| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 14.03.2013 |
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 426 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın geçici 11'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kanunda, enerji, enerji ihtiyacı ve enerji kullanımına tamamen dağıtım şirketlerinin penceresinden bakılmış, sanayicinin ve son kullanıcı olan vatandaşlarımızın başta daha ucuz enerji kullanmak üzere beklentileri karşılanmamıştır. Ayrıca, vatandaşlarımızın özelleştirilmiş elektrik dağıtım şirketlerinin uygulamalarından kaynaklanan yaşadıkları sorunlarla ilgili herhangi bir çözüm getirilmemiştir; örneğin, seçim bölgem Bursa bölgesinde elektrik dağıtım şirketlerinden kaynaklanan sorunları kısaca sıraladığımızda:
Elektrik sayaçlarının dijital sayaçlar olarak değiştirilmesinden kaynaklı bu şirketler vatandaşlarımızdan hâlâ yüksek bedelle sayaç bedeli almaktadırlar.
Tek elektrik faturasının ödenmemesi durumunda dahi açma-kesme bedeli alınmaktadır. Bu bedel genellikle açma-kesme işlemi yapılmadan gerçekleştirilmektedir.
Elektrik faturalarında abonelerden alınan ücretler açıkça belirtilmemekte, elektrik faturalarında değiştirilen sayaç bedelleri ve sayaç takma bedelleriyle ilgili bir bölüm, açıklama bulunmamaktadır.
Dağıtım şirketi bölgesindeki yüklenici firmalar vatandaşların sorunlarına acil çözümler üretmek yerine yüksek kâr etmek olduğu işlere yönelmektedirler.
Değerli milletvekilleri, tarımda, köylerde yangın olduğu, çiftçilerin artık kahve, köy meydanı ve camilere çıkamadığını her fırsatta belirtiyoruz. Sulama birliklerinde elektrik borçlarından dolayı önümüzdeki yıl ekimden vazgeçecek çiftçi sayısı giderek artmaktadır. Sayın Bakan herhangi bir yeni düzenleme yapılmayacağını ifade etmektedir. Ancak, özel şirketler, çiftçilerin borçlarından dolayı icra kanalıyla daha önceden trafoları sökerek icra durumunu gerçekleştirenler, bugün artık elektrik dağıtım direklerini kesmektedirler. Bu da tesislerin çalışamaz hâle geldiğinin bir göstergesi olup özelleştirmenin ne hâle getirdiğini de gözler önüne sermektedir.
Önümüzdeki yıllarda, derin kuyulara saat takılmasını yasa ile gerçekleştiren iktidarın, çok değil, kısa sürede, bu defa icra ile derin kuyu ve saatlerine de el koyacağı aşikârdır.
Değerli milletvekilleri; al kirazın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Güneşin zor girdiği Keles'in Kozağacı Vadisi'ne, kiraz bahçelerine termik santral kurulması isteniyor. Köylünün yüzünü güldüren kiraz tercih edilmiyor, Kozağacı Vadisi'nin 15 köyünün haritadan silinmesine çalışılıyor. Arazi varlığının yüzde 23'ünün zarar gördüğü Keles'in ekonomisinin bütünüyle tarım sektörü olduğunu belirtmek isterim. Ekonomik getirinin yüzde 42'si Kozağacı Vadisi'nden üretilen meyvelerden sağlanmıştır. 2006 yılında vazgeçilen, 2012 yılında tekrar gündeme gelen Kozağacı Vadisi konusunda Sayın Bakanın Bursa Milletvekili Necati Özensoy ile bana vermiş olduğu sözleri hatırlatıyorum: "Yerinde görelim. Yer altı-yer üstü karşılaştırılır, ona göre hareket ederiz. Köylüler istemiyorsa kesinlikle yapılmaz." dedi. Benzer ifadeleri var. Yerinde inceleme yapıldı. Köylülere inanmadılar, "Dışarıdan taşınma." dediler. Kendilerinin hazırladığı raporlara AKP milletvekilleri itiraz etti. Köylüler Ankara'ya geldi, ikna olmadılar. Şu anda köy girişinde çadırlarda nöbet tutuyorlar. Kim bu nöbet tutanlar? Başka köyden gelerek mi nöbet tutuyorlar? İstemiyorlar, insanlar bu tesislerin kurulmasını istemiyor. Bize söz veren devlet, bize söz veren Bakan, ihaleyi onaylıyor.
Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Sağ olun, var olun. (CHP sıralarından alkışlar)