GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:73
Tarih:15.03.2023

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Depremin ardından bugün de deprem mağduru şehirlerimiz Şanlıurfa ve Adıyaman illerimizi sel vurdu. Bu illerimizde yaşayan yurttaşlarımıza geçmiş olsun diyorum, hayatını yitiren 14 yurttaşımızın yakınlarına başsağlığı diliyorum. Kayıpların bulunması ve daha fazla can kaybı yaşanmaması en büyük dileğimiz.

Değerli milletvekilleri, tam otuz sekiz gün oldu ama deprem bölgesinde yaşanan acılar bitmiş değil. Başta "13'ücü Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu" olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, belediyeleri, örgütleri hem deprem bölgesinde hem de şimdi afet yaşanan sel bölgesinde yaraların sarılması için hep birlikte seferberiz.

Yine, deprem bölgesinden şehirlerimize konuk gelen on binlerce yurttaşımızın acılarının paylaşılması için de kentlerimizde örgütlerimiz, belediyelerimiz ve vatandaşlarımızla seferberlik içindeyiz. Bugün bu kürsüde olma gerekçem de Eskişehir'imize gelen ve bir aydır konuğumuz olan 25 bin depremzedenin dertlerini, sıkıntıların sizinle paylaşmak; eminim, Türkiye'nin dört bir yanına dağılmak zorunda kalan yüz binlerce vatandaşımızın ortak derdi bunlar.

Sayın milletvekilleri, otuz sekiz gün geride kaldı; iktidar enkaz altında ama milletimizin muazzam dayanışması sürüyor. Öyle güzel dayanışma örnekleri var ki Şirintepe Mahallemizde Halit amca Malatya'dan gelen, Gültepe Mahallemizde Satılmış ağabey Hatay'dan gelen ailelere bir dakika dahi düşünmeden kendi oturdukları evleri bırakmış. Halit amca bir akşam bir evladının, öbür akşam diğer evladının evinde kalıyor ama acıları paylaşabildiği için kendini bahtiyar sayıyor. Başka bir hemşehrimiz Alanönü'nde 4 katlı apartmanının tamamını depremzedelere bıraktı. Gülcan ablamız ve gönüllü ekibi mobilyasından tenceresine, halısından kömürüne her ihtiyaç için seferber. Tüm bunların yanında arzu etmediğimiz görüntüler de yok değil. Başını sokacak evi olmadan çok uzaklarda hayat kurmaya çalışan binlerce depremzedemiz normalin 2, 3, 4 katına çıkan kiralar nedeniyle ev bulamıyor ve buradan size sormamı istiyorlar: Bu astronomik kiralara dur diyecek yok mu?

Değerli milletvekilleri, bir başka önemli konu: Depremzedeler kayıplarının yasını dâhi yaşayamamışken bu insanlarımız ilk günden beri bir büyük hayat mücadelesiyle karşı karşıya. Sözde onlara hane başına onar bin lira verilecekti ama yok. Biz Eskişehir'de gittiğimiz her yerde soruyoruz; 1 kişi aldıysa 10 kişi almamış. O zaman soruyoruz: Nerede söz verdiğiniz bu yardımlar, bu acil yardımlar? Hani taşınma yardımı, hani kira yardımı? Oysa şov yaparak topladığınız 115 milyar lira vardı, nerede o paralar? Malatya'dan gelen Nesime amcamız, Hataylı Bahattin kardeşimiz, Hayat ablamızla dün kaldıkları TÜRASAŞ misafirhanesinde dertleştik. Bırakın 10 bin lira yardım almayı, beş kuruşları yok. Onlara ev sahipliği yapan misafirhaneler, yurtlar, kurumlar özveriyle çalışıyor ama sadece 3 öğün yemek vermek yeterli değil. İnsanların büyük sıkıntıları var. Evladına mama, kıyafet, ilaç alamadığından dert yanıyor anne-babalar. İşte, Maraş'tan gelen Hatice ve Bekir kardeşlerimiz; henüz altı aylık evliler, Hatice kardeşimiz hamile, evlerini kaybetmişler, işleri yok, tek kuruşları yok. Hatice kardeşimin parmağındaki evlilik yüzüğünü satmışlar benzin alıp Eskişehir'e ulaşabilmek için. AFAD'ı, kaymakamı, valisi çalmadıkları kapı, gitmedikleri kurum kalmamış ama tek kuruş yardım almış değiller. Tekrar tekrar soruyorum size: Topladığınız o paralar nerede?

Değerli arkadaşlarım, şehirlerimize gelen depremzede kardeşlerimizin aklı da yüreği de memleketlerinde. En büyük sıkıntı hasar tespit raporları. Evi yerle bir olmuş, girecek kapısı olmayan binalara "Az hasarlı." denmiş. Bölgede hâlâ artçılar devam ediyor, bu insanlar bu evlere nasıl girecek? "Duvarı yarılmış, kapısı parçalanmış o evlere siz girebilir misiniz?" diye soruyorlar. Hangi göz, hangi vicdan, hangi bilimsel çalışma bu raporu verdiriyor? Allah göstermesin, tekrar yaşanacak bir deprem tehlikesine karşı bu insanlar güvence istiyor, bilimsel rapor istiyor.

Yine, değerli arkadaşlarım, haziran ayında üniversite sınavına girecek, LGS'ye girecek on binlerce depremzede evladımız ve aileleri kaygılı. Test kitapları, ders kitapları, ders çalıştığı bilgisayarı, tableti enkaz altında kalan, hâlâ çalışacak bir kitaba ulaşamayan öğrenciler var. "Sınav ücretlerini almayacağız." demek, "İstediği şehirde sınava girebilir." demek yeterli değil. Geleceğimiz evlatlarımızın hayatlarını, hayallerini yok etmemeliyiz. Bu ailelerin kaygılarını gidermek de yine bu Meclisin boynunun borcu olmalı.

Değerli arkadaşlarım, depremin ardından şimdi de selin vurduğu yurttaşlarımızı artık daha fazla kandırmayın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

Bu milletin, bu halkın dayanışması yaraları sarmaya devam ediyor, edecek; sizin sözünü verip yapmadığınız yardımları da bu millet yapacak, yapmakta; bir tas çorbasını, bir dilim ekmeğini, bir bardak suyunu paylaşıyor, paylaşacak ama bu aymazlığınızı, bu utanmazlığınızı unutmadı, unutmayacak.

Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.