| Konu: | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.03.2023 |
CHP GRUBU ADINA CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair (2/5017) esas numaralı Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurula ve bizleri izleyen vatandaşlarımıza saygılarımı sunuyorum, selamlıyorum.
Söz konusu kanun teklifiyle, İstiklal Madalyası verilmiş bulunan Türk vatandaşlarımız ile Kore Savaşı ile Kıbrıs Barış Harekâtı'na fiilen katılmış olanlara hayatta bulundukları sürece asgari ücret seviyesinde ve vefatları hâlinde sağ kalan eşe yüzde 75 oranında maaş bağlanması; Yargıtay ve Danıştay başkan, daire başkanı ve üyelerinin maaşlarının artırılması; emekliye bayram ikramiyesinin 1.100 TL'den 2 bin TL'ye çıkarılması; en düşük emekli maaşının 5.500 TL'den 7.500 TL'ye çıkarılması; tabip ve diş hekimlerine ek göstergelerle iyileştirmelerinin yapıldığı düzenlemeleri içeren bir teklif sunulmuş bulunmakta. Öncelikle, şunu söylemek isterim ki eksiklikleri olan, yeni mağduriyetler yaratan bir kanun teklifi olsa da şu an bu düzenlemeden yararlananlar yönünden biz de olumlu yaklaşıyoruz ve bu kısmıyla destekliyoruz ancak tekrar etmem gerekirse bu düzenleme yeni haksızlıklar, yeni mağduriyetler yaratmaktadır. Bu konuda uyarılarımızı Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptık ancak iktidar dikkate almadı. İnşallah, şurada bir buçuk ay sonra "Hak, hukuk, adalet." diyerek en doğru düzenlemeleri biz yapacağız.
İlk olarak şunu söylemek gerekirse biz bu düzenlemelerin gerçekleşmesi için çok uğraştık, çok mücadele verdik bugüne kadar. Örneğin, şehit aileleri ve gazilerimizin hak ettikleri maaşları alabilmesi için çok sayıda Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşım kanun teklifi verdi. Emekli maaşının, bayram ikramiyesinin hak edilen şekilde olması için defalarca kanun teklifi verdik; Komisyonda, Genel Kurulda defalarca gündeme taşıdık ancak iktidar bugüne kadar bu tekliflerimizi ve mücadelemizi duymazdan ve görmezden geldi. Şimdi seçim gelmiş, son dakikada iktidar bu düzenlemeleri yapmaya kalkışır oldu. Yani şehit yakınları, emekliler, EYT'liler, doktorlar, yüksek yargı organı hâkim ve savcıları, hatta sözleşmeden kadroya geçen personel gibi son dönemde birtakım iyileştirmeler yapılan kesimler bilsinler ki eğer seçim olmasaydı sizi hatırlayan bir AKP iktidarı olmazdı. Eğer ki sizler bugünlerde hatırlanıyorsanız bilin ki bu, seçimin yüzü suyu hürmetine, yoksa sizi hatırlayan bir AKP, bir iktidar yoktu; biliyorum ki siz de bunun farkındasınız. Yıllardır biz bu mücadeleyi verdik ancak AKP seçim gelince sizleri hatırladı. Ama bu konular iktidarın aklına şimdi yeni gelmiş olsa da ben şunu söyleyeyim: Biz bu işlerin sonuna kadar takipçisiyiz ve önümüzdeki süreçte, iktidara gelir gelmez bugüne kadar gerektiği şekilde hakkını alamamış hangi kesim varsa onların mağduriyetlerini de biz gidereceğiz.
Şimdi, seçim gelmiş, iktidar hepimizin vergileriyle toplanan bütçeyle bize karşı siyaset yapma girişiminde bulunmakta. Bütçeyi seçim arifesinde bize karşı siyasi amaçlarıyla kullanmaya çalışıyor. Ey AKP, ey iktidar; bilin ki bu halk siz ne yaparsanız yapın size kanmayacak, size inanmayacak ve size sandıkta gereken cevabı 14 Mayısta verecek.
