GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ ARASINDA SAĞLIK VE TIP ENDÜSTRİSİ ALANLARINDA İŞBİRLİĞİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:70
Tarih:23.02.2012

MUSTAFA KABAKCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Şubatın 12'sinde kardeş cumhuriyet Türkmenistan'da cumhurbaşkanlığı seçimi oldu, yeni seçimi kazanan ve 17 Şubatta yemin eden Gurbanguli Berdimuhammedov'u tebrik ediyor, başarılı bir dönem niyaz ediyorum.

Ayrıca bağımsızlığını yeni kazanan Türkmenistan'ın 19 Şubatta Bayrak Bayramı var. Bayramlarını da buradan tebrik ediyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, sağlık alanında uluslararası iş birliği yapma ihtiyacı ilk kez 19'uncu yüzyılın başında Avrupa kıtasındaki kolera salgınları nedeniyle ortaya çıkmıştır. Paris'te 23 Temmuz 1851'de yapılan 1'inci Uluslararası Sağlık Konferansı'na 12 ülke katılmış, toplantılar sonunda 137 maddelik bir uluslararası sağlık yönetmeliği yayımlanmıştır. 19'uncu yüzyıl sonuna kadar toplam 12 kez düzenlenen bu konferansların 3'üncüsü 1866'da İstanbul'da yapılmıştır.

Bu konferanslarda üzerinde durulan başlıca konular Avrupa'yı kolera, veba gibi bulaşıcı hastalıklara karşı korumak ve bu hastalıklar yüzünden ticaret ve ulaşımda görülen engelleri ortadan kaldırmaktır.

Bunun yanı sıra insanların sağlığa bakışlarında da zamanımızda büyük değişiklikler olmuştur. Günümüzde sağlık kavramı eskisine oranla çok daha fazla unsur içermektedir. Sağlık dendiğinde, hasta haklarından çevre sağlığına uzanan geniş bir perspektif karşımıza çıkmakta, bunun doğal bir sonucu olarak da sağlık alanında yapılan uluslararası iş birliği de çeşitlenip derinleşmektedir.

Bütün bu gelişmeleri ve değişimleri yakından takip eden ve sağlık alanında uluslararası iş birliğinin gerek halkımıza gerek tüm insanlığa sağlayacağı yararın bilincinde olan Sağlık Bakanlığı, yabancı devletlerle iş birliğine özel bir önem vermektedir. Çünkü sağlık, ferdî bir mesele değil, sosyal bir konudur. Bu açıdan bakıldığında uluslararası anlaşmaların, sözleşmelerin önemini daha da iyi anlamaktayız.

Değerli milletvekilleri, biraz önce muhalefetteki kardeşlerimiz de sağlıkta birtakım değişikliklerin olduğunu ama yeterli olmadığını belirttiler. Buradan, Türkmenistan Sağlık Bakanına da Türkiye'de nelerin değiştiği konusunda birkaç rakamla düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.

Baktığımız zaman, 2002'de 107.307 olan yatak sayısı AK PARTİ İktidarıyla beraber 120 bine yaklaşmış. Nitelikli hasta yatağına baktığımız zaman, 2002'de 10 binken şu anda 35 bine ulaşmış. Rakamlara bakmaya devam ediyoruz. Kara ambulansı sayısı 2002'de 618'ken, şu anda, 2010 yılında 2.295 olmuş. 112 acil ile taşıma vakası sayısı 2002'de 350 binken şu anda 2 milyonu aşmış. İlk on dakikada ambulansla vakalara ulaşma oranı yüzde 93 olmuş. Bu oran gelişmiş ülkelerin normalde ulaştığı orandır. Türkiye genelinde 112 acil hizmeti verilmeyen hiçbir bölge kalmamış. Kara ambulansının yanı sıra 132 adet kar paletli ambulans hizmete sokulmuş. İstanbul, Balıkesir, Çanakkale ve Gökçeada'da deniz ambulansı, 2 uçak ve 18 helikopterden oluşan hava ambulansı filosu da hizmet vermeye devam ediyor. Köyde yaşayan bir hamile kadın artık, isterse, masrafları devlet tarafından karşılanarak çocuğunu şehir merkezindeki hastanelerde dünyaya getirebiliyor. 2002'de 3,910 milyar olan sağlık bütçesi 2,2 kat artarak 2010'da 13,9 milyar Türk lirasına ulaşmış, şu anda 14 milyar Türk lirasını da geçmiş durumda.

