çiftçiler hayvanlarını besleyemiyor, 40 bin liralık ineğini 28 bin liraya satıyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kaç tır yem gönderdik, kaç tır.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Ya, utanmıyorsanız gelin, gidelim yarın. Hiç buradan laf atma. Bir diğeri...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, ben oradaydım kardeşim, Allah aşkına, ben Pazarcık'taydım. Hepsini sana sayabilirim ya.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Ya, dikkatimi dağıtma. Burada doğruları konuşuyoruz, gel beraber gidelim.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Biz de doğruları konuşuyoruz.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, bölgeye git, kim varmış?
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Burada bizi izliyorlar, dinliyorlar. Pazarcık'ta, Elbistan'da, bütün illerde, köylerdeki insanlar bizi dinliyor.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Allah aşkına, doğru bilgi verin, doğru.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Millet çadır diye inliyor, çadır.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Hiçbir şey düzenlenmemiş, vinç fiyatları yükselmiş, kira fiyatları yükselmiş, siz burada elektrik şirketlerine, sermaye sahiplerine vergi affı getiriyorsunuz. Normalde, vicdan olsa burada depremle ilgili düzenleme yapılırdı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Büyüknacar'ın Muhtarını arayayım burada ben sana...
ORHAN SÜMER (Adana) - Herkese laf atıyorsun oraya oturup.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Millet çadır diye inliyor, çadır.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Burada bu çiftçilerin borcu silinirdi, burada elektrik şirketlerinin, DEDAŞ gibi şirketlerin koydukları ipoteklere, hacizlere engel olunurdu. Bununla ilgili düzenleme yok, elektrik şirketlerine düzenleme getiriyorsun, doğal gaz şirketlerine düzenleme getiriyorsun. İnsanlar yaşamlarını yitirdi, özelleştirdiğiniz şirketler telefon hizmeti veremedi, enkaz altından sinyal alınamadı, bilerek internet sistemi getirilmedi. Bunlara seyirci kalacaksın, kalkıp burada ahkâm keseceksin, düzenlemeyi, vergi affını da sermayeye getireceksin. Sizin zaten tercihiniz böyle olduğu için bu düzenleme geldi, sizin tercihiniz bundan yana olduğu için bunlar geldi.
Bugün, Türkiye'nin en büyük kesimlerinde insanlar aç, perişan, birinci ay olmuş hâlâ insanlar "çadır" diyor, birinci ay dolmuş hâlâ insanlar çaresiz, belirsiz, ne yapacaklarını bilmiyorlar.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz orada yoktunuz ki nereden bileceksiniz Allah aşkına!
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Şimdi, altı ay sonraya ertelenmiş. Esnaf altı ay sonra ne yapacak? Çadırda kalmış insan nasıl üretecek? Gelin, onların borcunu silin; gelin, banka borçlarını silin ama sermayeye düzenleme yapabiliyorsun, şirketlere düzenleme yapabiliyorsun, çiftçiyle ilgili yap.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
BAŞKAN - Süre verdim ama meslektaşınız biraz şey yaptı.
Buyurunuz efendim.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Meslektaşımın zaten görevi bu; polemik yaratmak, kendi penceresinden bakmak.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hepimizin görevi doğruları konuşmak.
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bak -gelip buruşacaksın- git orada cemevlerinde yat, git çadırda yat, git konteynerde yat, git onların sözünü dinle, eğer ben haksızsam, doğru söylemiyorsam...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Muhtarı arayalım, Büyüknacar Muhtarını arayalım, sana söylesin; var mısın?
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Gel beraber, birlikte gidelim, birlikte gidelim, birlikte gidelim; emir kullarıyla, yanına gelen insanlarla değil. Bize bütün insanlar bunu anlatıyor ve bunun tanığıyız, oradayız.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Var mısın?
NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bir diğeri de... Böyle konuşacağına gel vatandaşların bütün elektrik borçlarını silelim, doğal gaz borçlarını silelim, banka borçlarını silelim. Niye sermaye sahiplerine getiriyorsun vergi affını, niye bu düzenlemeyi getiriyorsun? Gelin, beraber düzenleme yapalım; teklif verelim, düzenleme yapalım. Buradan bunu konuşup değil... Siz ilk günden beri bunu yapıyordunuz, çürümüşsünüz, yozlaşmışsınız.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.