| Konu: | Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 15.03.2023 |
MHP GRUBU ADINA BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisi ve aziz Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce Adıyaman ve Şanlıurfa'da yaşanan sel felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, bölgedeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Değerli milletvekilleri, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ilde yaklaşık 110 bin kilometrekarelik alanı etkileyen depremler bölgede ciddi yıkıma sebebiyet vermiştir. Ülkemizin son bin yılda yaşadığı en büyük deprem felaketi olan ve "asrın felaketi" olarak adlandırılan bu büyük afet sonucunda binlerce bina yıkılmış, on binlerce bina kullanılamaz hâle gelmiştir. Deprem bölgesinde ve çevresinde güvenli yerleşim yerlerini inşa etmeye yönelik çalışmalara başlanmış olup söz konusu çalışmalar için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesiyle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliği haiz Afet Yeniden İmar Fonu kurulması amaçlanmaktadır.
Teklifle, doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili olan, afet bölgesi ilan edilen alanlardaki plan, yapım ve benzeri her türlü imar işleri, altyapı ve üstyapı çalışmaları için kaynak sağlanması öngörülmektedir. Bu çerçevede, her nevi nakdî bağış, yardım, hibe, bütçeye konulacak ödenek için yurt içi ve yurt dışı piyasalardan sağlanacak finansman ve kaynaklar Afet Yeniden İmar Fonu'nda bir araya getirilerek ilgili projeler ve harcamalar için kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılacaktır. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesini temin için kullanılacak Afet Yeniden İmar Fonu şeffaf bir yönetimle işleyecek ve afet sonrası iyileştirmeler için uzun vadeli kaynak sağlayacaktır.
Afet Yeniden İmar Fonu Hazine ve Maliye Bakanı Başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Strateji ve Bütçe Başkanlarından oluşan Yönetim Kurulu tarafından yönetilecektir. İlgili bakanlıkların katılımıyla gerekli altyapı ve üstyapı çalışmalarının koordinasyon içerisinde hızlı ve etkili bir biçimde yapılabilmesi sağlanacaktır. Teklifin kapsamında, Fonun yönetimine, kaynaklarına, denetimine ve finansmanına ilişkin hususlar ile Fona sağlanan muafiyet ve istisnalar belirlenmektedir. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti adına sağlanan ve sağlanacak olan dış finansmanın Afet Yeniden İmar Fonuna ve genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında kalan kamu kurum ve kuruluşlarına karşılıksız tahsis edilebilmesi amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir. Afet Yeniden İmar Fonuyla, doğal afetlerden etkilenen bölgelerdeki yıkımların telafi edilmesinin ve yerleşim yerlerinin altyapısı ile yeniden imarı çalışmalarına kaynak sağlanmasının hızlandırılması amaçlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, altından kalkamayacağımız bir enkazın olmadığını milletimiz bizlere göstermiştir. Bu inançtır ki bizlere sarılamayacak yaramızın olmadığını göstermektedir. İnşallah, devlet-millet bütünleşmesinin tarihe not düşeceği yeni bir destanın arifesinde, depremin bıraktığı hasarı hep birlikte ortadan kaldıracak, depremde kaybettiğimiz insanlarımızın emanetlerine hep birlikte sahip çıkacağız. Ne mutlu ki vatandaşlarımızı bir yıl gibi kısa bir sürede yeni konutlarına kavuşturacak kararlılığı ortaya koyan bir irade vardır. Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz göz ardı edilmemelidir. Devletimizin tüm organlarını milletimizin beklentilerini karşılamak için seferber ettiği görmezden gelinmemelidir. Siyasetin öznesinin milletin beklentilerine cevap vermek olduğu unutulmamalıdır. Liderimiz, Türkmen Beyimiz Devlet Bahçeli'nin de ifade ettikleri gibi, devletin ve siyasetin temel gündemi Kahramanmaraş depreminin ağır ve acıklı hasarını bütünüyle kaldırıp mağdur ve mazlum insanlarımıza analarının ak sütü gibi helalleri olan iyi ve güvenli hayat şartlarını sunmaktır. Deprem sadece 11 ilin değil Türkiye'nin gündemidir. Türkiye'nin tamamında