| Konu: | Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 21.03.2023 |
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bugün "Nevroz" Bayramı. Dirilişin, doğuşun, özgürlüğün ateşinin harlandığı... Ne yazık ki depremin hüznü içinde biz bu sene "Nevroz"u yaşadık. "Nevroz" bütün halklara kutlu olsun. "..."(*)
Değerli arkadaşlar, bugün üzerinde durmak istediğim konu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye bugün verdiğim soru önergesi ve buradan kendisine de duyuruyorum: Diğer soru önergelerimiz gibi bu soru önergemiz de ümit ediyoruz ki yanıtsız kalmaz, yanıtlanır.
Burada, özellikle bu deprem bölgesinde, bazı tarım arazilerine ve normal arazilere geçici el koyma süreci işletildi. Hatay Valiliği, 18 Mart 2023 tarihli onayıyla afet nedeniyle olağanüstü hâl ilan edilen bölgelerde depremzedelerin barınma ihtiyacını gerekçe göstererek, konteyner kentler kurmak üzere geçici olarak bazı yerlere el konduğunu açıklandı. Bunlar Hatay için ağırlıklı olarak hangi bölgeleri kapsıyor? Antakya, Defne, Erzin, Kumlu, Samandağ Kırıkhan, Dörtyol, Belen, Hassa ve Arsuz ilçelerinde, birçok mahallede, birçok araziye şu an geçici süreyle el konulacağına dair bir açıklama yapılmış oldu.
Peki, bunda asıl altını çizmek istediğimiz nokta nedir? Birincisi, depremzedeler zaten her konuda mağdur, burada çok dillendirdik. Özellikle başta Hatay, Adıyaman ve Maraş olmak üzere deprem o kadar geniş bir etki yarattı ki, o kadar büyük bir yıkım yarattı ki şu an orada normal bir hayatın devamından bahsetmek asla mümkün değil çünkü sadece insanlar ölmedi, sadece konutlar yıkılmadı. Kentler bir bütün olarak şu an ortada yok, çarşı merkezleri yok ve günübirlik devam etmesi gereken hayatın kendisi yok. Dolayısıyla, burada neden bunun altını çizdim? Ücreti daha sonra ödenmek üzere bu arazilere el konulacağı açıklanıyor ve buradan şu soruyu sormamız lazım: "Bedeli daha sonra ödenecek" dediğiniz şey; bir, bedeli nedir bunun; ikincisi ne zaman ödenecek? Bunu, depremzedenin kendisi bizzat soruyor ve bu soru yanıtlanmalıdır.
İkincisi: Bakanlık neden bugüne kadar deprem bölgelerinde afet alanları ilan etmemiş? Bu, bir kere artık Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gündeme alınması gereken en temel konulardan biri. Yaşadığımız deprem... Belki de yüzyıllar boyu geriye dönüp baktığımızda bu kadar büyük bir depremi biz yaşamadık. Türkiye bir afet bölgesi, her yeri neredeyse fay hattı ama depremle ilgili alınmayan önlemlerden biri de ne yazık ki budur çünkü afet alanları, afet zamanı için yaşam alanları açısından toplanma alanı bile -bırakın konteyner kent kurma yeri- belirlenmemiş.
Yine, bu listede yer alan arazileri kontrol ettiğimizde önemli bir bölümü tarım arazisi ve biz şimdi görüştüğümüz yasaya baktığımızda orman ve tarım arazileri üzerinde bu yeni yasayla birlikte nasıl yine rantçı anlayışın, nasıl -biraz önce hocamızın da ifade ettiği gibi- ekosistemi bozan ve aslında afeti daha fazla derinleştiren ve önünü açan bir anlayışa, bugün bu yasaya biz "evet" dersek böyle bir anlayışa bir kere daha imza atmış olacağız. AKP'nin bu rantçı anlayışına; dağı, taşı, toprağı, ormanı ticarileştiren anlayışına, afetlerin önünü açan anlayışına bizler asla "evet" demeyeceğiz, dememeliyiz zaten.
Buradan bir şeyi daha sormak istiyoruz Sayın Bakana. Tarım arazilerine bir kere el konulacağı için zaten... Örneğin, Hatay için söyleyeyim, bir kere tarım oradaki insanlara arazilerde ürettikleri tüketmeleri gereken, yemeleri, içmeleri gereken şeyi sağlamaktadır; onu da ellerinden alarak yani tarım arazilerini konteyner kente dönüştürerek insanların yaşamlarını idame ettirmeleri için gerekli olan tarımsal ürünleri elde etmelerinin de önüne geçilmiş olacak. Peki, bu arazilere geçici olarak da olsa el koyulurken bütün bunların hesabı yapıldı mı, yapılıyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Bu liste uzun bir liste, 70 sayfalık bir liste, 70 sayfayı dolduracak kadar araziye el konuluyor; bunun yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili soru önergemize yanıt beklediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Bizim bu iktidardan beklentimiz yok, hele bu depremden sonra asla hiçbir beklentimiz yok bu iktidardan ve önümüzdeki seçimlerde bu iktidarı emin olun ki depremzedeler gönderecektir. Bu iktidar depremde depremzedelere, bizlere yaşattığının bedelini bu seçimde en ağır şekilde ödeyecektir. Bunu bir daha söylüyorum, alanlara gitseler ve gerçekten halkla yüzleşseler bunun öyle olduğunu zaten kendileri de görecektir.
Bizler, bu dünyayı zalim Dahhak'lara nasıl bırakmadıysak Demirci Gâve'ler, mazlumlar nasıl direnerek "Nevroz"u ateşiyle harladılarsa biz de direnişimizi 14 Mayısta aynı şekilde harlayacağız. Buradan da bütün halklara sözümüz olsun.