Sağlıkla ilgili gelişmelere baktığımız zaman gerçekten Türkiye'nin çağ atladığını görüyoruz. Bu arada Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin iyiliğinden dolayı binlerce yabancı da Türkiye'de sağlık hizmeti almak üzere ülkemize geliyorlar. Baktığımızda göz ameliyatları başta olmak üzere, açık kalp ameliyatları, kanser tedavileri, kulak-burun-boğaz, diyaliz, kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi, ortopedi, diş? Düşük maliyet ve yüksek kalite ve teknoloji standartları sebebiyle yabancılar ülkemizi tercih ediyorlar.

Sizinle daha önceki birtakım, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tutulan rakamları da paylaşmak istiyorum. Yurt dışına tedaviye giden Türklerin sayısı 2005 yılında 47 bin görünüyor. Tedaviye yurt dışından gelen Türk vatandaşlarının sayısı 55 bin gözüküyor. Tedaviye gelen yabancılar da artmaya başlamış, 164 bini bulmuş. Bu rakam git gide dışarıya gidenlerde düşüyor -2009'da 30 bine düşmüş- Türkiye'ye tedaviye gelen vatandaş sayısı da artıyor, yabancı sayısı da artıyor.

Türkiye artık, şairlerin hastanelerde görülen sıkıntılardan dolayı şiirler yazdığı dönemleri geride bıraktı. Hatırlar mısınız bilmem, "Abdurrahim Karakoç" diye bir şairimiz vardı, hastaların gördüğü muameleyi anlatırken sık sık "Zengin gelir karşılarsın köşeden/Memur gelir kırılırsın neşeden/Öte kaçma bizim garip Eşe'den/Bakıp yakasında kire Doktor Bey!" derdi. Eşe olmayanlar bunu bilemezdi. Şükürler olsun, Türkiye'de şu anda garibimiz, fakirimiz, gurebamız birinci sınıf sağlık hizmetini alıyor, AK PARTİ de bunun gururuyla ortalıkta siyaset yapmaya devam ediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 

Bununla başka, başka neler olacak? Daha çok şeyler gelişecek. Savunma Sanayii Müsteşarlığımız offset alımlar yolunu açmak suretiyle şu anda savunma sanayisindeki yerli üretimi süratle artırıyor. Sağlık Bakanlığı şu anda gene aynı yolla, offset alımlarla sağlık malzemelerinin Türkiye'de üretilmesi yönünde teşviklerine devam ediyor. Bu konuda da Sağlık Bakanımızı bu yeni yoldan dolayı tebrik ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yukarıda da özetlenen iş birliği çalışmaları çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşma 12 Kasım 2010 tarihinde imzalanmıştır. İmzalanan Anlaşma ile her iki ülke arasında sağlık ve tıp endüstrisi alanlarında iş birliği, bilgi değişimi, heyetlerin ve sağlık uzmanlarının değişimi, taraflardan birisinde düzenlenecek bilimsel konferans ve fuarlara katılım gibi yollarla iş birliği yapılması öngörülmektedir.

Sözlerime son verirken -biraz önce değerli hatipler de bahsettiler- bundan yirmi yıl önce olan bir katliama da tekrar dikkat çekmek istiyorum. Maalesef, dünyanın gözü önünde Ermenistan Karabağ'da, Hocalı'da 613 tane kardeşimiz kadın, yaşlı, genç demeden katledilmiştir. Modern dünya şu anda topraklarının yüzde 20'si işgal altında olan Azerbaycan'ı görmemeye direnmektedir.

Efendim, ben sözlerime son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kabakcı.