| Konu: | Ekonomik sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 03.04.2023 |
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27'nci Döneminin artık tamamlandığı günlere yaklaştık, bu da bizim 27'nci Dönemdeki son konuşmamız oluyor.
Evet, Türkiye hakikaten son yıllarda büyük bir ekonomik çıkmaza girdi. Sayın Cumhurbaşkanımız dün elinde bir seccadeyle "14 Mayısta şükür namazı kılacağım." diyor. İnşallah, o şükür namazını 14 Mayısta kılmayı biz de hayal ediyoruz. Öyle bir şükür namazı olacak ki milyonlarca EYT'linin "Çözdük." dediğiniz ama çözümsüzlüğe ulaştırdığınız sorunlarını çözmek için şükür namazı olacak. Şükür namazı kılacağız, bu memlekette 5'li çeteye -5'li çetedeki Mehmet'e- 418 milyar doları teslim ettiğinizin karşılığında hesap sormanın şükür namazını kılacağız. Kaybolan 128 milyar doların hesabını sormak için biz de şükür namazı kılacağız. Kocasının şirketinden görev yaptığı bakanlığa çürük malzeme satanlardan hesap sormak için şükür namazına hazırlanıyoruz. Ama bunlara hazırlanırken, bunları söylerken de bir dile dikkat etmeliyiz. Dil her geçen gün sertleşiyor, her geçen gün çok ağır hakaretlere dönüşüyor. Bu dille sadece kardeşi kardeşe düşman etmekten öteye gitmeyiz. Bu sert dil, sert üslup 85 milyonun Cumhurbaşkanına yakışmıyor: "Be ahlaksızlar!" "Be namussuzlar!" "Be edepsizler!" "Sürtük!" "Çapulcu!" Bu ülkenin insanları bunu hak etmiyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olmalı ve ona göre dilini kullanmalı.
Deprem bölgesine Gültekin Uysal'la beraber Demokrat Parti olarak 4 defa gittik; Sayın Cumhurbaşkanı "Sirk cambazları, siz kaç defa gittiniz?" diyor. Neyi yarıştırıyoruz? "Siz oralarda ne yaptınız?" diyor. Neyi yarıştırıyoruz? Hayır hasenatı mı yarıştıracağız? Veren elin alan eli görmemesi gerektiğini söylüyor ama cenaze evinde harçlık dağıtıyor millete, çocukların kafasına oyuncak fırlatıyor. Veren el alan eli görmemiş mi oluyor böylece? Neyin siyasetini yapıyoruz? Derdimiz, depremde ölen insanların konteynerlerinin, çadırlarının daha güzel olması, orada çocukların okullara devam etmesi olması gerekirken, maalesef, biz öyle bir dille birbirimize hitap ediyoruz ki âdeta milyonlar bizi üzülerek seyrediyor.
Çek cezasından dolayı hapis almış, 2023'ün Temmuzunda hapse girecek insanlar var. Ne yaptık? Hiçbir şey yapmadık. Staj ve çıraklık mağdurları var, sigortalarını ödemişler, devlete prim ödemişler. Ne yaptık, haklarını verdik mi? Vermedik. "3600, 5000 gün prim ödeyerek yirmi beş yılı tamamlamış olup yaş şartı aranmaksızın emekli olacak." dedik ama 5975 güne çıkardık prim günlerini. 8 Eylül 1999 tarihinde sigortalı olan 2023'te emekli olacak ama 9 Eylülde, bir gün sonra sigortalı olan 2041 yılında emekli olacak. Bunun hiç vicdani muhasebesini yaptık mı? Maalesef yapmadık. Dünyanın değişik ülkelerinde okuyan, üniversite bitirmiş 100 bin çocuk denklik mağduru, bu çocukların denkliğini YÖK kabul etmiyor. Meclisi arşınladılar, her gün dertlerini anlattılar, ağladılar. Suriyeliler, Iraklılar denklik sınavına girdiler, tek kelime Türkçe bilmeden 100 puan aldılar ama bu memleketin çocukları denklik sınavında başarısız oldu diye okullara almadınız, kabul etmediniz denkliklerini.
Gazi sayılmayan 20 bin vatan evladı var. Kanun teklifi verdik, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Demokrat Parti olarak "Gaziliğin 'yüzde 40' diye sakatlığı mı olur, raporu mu olur? Bunlar şarapnel yemiş, kurşun yemiş insanlar, bunların haklarını teslim edelim." dedik; görmezden geldiniz. Ne yaptınız? Sadece not tuttunuz. Öyle bir not tutuyor ki Sayın Cumhurbaşkanı, diyor ki: "Sizinle 14 Mayıstan sonra görüşeceğim, not tuttum." Ne yapacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
CEMAL ENGİNYURT (Devamla) - Bir Cumhurbaşkanı, milletine -muhalefet de olsa- "Not tuttuk." der mi? Neyin notunu tuttunuz?
"Asalak" diyorsunuz, "PKK'lı" diyorsunuz, "FETÖ'cü" diyorsunuz. Ya, Cemal Enginyurt'un FETÖ'cü olduğunu Fetullah Gülen duysa cemaati terk eder ya! FETÖ'cü arayan aynaya baksın ya!
MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Bak bu laf doğru.
CEMAL ENGİNYURT (Devamla) - Aynaya baksın ya!
Dolayısıyla, önüne gelene hakaret diliyle ne yapacaksın? "Not tuttum." Biz de not tuttuk; 17-25 Aralıkta 700 bin dolar saati rüşvet diye alan şerefsizleri biz de not tuttuk, bu memlekette tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri biz de not tuttuk, bu memlekette gemicikleri olanları, Amerika'da Muhammed Ali'nin çiftliklerini alanları, Hollanda bankalarında milyarlarca euroları olanları, uçaklarla para kaçıranları, Peru'dan gelen 2,5 ton kokainin kime geldiğini bulmayıp da bu memlekette...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMAL ENGİNYURT (Devamla) - ...Sedef Kabaş'ı gece yarısı tutuklayanları biz de not tuttuk ve 14 Mayısta "Yeter! Söz milletindir!" diyeceğiz ve notumuzun karşılığını biz de inşallah bütün Türkiye'ye göstereceğiz.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.
Haklarınızı helal ediniz.