Teklifte 1'inci maddede "Şehit aileleri ve gazi maaşları asgari ücrete çıkarılsın." şeklinde bir düzenleme var. Biraz önce de ifade ettim, yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olarak sayısız kanun teklifi verdik. Bugüne kadar niye kabul etmediniz? Neden şehit ailelerini ve gazilerimizi bugüne kadar mağdur ettiniz? Şimdi bir lütuf gibi bunu sunmaya kalkmayın. 2023 öncesinde son yapılan düzenlemeyle şehit ailelerinin ve gazilerin maaşı 1.500 TL'den 2.600 TL'ye çıkarılmıştı, son olarak 2023 yılında 3.250 TL oldu; terör gazileri 4 bin ile 7 bin TL arası, Kore ve Kıbrıs gazileri de 1.227 TL gibi komik bir ücret almakta. Siz iktidar olarak bugüne kadar yarattığınız bu mağduriyetten sorumlusunuz, şehit ailelerine ve gazilere bunun hesabını vereceksiniz.
Ayrıca, bu düzenleme kapsamında 15 Temmuz gazileri yok. 15 Temmuz gazileri altı yıldan bu yana terörle mücadele kapsamına alınmayı beklerken maalesef bu kapsama dâhil değiller. 2.700 civarı 15 Temmuz gazimizden engellilik oranı yüzde 80 ve üzeri olan 370 civarı gazi çeşitli oranlarda maaş alırken, 2.300 gaziye 1 kuruş dahi maaş verilmemekte; yine, anne-babaya 1.900 ile 3.700 TL arası maaş verilmekte. Biz diyoruz ki 15 Temmuz şehit yakınlarına da anne ve babalarına da asgari ücret düzeyinde maaş verilmeli. Devlete düşen, Şeref, Övünç Madalyası verilen gazilerimiz arasında hiçbir ayrım yapılmadan tamamına asgari ücret düzeyinde ödeme yapılması gerekir.
Diğer bir düzenleme, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesi ve Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleriyle aynı özlük haklarına sahip olmaları yönünden bir teklif. Öncelikle şunu ifade edelim: Yüksek yargı arasında bir dengenin olması, özlük hakları yönünden bir farklılık olmaması makul bir yaklaşımdır, bu yönüyle itiraz etmiyoruz. Bu düzenlemeden yararlanacak olan yüksek yargı görevlilerine de hayırlı olsun. Ancak, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilme hakkı olan birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcıları kapsamadığı için aradaki makas çok fazlasıyla açılmış olacaktır. Yargının yükü adliyedeki hâkim, savcının, istinaftaki hâkim, savcının da üzerinde, onlar da büyük gayret ve özveriyle çalışırken bu şekilde bir ayrımcılık meslektaşlar arasında bir huzursuzluk yaratacaktır. Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilme yeterliliğine sahipken kadrosuzluk nedeniyle seçilemeyenler ile üyeler aynı statüde tutulurken şimdi yaratılan farklılık yargının barışına yakışmamaktadır. Neyse ki önümüzde seçim var, bu haksız durumu biz düzelteceğiz.
Bir başka düzenleme, Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası. Bu düzenlemede "Cumhurbaşkanı kararı ve tevcihi ile deprem, yangın, sel gibi afetler ve tehlikeli salgın hastalıklarla mücadelede veya bunların yol açtığı zararların giderilmesinde üstün feragat, fedakârlık, başarı ve yararlılık gösteren Türk vatandaşlarına Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası verilir." hükmü bulunmakta. Peki, ben buradan soruyorum: Buradaki değerlendirmeyi mevcut Cumhurbaşkanı sizce yapabilir mi? Mevcut Cumhurbaşkanından tarafsız olmasını bekleyebiliyor muyuz?
