| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 28.03.2023 |
CHP GRUBU ADINA ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Depremin üzerinden elli gün geçti, elli gün sonra benim Meclise ilk gelişim. Malum, merkez üssü Kahramanmaraş'tı, benim vekili olduğum şehir. Çok büyük acılar yaşadık, çok büyük sıkıntılar yaşadık; yaşamaya devam ediyoruz, çok sıkıntılı günlerden geçtik maalesef. Defalarca uyarmıştık, ben 2020 yılında Elâzığ depreminden sonra bu kürsüde bir konuşma yapmıştım ve demiştim ki: "Kahramanmaraş deprem bölgesi, fay hattı var, her an kırılabilir; her an sıkıntı olabilir. Şüphesiz ki buna engel olma şansımız yok ama en azından bir yapı stoku çıkarılabilir, en azından binalara güçlendirme yapılabilir, başka bir şeyler yapılabilir; ben bilmiyorum, uzmanı değilim ama bir şeyler yapılabilir, bir şey yapmamız gerekiyor." Böyle uyarmıştık ama dinlememişti kimse. Hatta o dönem Kahramanmaraş'ın Büyükşehir Belediye Başkanı demişti ki "CHP zihniyeti, korkutuyor." ama başımıza geldi, maalesef geldi başımıza. Yine o dönem "Maraş Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yapıldığı yer yanlış, fay hattı üzerinde, burası olmaz." diye uyarmıştık, dinlemediler, yapıldı, yıkıldı büyük oranda. Yine AFAD binası... "Ya, AFAD'ın binası, deprem fay hattı üzerinde, olmaz." demiştim, yırtınmıştık, çırpınmıştım, yine dinlememişlerdi. Depremde ilk yıkılan AFAD'ın binası oldu, deposu oldu. Yani düşünebiliyor musunuz, AFAD deposu depremde ilk yıkılan yer çünkü yeri yanlıştı, zemin etüdü yapılmamıştı, fay hattı üzeriydi. Bunlar yaşandı, ben suçlamak için söylemiyorum, bundan ders çıkartmamız gerekiyor ama artık bundan bir ders çıkartıp önümüzdeki süreçte yanlış yapmamamız gerekiyor. Görüyorum ki maalesef yine yanlışlıklar yapılıyor.
Bakın, Kahramanmaraş merkezde geçtiğimiz günlerde Sayın Bakan Yardımcısının da olduğu toplantıydı -Fatma Varank, ismini yanlış hatırlamıyorsam- AK PARTİ vekilleri de vardı, hep beraber, Vali Bey, bir toplantı yaptık; yeni şehir nereye kurulacak? Bahsedilen yerlerden, mesela "Çınarlı köyü" diye bir köy vardır bizde, Çınarlı köyüne 80 bin konut... Ya, olmaz, taş üstünde taş kalmadı bu köyde. O köy, fay hattının tam üzerinde. Efendim, hazine arazisi var orada, ya, hazine arazisi olabilir de burası deprem bölgesi, burada fay hattı var, burada yapılmaz. Anlatmaya çalışıyoruz ama ne kadar dinler Hükûmet, en azından kırk sekiz, elli gün var seçimlere, bu süreçte dinleyip belki bu konuda ciddi adımlar atarlar, belki dur diyebilirler çünkü gerçekten bir cana bile kıyamıyor insan.
Bakın, ben depremde Maraş'ta idim, günlerce kaldım. Ya, şimdi, az önce Genel Kurula girdim, baktım, aynı tas aynı hamam yani yine aynı şeyler konuşuluyor; muhalefet bir şey söylüyor, iktidar başka bir şey söylüyor, o ona laf atıyor, öbürü öbürüne başka bir şey söylüyor.
HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) - Sizinkiler hiç değişmiyor!
ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Halilciğim, hepsi aynı, herkes aynı, iktidar da aynı, siz de aynısınız. Bizimkiler muhalefet görevini yapıyorlar ama sizin biraz tahammül etmeniz gerekir.
Bakıyorum, yine maalesef tartışmalar sürüyor ama 50 binin üzerinde insan öldü arkadaşlar. Benim çok akrabam öldü, binlerce komşum, arkadaşım, dostum, yakınımız rahmetli oldu. Bakın, 2 aylık bebeği ben ellerimle çıkardım enkazdan, 2 aylık bebeği! Annesini çıkaramadım, gözlerimin içine baka baka öldü kadın çünkü kimse yoktu, o enkazı kaldıracak gücümüz de yoktu, vinç lazımdı ama yoktu. İlk iki gün, üç gün hiçbir şey yoktu, AFAD da yoktu, Kızılay da yoktu. Belediyeler geldi. AK PARTİ'li, CHP'li, hepsine teşekkür ediyorum hiçbir ayrım yapmadan. Allah'tan belediyeler varmış ki gelmişler; orada gıda verdiler, yemek verdiler, çorba verdiler. Vinçler geldi, itfaiye personeli geldi ama o görevi yapması gereken AFAD yoktu, gerçekten yoktu, vallahi de yoktu, billahi de yoktu. Bu da bir ders çıkarılması gereken bir konu bence. Dikkat etmemiz gerekiyor. "Bir büyük deprem olduğu zaman ne yapılabilir?" diye özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. Arama kurtarma çok eksikti. Ankara Büyükşehir Belediyesinin İtfaiyesi depremden üç saat sonra havalimanından Maraş'a gidecekti; uçağa bindirildiler 250 personel araçlarıyla, aletleriyle birlikte, bir süre sonra yarısı indirildi. Gerekçe: Sayın Bakanların korumaları gidecekmiş. Ya, olmaz. O 250'nin yarısı geldi yani 110 personel geldi. Ankara Büyükşehirin itfaiye erleri -ki çok da başarılılar yani bu dönem de işe girmemişler adamlar, geçmiş dönemde başlamışlar- çok yetenekliler gerçekten, bire bir çalıştım enkazlarda onlarla, 309 can kurtardılar, biliyor musunuz? Demek ki hepsi gelseydi -yirmi dört saat geç geldiler- belki 50 can daha kurtarabilirlerdi, 50 insanı daha yaşamda tutabilirdik çünkü depremin ilk anında ne kadar kurtarabilirseniz o kadar avantajlı hâle geliyorsunuz, zaman geçtikçe aşağıdan çıkartma şansınız kalmıyor; bunu bire bir yaşadık, gördük.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Velhasılıkelam, eksiklikler oldu, yanlışlıklar oldu. Bir daha söylüyorum, muhalefet yapmak için söylemiyorum ama bundan sonra böyle bir sorun yaşadığımızda, bir afetle karşılaştığımızda en azından daha hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu sadece benim görevim, milletvekilinin görevi değil; bu, kamu kuruluşlarını yönetenlerin de görevi.
Kızılay deyince benim aklıma çocukluğumdan bu yana çadır, battaniye, kan gelirdi. Bu deprem bölgesinde biz Kızılaydan çadır göremedik, vallahi göremedik, hâlâ çadır ihtiyacı var. Bana gelen her 100 telefonun 95'i vallahi de billahi de çadır... Vatandaş çadır istiyor arkadaşlar, yok çadır. Siz bakmayın "Çadır kentler kurduk, sıkıntı yok, eksik yok." denilmesine.
Son sözün bu olsun: Feryat ediyoruz, Maraş'ta çadır eksiği var, çadır istiyoruz. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, vicdanlı davranın, Allah aşkına Maraş'a biraz, 3-5 bin çadır gönderin diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.