belediyeler, AFAD, çevre ve şehircilik il müdürlükleri, kaymakamlıklar, valilikler yeniden tarama yapmalı, hasar gören veya depreme dayanıksız yapılar tespit edilmelidir. İvedilikle Türkiye'nin tamamının konut alanları, ticaret alanları, tarım alanları yeniden planlamalı, mevcut imar planları gözden geçirilmeli, kentsel dönüşüm -köy, kent, belde- Türkiye'nin tamamında seferberlik anlayışıyla yapılmalıdır. Özellikle depremde yoğun yıkımların olduğu bölgelerde yeni bir bakış açısı ve vizyonla imar planları yenilenmeli, gerekirse aynı ada içerisinde çoğunluk yıkılmışsa bazı sağlam binalar dahi yıkılarak geniş caddeleri, bulvarları, yolları, parkları olan modern yerleşim alanları yapılmalıdır. Çok katlı imar planları tekrar tüm Türkiye'de gözden geçirilmeli ve mutlaka kat sınırlaması getirilmelidir. İnşaatta betonarme için maliyetten kaçınılmamalı, sağlam zeminler üzerinde yeni yaşam alanları düzenlenmelidir. Özellikle kentsel dönüşümde buradan herkes bunun polemiğini yapıyor, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak kentsel dönüşümle ilgili her zaman çözüm önerilerimizi ortaya koymuşuzdur; Hiçbir zaman da Türk milletini aldatacak, kandıracak projelerin altına imza atmamışızdır. Kentsel dönüşüm projelerinde kimlerin o mahallelere, o beldelere, o ilçelere gidip de vatandaşı kışkırttığını, bu projelere karşı geldiğini Türk milleti çok iyi bilmektedir. Kentsel dönüşüm projelerinde açılan davalar projeyi durdurmamalıdır. Buna göre yasal düzenlemeler yapılmalı, davalar sadece bedel yönünden açılmalıdır. Yoksa bir kentsel dönüşüm projesi beş yıl, on yıl, on beş yıl gibi bir zaman içerisinde hayata geçirilememektedir. Binlerce davayı kimlerin açtığı da ortadadır.
Sevinçte, tasada, kederde biriz. Bu deprem sonunda da Türk milletinin ne kadar büyük bir millet olduğunu bütün dünyaya gösterdik. Bu duygusal atmosfer içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olarak bölgenin tamamını dolaştık. İskenderun, Belen, Antakya, Kırıkhan, Hassa, Kumlu, Nurdağı, Maraş, Afşin, Elbistan, Göksun olmak üzere bölgenin büyük bir kısmını ben de dolaştım. Bölgede bugün -herkes her şeyi konuşur- yapılan tespitler var, devletin resmî açıklamaları var. Bölgede farklı sebeplerden dolayı dört beş çeşit yıkımın olduğunu görmekteyiz.
Birincisi; jeolojik olarak zemin sıvılaşmasından kaynaklanan ağır yıkımların olduğu bölgeler.
İkincisi; fay hattı üzerinde ve fay hattına yakın olan yine ağır yıkımların olduğu bölgeler.
Üçüncüsü; inşaat, demir, beton kalitesinden, işçilik hatalarından, kaçak inşaatlardan veya proje hatalarından kaynaklanan yıkımlar.
Dördüncüsü de köylerde çok eskiden kerpiç, taş, demir veya beton kalitesinin çok az olduğu, bu şekilde yapılan tek katlı ve 2 katlı evlerin yıkılması.
Bölgede yapılan araştırmalarda, yıkılan binaların yüzde 97'sinin 1999 yılından önce yapılan binalar olduğu tespit edilmiştir. 1999 depreminden sonra gerekli yasal düzenlemeler yapılmış olup Deprem Yönetmeliği çıkarılmasına, daha sonra da hazır beton ve yapı denetim şartları getirilmesine rağmen bunlar hemen uygulamaya konulmamış, aradan birkaç yıl daha geçmiştir. Bugünden sonra herkes depremin Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu unutmamalı, depremin bir parçasının da en önemli kentsel dönüşüm ayağının da belediyeler olduğunu unutmamalıdır.
Ben, geçtiğimiz hafta Mersin'de Cumhur İttifakı Akdeniz Belediyesinin yapmış olduğu kentsel dönüşüm projelerinin açılış törenine katıldım. Gerçekten Mersin'e yakışır bir ilçe belediyesinin Mersin'de neler yapabildiğini ortaya koyan güzel bir proje milletimizin hizmetine sunulmuştur ama -üzülerek görüyoruz ki- Mersin'de birçok mahallede, birçok ilçede kentsel dönüşüm projesi ihtiyacı olmasına rağmen burada bunun siyasetini yapanların tek bir kentsel dönüşüm projesi ortaya koyamadıklarını, bir tek çözüm ortaya koyamadıklarını da özellikle belirtmek istiyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, çözüm odaklı önerileri her zaman milletimiz lehine destekleyeceğimizi belirtiyor, saygılarımı sunuyorum.