Bakın, coronavirüs pandemisi oldu, ülkede birçok vatandaşımız maddi-manevi zarar gördü. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler gece gündüz çalıştı ancak iktidar yapılan yardımları engelledi, bankalarda toplanan yardımlara bloke koydu. Deprem oldu, başta 11 büyükşehir belediyesi olmak üzere bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz ve milletvekillerimizle ilk günden itibaren deprem bölgesindeydik. Belediyelerimiz ilk günlerde enkaz altında bulunan vatandaşlarımızı çıkarabilme gayreti içinde mücadele etti, şimdi de hâlâ yaraları sarmaya devam ediyor. Ancak AKP'li Cumhurbaşkanı çıkıp "Deprem bölgesinde Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri görmedik." diyebilmiştir. Hadi belediye başkanlarımız neyse diyelim, Cumhuriyet Halk Partisinden seçilmiş belediye başkanları; orada ilk günden itibaren, gece gündüz, enkaz altından vatandaşların çıkarılması dâhil, yaraların sarılma aşamasında orada emek çeken, mücadele eden, alın teri döken belediye çalışanlarımızın emeğine bari haksızlık yapmayın, görmezlikten gelmeyin. Çok ayıp!
Şimdi, bu kadar yanlı bir Cumhurbaşkanının bu ödülü tarafsız vermesini beklememiz mümkün değil. Neyse ki seçime az kaldı, adaletli, tarafsız bir Cumhurbaşkanı 14 Mayıstan sonra işbaşına gelecek. Geliyor gelmekte olan.
Yine, bu düzenleme içerisinde emeklilerimiz için iki dinî bayramda 1.100 TL olan bayram ikramiyesinin 2 bin TL'ye çıkarılması teklifi bulunmakta. Önce şunu bir kez daha ifade etmek ve hatırlatmak gerekirse: İki bayramda ödenmekte olan bayram ikramiyesi Cumhuriyet Halk Partisinin yıllar önce yani 2015 yılı sürecinde başlayan bir seçim vaadidir. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun o tarihteki vaadi her emekliye iki dinî bayramda birer maaş ikramiyeydi. 2018 yılında 1.000 TL verebildiniz. O tarihte asgari ücret 1.603 TL'ydi ve siz ancak 1.000 TL verebildiniz; daha sonra 1.100 TL yapıldı. Biz bu kürsüden bayram ikramiyesinin en az asgari ücret seviyesinde olmasını çok önerdik. Örneğin, 25 Kasım 2022 tarihinde bu konuyla ilgili görüşmeler yapılırken biz o tarihte dedik ki: "Bakın, bu en az 2 bin TL olmalı." Siz kabul etmediniz. Bugün seçim geldi "2 bin TL'ye çıkarıyoruz." diye siyaset malzemesi yapmaya çalışıyorsunuz. Geçtik asgari ücret üzerinden, hiç olmazsa ilk verildiği 1.000 TL oranına göre baktığımızda bugün 5.500 TL olması gerekir bu ikramiyenin. "Emekliyi düşünüyoruz." falan diyemezsiniz.
Yine, en düşük emekli maaşının 5.500 TL'den 7.500 TL'ye çıkarılmasıyla ilgili bir teklif de yine bu düzenleme içerisinde mevcut. Biz diyoruz ki: En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı ve bu konu artık gündemden çıkarılmalı, asgari ücret arttıkça en düşük emekli aylığı da artmaya devam etmeli.
