| Konu: | Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 21.03.2023 |
HABİP EKSİK (Iğdır) - Genel Kurulu ve halklarımızı saygıyla selamlıyorum.
Tarımla ilgili değişiklikleri konuşuyoruz ama iktidarın hâlâ bu konunun ciddiyetini anlayamadığını bir şekilde daha görmüş bulunmaktayız.
Bilim insanları, iktidarların yanlış yönetimlerinden kaynaklı ortaya çıkan iklim değişiklikleri nedeniyle önümüzdeki süreçlerde 2 tane çok ciddi, büyük krizin olacağını öngörüyorlar; biri sağlık krizi, diğeri de gıda krizi olmak üzere çok büyük 2 krizin olabileceği öngörüsünde bulunuyorlar. Maalesef, ülkemizde mevcut iktidar tarafından bu 2 alanla ilgili bugüne kadar doğru düzgün bir politika geliştirilmediğini ve âdeta bu 2 alanın yok olmayla karşı karşıya bırakıldığını, ülkede yaşayan insanların hepsinin bu krizler karşısında savunmasız bırakıldığını görebiliyoruz.
Bugün Türkiye, dört mevsimi birden yaşamasıyla ve su kaynakları, tarım arazileri, hayvansal üretimi, yayla konusundaki zenginlikleriyle aslında çok büyük bir potansiyel oluştururken maalesef dışarıya âdeta bağımlı hâle gelmiş bir durumdadır. Baktığınız zaman, bizden çok çok daha küçük bir yüz ölçümüne sahip veya tarımsal üretim açısından daha küçük olan ülkeler bizden çok daha fazla tarım ürünü ihraç etmektedirler. Türkiye, birçok ürün noktasında maalesef dışarıya bağımlı kalmıştır; ürettiğini de satamamakta ve çiftçisini, üreticisini ciddi anlamda mağdur etmektedir. Bunların birçok nedeni var. Baktığınız zaman, Türkiye'de tarımın ve hayvancılığın bitirilmesinde iktidarın yanlış politikaları açısından birçok sorunlu neden olduğunu görürsünüz. Mesela, su kaynakları üzerinde kurulan HES'ler hem iklim değişikliğine yol açtı hem de tarımsal üretim açısından çok ciddi, büyük bir sorun oluşturdu. Birçok yerde maalesef kuraklık nedeniyle tarımsal üretimden vazgeçildi ve bugün tarım arazisi açısından, yüz ölçümü açısından her yıl alan kaybettiğimizi söyleyebiliriz.
Gübre, mazot, tohum ve ilaç gibi girdilerin fiyatlarının artması, ülkede yanlış yönetimin ekonomik krizi tetiklemesi, bunun neticesinde meydana gelen devalüasyon tarımsal üretimi de çok ciddi anlamda etkilemiş bulunmakta. Baktığınız zaman, birçok çiftçinin bu girdileri karşılayabilecek gücü kalmadığını ve bundan dolayı tarım arazilerini boş bıraktıklarını, üretemediklerini hatta geçimlerini sağlayamadıkları için metropollere -hatta Batı'ya, başka ülkelere- göç etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz. O açıdan, bu yanlış politikalardan derhâl vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha bu kürsüden ifade etmek isteriz.
Yine, hayvancılık açısından Türkiye'de üretimin âdeta durdurulması için mevcut iktidar tarafından çok ciddi anlamda politikalar üretildi. Baktığınız zaman, geçmişte yaşanan ve hepimizin hafızasında derin yaralar bırakan köy boşaltmaları hayvancılığın büyük bir sekteye uğramasına sebep oldu. Bugün de baktığınız zaman, özellikle Kürt halkının yoğunlukta yaşadığı kentlerde hayvancılık açısından yayla yasaklarının olması hayvansal üretimin büyük oranda sekteye uğramasına, hayvancılığın yapılamamasına sebep oldu. Tabii, bunun yanında ilaç, veteriner ve aynı zamanda sigorta ücretlerinin artmış olması da çok büyük bir sorun oluşturmaktadır.
Yine, üretilen ürünlerin işlenmesi, gerçekten bir ekonomik değere ulaşması için fabrikaların, işletmelerin olmaması, bu yönde de özellikle bölgeler arasında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HABİP EKSİK (Devamla) - ...farklı anlayışların hâkim olması, ayrımcılık politikalarının uygulanması bugün Türkiye'de tarımın çok ciddi anlamda üretim konusunda sıkıntıya girmesine sebep olmuştur. Örneğin, Iğdır'da geçmiş yıllarda pamuk yetiştirilirdi, şeker pancarı yetiştirilirdi ama bugün maalesef bunların yetiştirilemediğini görüyoruz. Neden? Çünkü pamuğu işleyecek fabrikaları maalesef mevcut iktidarlar ve bugünkü yönetimde bulunan iktidar o bölgeye getirmedi, o istihdam alanlarını sağlayamadı, pamuğu işleyecek fabrikaları o bölgelerde oluşturamadı; soğuk hava depolarını kuramadı, üretilen sebze ve meyve kısa sürede tüketilmeyle karşı karşıya bırakıldığı için de çürüdü. Hatta çoğu zaman insanlar oralarda üretimi terk etti.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.