GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Deprem sonrası Hatay'da yaşanan temel sıkıntılara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:70
Tarih:08.03.2023

SERKAN TOPAL (Hatay) - Efendim, hepinize tekrar saygılarımı sunuyorum.

Depremde ülkemizde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum; bir kez daha hepimize geçmiş olsun diyorum.

Arkadaşlar, Hatay -hepimiz biliyoruz- medeniyetlerin beşiği hep güller açardı, bir gün önce çocuklarımız parklarda oyun oynuyordu ama bir sabah uyandılar enkazda oyuncaklarını, kitaplarını, geleceklerini, umutlarını bıraktılar; hayalleri şu anda enkazın altında. Bugün Kadınlar Günü ama bütün kadınlarımız yine enkazın altında; kimi kızlarını kimi annelerini bıraktı.

Hatay'ı anlayabilmek için Hatay'a gelmek lazım arkadaşlar, onu görmek lazım. Az önceki milletvekili arkadaşımız ilk kırk sekiz saat içerisinde neler yaşandığını, nasıl can pazarının olduğunu... Belki, şu anda, bu kürsüde ne ben ne kendisi asla anlatamaz. Orada bağıran bir vatandaşımızı aslında buraya çıkarmamız lazım; onun haykırışlarını, onun sesini aslında buradan dinlemek lazım.

Değerli arkadaşlar, ben ilk kırk sekiz saat içerisinde neler yaşandığını şu anda anlatmayacağım çünkü çok kişi anlattı. Sonra, ileriki süreçlerde bu kürsüde anlatmaya devam edeceğiz ama bugün Hatay'da neler yaşanıyor, bundan sonra neler yapılması gerekiyor, onu anlatacağım çünkü burada her bir milletvekili arkadaşımızın imzası olacak, bundan sonraki süreçte de emeği olacak. Bu yüzden, Hatay'a lütfen... Evet, birçok milletvekili arkadaşımız gitti, valiler gitti, herkesin orada bir emeği, bir şeyi var, şu anda çalışıyorlar. Ama şu anda birçok vatandaşımız hâlâ ne bekliyor, biliyor musunuz? Çadır bekliyor, çadır; çadır bekliyor arkadaşlar. Ya, bir ayda hâlâ çadırı biz maalesef halledemedik, halledemedik arkadaşlar; çadır, çadır! Dedik ki: Her mahalleye üçer dörder tane seyyar duş, seyyar lavabo lazım. İnanın, vatandaşlarımızın çoğu şu anda hastalığa yakalanmaya başladı.

Bakın, değerli arkadaşlar, diğer bir sorun şu: Engelli vatandaşlarımıza bir ay içerisinde... Çok zor değil arkadaşlar, birer konteyner ya çünkü çadırda yaşayamıyor engelli vatandaşlarımız. Ya, birer konteyner verilebilir, bunun programını iktidardan bekliyoruz, lütfen arkadaşlar ya.

Arkadaşlar, diğer bir sorun, diyorlar ki: "Benim evim yıkıldı, ben hâlâ kiramı alamadım. Hâlâ 10 bin lirayı alamadım, hâlâ eşya yardımını alamadım." Evet, ben koordinasyon toplantısına katıldım, Cumhuriyet Halk Partili diğer milletvekili arkadaşlarımız burada, diğer partilerin bütün milletvekilleriyle beraber koordinasyon toplantılarına katılıyoruz, hâlâ yüzde 15-20'lik bir dilim var, ona bakılmaksızın bütün vatandaşlarımıza verilsin arkadaşlar yani evi yıkılmış, yıkılmamış... Ya, nakdi bile yok, bir kuruş alacak bir şey yok, bir yer de yok şu anda.

