GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:82
Tarih:30.03.2023

MHP GRUBU ADINA ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 407 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Sizi, Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden büyük Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Şanlıurfa ve Adıyaman'da meydana gelen sel felaketinde ve 6 Şubat tarihinde meydana gelen Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ayrıca, sel ve deprem felaketinde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm Türk milletine başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, getirilen kanun teklifinin ana komisyon olan İçişleri Komisyonu görüşmelerinin yanı sıra tali komisyon olan Çevre Komisyonunda da görüşmelere katılarak yakından takip ettim. Komisyon görüşmelerinde teklifi hazırlayan İstanbul Milletvekilimiz Sayın Mustafa Demir ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcımız Sayın Mehmet Emin Birpınar yaptıkları sunumlarla teklifin gerekçelerini ayrıntılarıyla anlattılar.

Sayın milletvekilleri, teklife sonradan eklenen 1'inci maddeyle peyzaj mimarlarının ve iç mimarların Devlet Memurları Kanunu'nun "teknik hizmetler sınıfı"na alınmasına imkân sağlanmıştır. Ayrıca, özel hizmet tazminatı alabilmelerine imkân sağlanması gerekmektedir. Bu, hem iç mimar arkadaşlarımızın hem de peyzaj mimarı arkadaşlarımızın beklentisidir. Eminim, Genel Kurulumuz bunu dikkate alacak ve bu görüşmelerde değerlendirilecektir.

Teklifin 2'nci maddesinde çevre kirliliğine neden olan gemilere uygulanan cezalarda düzenlemeye gidilmektedir. Dünyada yaşanan gelişmeler ışığında deniz taşımacılığında teknolojik ilerlemeyle beraber gemi tonajlarının arttığı, 100 bin grostonun üstündeki gemilerin 1983 yılında çıkan yasayla günümüzde orantısız şekilde cezalandırıldığı ifade edilmiştir. Ülkemizde artan gemi yapım ve onarım tesislerinin sayısı ve niteliği yanında, pandemi döneminin ardından üretim, tedarik ve lojistik sektöründe yaşanan gelişmelerle beraber ülkemizin jeopolitik avantajları dikkate alınınca ülkemize döviz girdisi sağlayacak bu tesislerin yabancı ülkelerle rekabet edebilmesi için düzenlemenin uygun olduğu görülmektedir.

Komisyon görüşmelerinde muhalefet tarafından dile getirilen balast suyunun özellikle Marmara Denizi'ne boşaltılmasıyla oluşabilecek kirliliğin müsilaj problemlerini artıracağı yönündeki ifadeler... İç deniz olan Marmara Denizi'nde balast suyu boşaltmanın bizim de taraf olduğumuz Uluslararası Denizcilik Örgütü kurallarına göre yasak olduğu, gemilerin balast suyunun boşaltım işleminin yapılabilmesi için kıyıdan 200 mil açıkta olması gerektiği Bakan Yardımcımız tarafından açıklanmıştır. Yine Bakan Yardımcımız tarafından yapılan açıklamada, bazı ülkelerde denizi kirletenlere uygulanan cezaların ihtisas mahkemelerince değerlendirildiği ifade edilmiştir, ülkemizde ise bu tür ihtisas mahkemelerinin olmadığı söylenmiştir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin şimdiye kadar bu tür ihtisas mahkemelerini oluşturmamış olması önümüzdeki dönemde asıl konuşulması gereken konudur.

Komisyon görüşmelerinde tartışmalara neden olan bir diğer madde de teklifin 3'üncü maddesidir. Deniz dolgu alanlarına yapılacak olan yer altı otoparklarıyla alakalı olan bu madde son günlerde yaşadığımız depremler nedeniyle oldukça hassas bir konuma gelmiştir. Bu maddenin çekilmiş olması biz de Komisyon görüşmelerinde çekince belirttiğimiz için olumlu olmuştur.

Değerli milletvekilleri, teklifin 4'üncü ve 5'inci maddesiyle Adana ilimize bağlı Karataş ilçemizde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmasına imkân sağlanmaktadır. Çukurova'nın önemli bir tarımsal üretim merkezi olduğu göz önünde bulundurulacak olursa madde, bölgenin tarımsal kalkınmasına ve tarım üretiminin daha da fazla büyümesine imkân sağlayacaktır. Ülkemiz son yıllarda artan organize sanayi bölgeleriyle üretim ve ihracatın artmasında oldukça başarılı olmuştur ancak gelişen şartlar organize sanayi bölgelerinin de ihtisaslaşması gerekliliğini ortaya koymuş, bu doğrultuda da ihtisas OSB'lerin kurulumu hız kazanmıştır. Düzce ilimizde bulunan 5 adet OSB karma OSB olarak faaliyet göstermektedir. Düzce fındık üretiminin yanında verimli ovasıyla tarımsal üretim açısından değerlendirilmeli, tarım ihtisas bölgesi kurularak özellikle fındık gibi dünya üretiminin yüzde 70'inin yapıldığı bir ürün ham madde olarak değil son mamul olarak ihraç edilerek ihracat gelirimiz ve fındığın ülke ekonomisine katma değeri artırılmalıdır.

Teklifin 6'ncı maddesiyle büyükşehir belediyesi statüsü kazandıktan sonra köy yerleşim biriminde kırsal mahalle statüsüne kavuşan yerlerde belediye gelirleri üzerinde doğrudan etki eden ve uygulamadan kaynaklanan sorunların giderilmesi hedeflenmiştir.

7'nci ve 8'inci maddelerde il özel idareleri ve belediyelerin bağlı kuruluşları veya sermayelerinin yüzde 50'sinden fazlasına ortak oldukları şirketlerin 2020 ve 2021 yılları Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda borçlanmalarına imkân sağlayan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle düzenlemeye gidilerek Belediye ve İl Özel İdaresi Kanunlarında değişiklik yapılmaktadır.

9'uncu maddeyle mahallî idarelere tabii afet ve acil durumların yanı sıra çevre kirliliğinin engellenmesi gibi önemli konularda kamu hizmetlerinin etkin şekilde sürdürülebilmesi için kaynak aktarımı yapılırken Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun dışında gelir aktarımına olanak sağlanmaktadır. Geçici maddeyle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yeterlilikleri olanlardan sayıları 20'yi geçmeyen personelin uzman kadroların da görevlendirilmesine imkân sağlanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime burada son verirken getirilen kanun teklifini desteklediğimizi ve hayırlı olmasını temenni ettiğimizi bildirir, Genel Kurulu saygıyla selamlarım.