2003 yılında asgari ücret 226 TL iken en düşük emekli maaşı 332 TL idi ve bu parayla -o günkü rakamlarla bir çeyrek altının 30 TL olduğu biliniyor- 11 çeyrek altın alınmaktaydı. 5 Temmuz 2022 tarihinde 3.500 TL'ye çıkarıldı ama siz o gün dahi Plan ve Bütçe Komisyonuna bu teklif için geldiğinizde, ilk kanun teklifinizdeki rakam 3 bin TL'ydi; bizim itirazlarımızla, mücadelemizle Komisyonda 3.500 TL'ye çıkarmak zorunda kaldınız ancak bu rakam dahi, bakın söylüyorum, 3.500 TL olarak kabul edildiğinde dahi ancak 2 çeyrek altın eder vaziyetteydi. 5 Ocak 2023 tarihinde ise 3.500 TL'den 5.500 yüz TL'ye çıkarıldı. Biz, yine, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini savunduk çünkü o günkü rakamla da benim emekli vatandaşım ancak 3 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi ise, 7.500 TL'ye çıkarılmakta, bu da ancak 4 çeyrek altın; konu daha iyi anlaşılsın diye buradan örnek veriyorum. Yani, kısa özet, 2003 tarihinde 11 çeyrek altından, 2023 tarihinde 4 çeyrek altına düşürdünüz. Emeklimiz bu farkı çok iyi görmekte, yaşamakta; bu fakirleşmenin sebebi AKP iktidarıdır. Ekonomiyi getirdiğiniz tablo ortada, emekli can çekişir hâldedir. 5'li çetelere kamu-özel iş birliğiyle kamudan aktarılan kaynaklar keşke emeklimize, çiftçimize, memurumuza aktarılabilmiş olsaydı; maalesef AKP tercihini başka yollarda kullandı. Biz diyoruz ki devletimizin kaynakları doğru kullanılacak, üretime kullanılacak; 5'li çetelere, kamu-özel iş birliklerine aktarılmayacak, halkımız zenginleşecek. Az kaldı, geliyor gelmekte olan.
Kamuda taşeron işçi problemi bugüne kadar çözülemedi. CHP olarak söz veriyoruz, taşeronu biz bitireceğiz, kamuda taşeronu kadroya biz alacağız. Yine aynı şekilde, devletin kamu hizmetlerinde çalışan kamu mühendislerine hak ettiği değerde ücretlerini biz vereceğiz, onları gerekli itibara tekrar kavuşturacağız. Staj mağdurlarının sorunlarını, meslek kolu mağdurlarının sorunlarını biz çözeceğiz; "evim" mağdurlarının sorunlarını biz çözeceğiz. 5620 sayılı Kanun kapsamında "kadrolu veya sözleşmeli olmayan geçici işçiler her mali yılda beş ay yirmi dokuz gün çalışmaya devam eden" ibaresini kaldırıp yine 3/a ve (b) bentlerinin yanına (c) bendinin de eklenmesini biz sağlayacağız; özel idarelerde ve belediyelerde var olan geçici işçileri bu kapsama biz alacağız.
Buradan sesleniyorum: Az kaldı, hepsini iktidarımızda, Millet İttifakı'nın iktidarında biz çözeceğiz.
Düzenlemede, doktor ve diş hekimleriyle ilgili daha önce yapılan iyileştirmelerden yararlanamayanlar yönünden bir düzenleme, iyileştirme mevcut; bunu destekliyoruz ancak bununla birlikte, bu düzenlemeden yararlanamayan kamu eczacıları kapsam dışı tutulmuştur. Kamu eczacılarının da bu düzenlemeye dâhil edilmesi gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Son iki yılda elektrik ve doğal gaza gelen zam oranı yüzde 200 oranını geçmiş, insanlar elektrik ve doğal gaz faturası altında eziliyor; kira öder gibi faturalar gelmekte. Şimdi, seçim gelmiş, Sayın Cumhurbaşkanı elektrikte yüzde 15 indirim, sanayiciler için ise doğal gaz tarifesinde nisanda yüzde 20 indirim yapılacağını açıklıyor. Ben size bir şey söyleyeyim: Bunlar sizin son çırpınışlarınız, ne yaparsanız yapın gidicisiniz; faturalar gelmeden seçim gelecek yani yaptığınız işler nafile işler. Bu kadar pahalı elektrik, doğal gaz olmasına yol açıp şimdi de "İndirdik." deyip oy mu alacağınızı zannediyorsunuz? Önümüzde, 14 Mayısta bir seçim olacak, inşallah, Millet İttifakı'nın adayı Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak; çözülemeyen tüm sorunları hep birlikte Millet İttifakı olarak biz çözeceğiz diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
CAVİT ARI (Devamla) - Hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum.
Teşekkür ederim.