Arkadaşlar, diğer illerde vatandaşlarımız var, arıyorlar bizi, "Ya, diyorlar ki: 'İşte, 15 mart, 30 mart...'" Ya, arkadaşlar, devlet olarak biz 10 ile nasıl sahip çıkamıyoruz? Zayiatı en çok gören Hatay. Ya, arkadaşlar, orada 500 bin kişi olsa bile, üç ay, dört ay biz onları neden barındıramıyoruz? Neden onlara güzel bir yaşam sunamıyoruz? Hadi, Hatay'daki vatandaşımıza çadırı bıraktık, ona veremiyoruz. Bari Ankara'daki, Muğla'daki, Antalya'daki, Trabzon'daki, İstanbul'daki ve diğer illerdeki bizim vatandaşlarımıza sahip çıkalım ya. Ya, bazı arkadaşlarımız diyorlar ki: "İşte, eleştiri yapmayın." Ya, bu bir eleştiri değil arkadaşlar, bu bir talep. Oradaki vatandaşlarımızın sesini lütfen duyalım ya. Ya, telefonlarımız kilitleniyor, bütün milletvekili arkadaşlarımızın, belediye başkanı arkadaşlarımızın, meclis üyesi arkadaşlarımızın, muhtarların bile telefonları kilitleniyor arkadaşlar. Ya, bir şey yapamıyor muyuz? Ya, bu kadar para toplandı, bu kadar parayı harcayın bu arkadaşlara arkadaşlar, harcayın bu arkadaşlara, harcayın depremzedelere, daha fazlasını harcayın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Sağ olun Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Şimdi Hatay'da yine bizi bekleyen çok büyük bir sorun var. Ya, merkezde, Atatürk Caddesi'nde bir iş yeri var Antakya'da, mesela Kırıkhan'da ya da İskenderun'da Pac Meydanı'nda ya da işte Samandağ'da Abdullah Cömert Meydanı'nda ya da Defne'de Uğur Mumcu Meydanı'nda iş yeri var. Şimdi, bu arkadaşların iş yerleriyle ilgili önümüzdeki süreçte lütfen onları da mağdur etmeyelim ve her bir vatandaşımızın eviyle ilgili bir mağduriyet yaşanmasın.

Özellikle "kırsal kesim" diye tabir edilen, mesela, Hatay'da daha önce belde belediyesiyken kapanmış olan yerler aslında şu anda Hatay'da kırsal kesim olarak biliniyor ancak resmiyette kırsal kesim değil; bu sorun mutlaka çözülmeli.

Önümüzdeki süreçte en büyük sorunlardan bir tanesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı diyor ki: "İmara girmişse burası şehir merkezi sayılır." İyi de arkadaşın parseli var, eskiden belde belediyesiydi, şu anda mahalle oldu; "Tamam, artık mahalle..." Yani "Burada parseli varsa, evi yıkılmışsa verin yüzde 60'ı." mı diyorsunuz siz? Verin kendisi evini yapsın, bu konuda mağduriyet yaşanmasın.

Bir de çıkarılmış, hani diyor ya mesela, faizsiz, iki yıl ertelemeli on sekiz yıl taksit ödeyecek. Ya, Allah aşkına ya, Allah aşkına ya, on sekiz yıl taksiti nereden ödeyecek? Adamların çoğu işsiz kaldı ya, bunu düşünemiyor muyuz ya? Nereden taksiti ödeyecek benim Hataylı hemşehrim, benim Adıyamanlı hemşehrim, Kahramanmaraşlı hemşehrim? Nereden, nasıl ödeyecek? Nasıl ödeyecek, söyleyin arkadaşlar.

Arkadaşlar, diğer konu, mesela öğrencilerimiz. Birçok öğrencimiz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERKAN TOPAL (Devamla) - Yine, biteceği için, son...

BAŞKAN - Tamamlayınız, buyurun.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Geçen bir kızımız "Sayın Vekilim, ben okuluma ne zaman başlayacağım?" dedi. Bakın, şu anda KPSS'de başarılı olan öğretmen arkadaşlarımız var. Ya, atamayı yapalım, kontenjan verelim bu depremzedelere; memur konusunda da kontenjan verelim. Okulları yeniden yani hani sahra hastaneleri kuruyoruz, okulları da açabiliriz arkadaşlar. Bu sorunun mutlaka bir an önce giderilmesi gerekiyor değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, diğer konu, mesela muhtarlar. Vatandaşlar gerçekten muhtarlara sürekli telefon ediyorlar, muhtarlarımız zor durumda kalıyorlar, muhtarların hiçbir yetkisi yok. Mesela, AFAD geliyor, 15-20 çadırı veriyor "Dağıt." diyor. Yahu, muhtar ne yapsın? Muhtar ne yapsın? Vatandaş 200, 300, 400 çadır istiyor, veriliyor muhtara 10-15 çadır! Ya, arkadaşlar, bir an önce bu çadır olayını lütfen halledin; telefonlarımız susmuyor, telefonlarımız susmuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERKAN TOPAL (Devamla) - Son bir cümlemi söyleyebilir miyim?

BAŞKAN - Buyurunuz.

SERKAN TOPAL (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bütün milletvekillerine çağrımdır: Hepimiz bütün imkânlarımızı depremzedelere kullanalım, hepimiz el ele, omuz omuza verelim ve bütün bu sorunları birlikte çözelim. Bugüne kadar Hatay dâhil olmak üzere depremzedelere kim yardım ettiyse, kim zerre kadar bir şeyler yaptıysa hepinizden Allah razı olsun.

Son cümlem, bizler, bize yardım eden insanları asla unutmayacağız!

Hepinize teşekkür ediyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum.